İnananlar mı ancak kardeştir

  • 19.04.2012 00:00

 Başbakan’ın Kutlu Doğum Haftası’nda yaptığı konuşma her ne kadar “kardeşlik” üzerine idiyse de neredeyse “kardeşliği” yaralayan bir anlama büründü. En azından öyle algılanan bir mesaja...

Başbakan’ın konuşmasında Kuran’ın Hucurat Suresi’nde geçen “İnananlar ancak kardeştir”sözünü anması kafalarda soru işaretleri uyandırdı. “İnananlar”dan kastedilen “İslam” dini olduğuna göre ve günümüz toplumlarında (Türkiye’de de) “İslam” dininden başka dinlere mensup (ya da ateist) insanlar da olduğuna göre Başbakan’ın bu sözü anması ne anlama geliyordu? Kardeş olmak ve kardeş gibi yaşamak için illa da “İslam” dini mensubu olmak mı gerekiyordu, vs?

Tabii ki Başbakan’ın bu sözü böyle düşündüğü için kullandığını düşünmüyorum. Ama Başbakan’ın bu sözü bence hangi koşullarda söylenmiş bir söz olduğuna dikkat etmeden söylemesi, bir başka biçimde söyleyecek olursam, bağlamından ayırarak söylemesi böyle bir vahim sonuca yol açtı bence. Sonuçta Başbakan, “kardeşliğe” vurgu yapıyım derken bir tür “ayırımcılık” kokan bir konuşma yapmış oldu.

Çünkü Kuran’daki bu surenin bir öncesinde (Hucurat 9), “Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin” cümlesiyle başlayan ifadelerden anlaşılan İslam dinine inanmış “aşiretler” arasında o zamanlar başgösteren çatışmaların uzlaşmalarla ve adalete uygun biçimde çözülmeleri isteniyor.

Dolayısıyla “aşiretler” halinde yaşayan bir toplumsal düzen için söylenmiş bir sözün, çeşitli farklı etnik köken ve farklı dinsel inançların birlikte yaşamak durumunda olduğu bir “ulus-devlet”bağlamında söylenmesi bambaşka bir anlam kazanıyor ve sonuçta bu vahim duruma yol açmış görünüyor.

Aslında bu durum tam da benim bir zamandan beri altını çizmeye çalıştığım AKP’nin “kimlik siyaseti” yaptığı, daha doğrusu bir türlü bir Türkiye siyasetine kendini dönüştüremediği eleştirisine iyi bir örnek oldu. Başbakan’ın vesayet rejiminin baskısı altında kalmış çoğu Müslüman’ın gönlünü fethederek iktidara gelmesi ve vesayet rejiminin yıkılmasına ilişkin reformlara girişmesi demokrasi açısından önemli bir adımdır ama demokrasinin aynı zamanda farklılıklardan oluşan toplumları tümüyle sarmalayan bir rejim olduğunu unutmuş görünmesi de sorunludur. Yalnızca “İslam” kimliği üzerinden konuşan bir başbakan imajı aslında aynı zamanda tüm Türkiye’nin başbakanı olamamış bir başbakan imajı değil midir?


“Kimlik siyaseti” meşru bir siyasettir ama demokrat olamamış bir kimlik siyaseti ayırımcı ve çatışmacı bir siyasete karşılık düşer. “Kimlik siyaseti”, kimliği hırpalanmış insanların kendi kimlikleri dâhil olmak üzere diğer bütün hırpalanmış kimliklerin insanlarıyla eşit, özgür ve kardeşçe yaşamanın siyaseti olmalıdır.

Bu çerçeveden bakınca bugünün siyasetinde temel bir sorun gözüküyor. Bütün siyasi partilerimiz“kimlik siyaseti” yapıyorlar ama kimlikler üzerinden bir “demokrasi siyaseti” üretemiyorlar. O nedenle de bizdeki siyasetin harcında çatışma, karalama ve tepkisellik var. Örneğin AKP ne yaparsa yapsın mutlaka yanlış yapmıştır anlayışıyla siyaset yapmak da muhalefet her ne söylediyse yanlış söylemiştir diye siyaset yapmak da “kimlik siyaseti” üzerinden bir siyaset anlayışının işaretleri değil midir?

Örneğin size garip gelmiyor mu Kılıçdaroğlu’nun (ya da Bahçeli’nin ama mutlaka Kılıçdaroğlu’nun) Başbakan’la ilgili siyasi nezaket sınırlarını aşan, karalamaya ve hakarete varan sözlerden sonra aynı platformlarda karşılaştıklarında el sıkışmaları ve hâl hatır sormaları? Ya da benzer biçimde Başbakan’ın küçümseyici, yukarıdan konuşan ve zaman zaman nobranlığa varan tavırlarından sonra Kılıçdaroğlu’yla ya da diğer liderlerle el sıkışması, hâl hatır sorması?

Bence Türkiye halkı bundan da bıktı ve sıkıldı. Böyle bir Türkiye’nin, yani sürekli olarak birbirini aşağılayan, sürekli olarak birbirini karalayan, sürekli olarak birbirinin yanlış yaptığını söyleyerek siyaset yapan, gergin, çatışmacı ve huzur kaçırıcı bir siyaset ortamından hoşnut değil. O nedenle de önümüzdeki seçimlerde seçime katılım oranının düşmesi bu nedenle de şaşırtıcı olmayacak. En azından benim için...


erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums