Suruç’un düşündürdükleri

  • 22.07.2015 00:00

 Yazıya oturduğumda aklımda medyada yazı yazan, dünya görüşleriyle savundukları arasında mesafeler olan yazarlar üzerine bazı düşüncelerimi yazmak vardı. Fakat aldığım bir haber üzerine Suruç’taki vahşeti TV’lerden izleyince öyle bir konuyu yazmak elimden gelmedi. Onlarca genç insanın ölümüyle sonuçlanmış bu eylemin, içinde bulunduğumuz günlerin havası ve son günlerdeki benzer eylemleri düşününce ileriye dönük neler ima ettiği üzerine yazmak daha önemli geldi.

Öncelikle şunu belirtmekte yarar vardır ki bu katliam, seçim sırasında Diyarbakır’da HDP mitinginde dört kişinin ölümü ve onlarca kişinin yaralanmasına yol açan olayın bir devamı gibi duruyor. Her ikisiyle ilgili olarak IŞİD gösteriliyor olsa bile insan bizim devletin de bir biçimde bu işlerin içinde olduğunu düşünüyor. Bu lafı öylesine “devlet karşıtı” bir laf olsun diye söylemiyorum. Yıllar içinde her ne kadar “faili meçhul” desek de devlette görev yapmış kişilerin bizzat söylediklerinden anladığımız, binlerce kişinin ölümü, yüzlerce köyün yakılması ve binlerce insanın göçe zorlanması hep “devlet iradesiyle”, yani “devlet kararıyla” olmuş. Böyle bir arkaplan üzerinden bu olayları yeniden düşündüğümüzde, bu katliamların arkasında yine devletin olma olasılığının altını çizmek hiç de abartı sayılmamalıdır.

Zaten bir yerden baktığınızda konu Kürtler olunca IŞİD ile devletin (en azından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın) çıkarlarının ya da isteklerinin benzer olduğu ortada. Özellikle cumhurbaşkanının; son günlerdeki Kürt kantonlarının koalisyon güçlerinin de bilgisi dahilinde birleştirilmesine yönelik çabalar karşısında ‘Bedeli ne olursa olsun Suriye’de yeni bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz’ çıkışı, IŞİD’in de arzu ettiği bir düşünceyi ifade etmiyor muydu? Onlar da Kürtlerin herhangi bir biçimde Suriye topraklarındaki varlıklarından rahatsız değiller miydi? Özellikle Kobanê yenilgisinden sonra...

Şu andaki siyaset yapısı Türkiye’yi gerçekten bir uçuruma doğru sürüklüyor. Parlamenter bir sistem olmasına rağmen, bizdeki ucube cumhurbaşkanlığı tartışmalarından sonra çıkarılmış cumhurbaşkanının seçimle iş başına gelmesi saçmalığı, Erdoğan gibi bir kişilikle birleşince iki başlı bir sistem üretti. Erdoğan’ın partisi tek başına iktidara gelmiş olsaydı belki bugünkü kaotik durum olmazdı ama öyle de olmayınca Türkiye’de bugün, muhtemelen yarın da bu iki başlı yönetim varlığını sürdürecek gibi gözüküyor. Çünkü böyle bir sistem bugün bir koalisyon üretse bile bu koalisyonun yüzde 52 oy almış olan bir cumhurbaşkanıyla yarın bir vesileyle karşı karşıya gelmesi bence kaçınılmaz.

Son günlerde çözüm süreciyle ilgili söylediklerinden, HDP yorumlarından ve giderek “Neden bu ülkenin vatandaşı olmaktan rahatsızsınız?” gibi sorularından anlaşılan cumhurbaşkanının zihniyet dünyası, fabrika ayarlarına dönmüş durumda. Yani “Bütün milliyetçilikleri ayaklarımın altına aldım” noktasından yeniden Türk-İslam milliyetçiliği noktasına...

Kürt siyasi hareketinin ve de içinde yüz binlerce Türk ya da başka etnik kökenli insanların da yer aldığı HDP’nin Türkiyelileşme siyaseti genişlerken, bir başka ifadeyle Kürt siyaseti kimlik siyasetinin dışına çıkmaya yönelmişken, AKP’nin yeniden Türk-İslam milliyetçisi bir kimlik siyasetine yönelmiş olmasını iyi değerlendirmek gerekiyor.

İslamcılar değişiyor diye yollara düşenlerin, bu değişimde bir devrim arayanların AKP’nin geldiği bu Türk-İslam milliyetçisi siyasete dönüşü bize anlatmaları gerekiyor.

Bekliyoruz...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums