ABD ve AB Çözüm Sürecine Katılmalı

  • 29.07.2015 00:00

 İktidara yakın gazetelerde yazan bazı yazarların yazdıklarına baktığımızda HDP’nin Türk siyasi hayatı içinde açtığı deliğin ne kadar büyük ve derin olduğunu görürsünüz. Neredeyse Bahçeli’nin ardından hep beraber “HDP kapatılsın!” diye bağırmak üzereler. Tabii ki burada bu tepkinin nedeni HDP’nin yüzde 13 gibi bir oy almış olması değil. Bu tepkinin asıl nedeni, iktidardan düşmek bir yana anayasayı da değiştirerek başkanlık sistemine geçmeyi hayal ederken bu duruma düşmüş olmaları.

Hükümetin IŞİD derken PKK’ya saldırmasının hikayesi ise henüz aydınlanmış değil. Ülkeyi yönetmekte zorlanırlarken, “şark kurnazlığı” yapıp ABD’yi de punduna mı getirdiler, yoksa PKK konusunda ABD ile bir anlaşmaya mı vardılar henüz tam olarak bilmiyoruz. Ama, başta ABD olmak üzere koalisyon güçlerinin IŞİD karşısında PYD ile işbirliği içinde oldukları gerçeğinden gidersek aynı güçlerin PKK’nın bombalanmasına onay vermiş olduklarını söylemek açıklanmaya muhtaç bir durum.

Türkiye’nin hem ABD, hem AB tarafından “çözüm süreci” konusunda ısrarlı tutum almaları ise önemli. Hatta öylesine önemli ki belki de bütün diğer çatışma bölgelerinde olduğu gibi gerek çözüm sürecinin “tanımı”, gerek “içeriği” ve “çerçevesi” konusunda kendilerinin de sürece dahil edilmelerinin önünü açabilecek bir imkan olabilir.

Bilindiği gibi gerek İRA, gerek Bask ve gerekse Moro konularında barışçı ilerlemelerin olabilmesi uluslar arası güçlerin dahlini gerektirmiştir. Öyle ki, örneğin Filipin Hükümetine karşı, önceleri ayrılıkçı, fakat bir zamandan beri “birlikte yaşama ve özerklik” çerçevesinde mücadele veren Müslüman Moro İslami Halk Kurtuluş Cephesi’yle kırk yıldır süren savaşın bitirilmesi konusunda oluşturulmuş bulunan Uluslar arası Temas Grubu içinde İngiltere, Japonya ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra Türkiye de yer almaktadır.

Tabii böyle bir deneyim içinde bir devlet olarak bulunan Türkiye’de Kürt sorunuyla ilgili Hükümetin bir “Türk usulü” konusunda ısrar edip uluslar arası “üçüncü göz” olarak oluşabilecek bir çözüm aracına yalnızca ( o da bir tür PR amaçlı) “akil insanlar”la yaklaşmış olması da düşündürücüdür. Bu arada burada şunu da ekleyelim ki yukarıdaki çatışma konularına başlangıçta İRA konusunda İngiltere, Bask konusunda İspanya, Moro konusunda ise Filipin devletleri aynı tepkiyi göstermişler, görüşmelere “yabancı” ülkelerin karışmasını istememişlerdir. Sözkonusu ülkeler daha sonra ise bu tutumlarından vazgeçmişler başka ülkelerin de içinde yer aldığı “temas grupları” ya da “izleme komisyonları” oluşturmak yoluna gitmişlerdir.

Hükümetin büyük bir olasılıkla “iç siyaset” kaygulu bu son çıkışı belki bir çok şeyi berhava etmiştir ama çözüm sürecinin devamı konusunda yeni bir sayfanın açılmasına da katkıda bulunmuştur denebilir. Nasıl mı?

Kürt sorununun çözümü konusunda en azından “inkarcı” politikalardan vazgeçme cesaretini göstermiş olan AKP Hükümeti, Oslo sürecinden sonra bir değişikliğe gitmiş ve çözüm süreci konusunda kendisinin inisiyatif alması, bu işe yabancıları karıştırmaması, yani “Türk işi” bir yol bulması şeklinde bir anlayışa yönelmişti. Tabii böyle bir yöneliş de sorunun çözümüne yardımcı olabilirdi belki ama Hükümetin neredeyse yalnızca “Din kardeşliği” üzerinden ya da “Hiçbir şey talep etmeyin, edecekseniz de sivil siyaset içinde edin” diyen yaklaşımı ile Kürt tarafının anlayışı ve yaklaşımı birbirini tutmamıştır. Varılan uzlaşma noktası olan “Dolmabahçe”nin oy kaybettireceğinin görülmesi üzerine de bu süreç yine Hükümet tarafından sona erdirilmiştir.

Şimdi geldiğimiz bu noktada yapılması gereken (madem Hükümet de bu iş bitmiş değil diyor) kurulması düşünülmüş ve fakat vazgeçilmiş “yerli” “izleme komisyonu” yerine “uluslar arası bir izleme ya da temas heyetinin” oluşturulmasıdır. Madem ki hem ABD ve hem de AB, “çözüm sürecinin” devamından yanalar, o zaman bu ülkeleri de çözümün parçası olmaya çağıralım. Çünkü “iç siyaset”in “kimlikçi” bir hatta ilerlemesi “uzlaşma” imkanlarını yok ettikçe “çözüm sürecinin” gerçekten bir çözüme varması da pek mümkün görünmüyor.

http://www.ortakhaber.com/abd-ve-ab-cozum-surecine-katilmali.html#.VbdltVfRlzk.twitter

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums