Seçim sonrası

  • 25.03.2014 00:00

 Başbakan yaşadığı gerilimi kaldıramadığından bütün dünyaya meydan okuyarak “twitter”ı kapattı. Twitter’ı kapatmakla kalmadı diğer Facebook, Youtube gibi iletişim kanallarına da gözdağı verdi. “Dünya karşıma dikilse kapatırım” dedi.


Böyle bir ruh halinin “normal” bir ruh hali olmadığı açık. Ama açık olmayan, ya da benim anlamakta zorlandığım, neden böyle bir adım atmış olduğu. Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan, bir yayına katılarak sunucuya “Eşin, kızkardeşin adına Twitter hesabı açılsa ve porno görüntüleri konulsa ne yaparsın?” demesi de benim kafamı karıştırdı. Böyle bir durum var da Twitter yöneticileri buna rağmen bu görüntüleri kaldırmak mı istemiyorlar? TİB ile Twitter yöneticileri arasındaki tartışma ne? Konulan görüntüler, porno vs değil de siyasi içerikli olduğundan dolayı mı kaldırılmak isteniyor? Eğer konu, bir başka bakanın (Mehmet Müezzinoğlu) iddia ettiği gibi, Twitter, “Türkiye mahkemelerinin verdiği kararları mı takmıyor”? Eğer böyle bir durum varsa bu durumu dünya aleme anlatıp Twitteríı dize getirmek varken, bir gecede onu kapatarak dize getirmek (!) daha mı doğru bir adım olmuştur? Doğrusu bütün bunları bilmiyorum ve bu nedenle de biliyormuş gibi yaparak yorum yapmak da istemiyorum. Ama bu tartışmada Başbakan’ın ruh halinin sertliğinden giderek seçim sonrasıyla ilgili ve tabii “çözüm süreciyle” ilgili endişelenmeden de edemiyorum. Çünkü bu ruh halinin, yani “Dünya karşıma dikilse yine de kapatırım!” cümlesinde ifadesini bulan bu ruh halinin nelere gebe olduğunu düşünmek bile istemiyorum.

Cuma günü Diyarbakır Newroz’unda okunan Abdullah Öcalan’ın mektubu her ne kadar hükümete karşı yumuşak bir tonda yazılmış bir mektup olsa da aynı zamanda Öcalan’ın seçim sonrasında çıtayı yükseltmek istediği mesajını da taşıyan bir mektuptu. Diyalog sürecinin bittiğinin, artık amacı “demokratik bir anayasa” olan müzakerelere başlamak gerektiğinin altını çizen bir mektuptu. Doğrusu seçimler sonrasında Öcalan’ın ifade ettiği ve neredeyse bütün Kürtlerin beklediği bu adımları atmakta zorlanabilecek bir AKP hükümeti varsayarsak, Başbakan’ın bu yeni gerilimde nerelere sıçrayabileceği bence şimdiden düşünülmesi gereken bir durumdur. Twitter karşısında “Dünya karşıma dikilse kapatırım” diye diklenebilen bir siyasi liderin Kürt kimliğinin talepleri karşısında bugüne dek gösterdiği pragmatizmini kaybedip savrulması da mümkündür. Seçim sürecinde Türk bayraklı propaganda malzemelerini kullanmaktan kaçınmayan bir AKP’nin Kürt kimliğinin talepleri karşısında yeniden bir milliyetçi hezeyan içine girmemesinin görebildiğim hiç bir garantisi yok. Hele hele, (ne ilgisi var diyebilirsiniz ama) dünkü Hürriyet’in İstanbul Newroz’unu veriş biçiminden rahatsız olmamak mümkün değil. “İstanbul’un göbeğinde Nevruz’lu Tehdit” başlığı atarak “Ya müzakere ya savaş” sloganına takılan Hürriyet’in bu tavrı, seçim sonrasında AKP’lilerin de içinde olacağı muhtemel bir milliyetçi kabarışın işareti neden olmasın ki? Çünkü Cemaatin saldırısı altında bunalan bir liderin, kimyası bozulmuş ve haklı sebepleri de olsa siyasi duruşu bir yol ayrımına gelmiş görünüyor. Şimdiye dek “reformcu” niteliği ve bütün gel-gitlerine rağmen Kürt meselesini önemsiyor oluşu, bu son gelişmeler karşısında çarpılıp yön değiştirebilir. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının önündeki iki yoldan biri ülkeyi daha ileri bir demokrasiye yöneltmek için başta Kürt halkının özgürlükleri olmak üzere bütün mağdurlara özgürlüklerini sağlayan yeni bir inşa sürecine girecek ya da twitter yasaklarından başlayarak bütün özgürlük alanlarına sınırlamalar getiren, Kürt kimliğinin taleplerine yalnızca kendi İslami söylemi içinde cevap veren, başta Gülen cemaati olmak üzere çeşitli operasyonlarla güç gösterilerinde bulunan otoriter  bir yönetime doğru evrilecek. Tabii seçim sonrasında ortaya çıkacak olan gerçek durum bu iki uç olasılık arasında bir yerlerde olacaktır ama bugünden görünen bu durumun ikinci yola daha yakın olacağıdır. Ülkedeki demokrat güçlerinin önünde de benzer biçimde iki olasılık vardır: Ya, seçimin yarattığı gerilim ortamında denize düşmüş gibi gidip yılana sarılacak ve CHP gibi bir partiye destek vereceklerdir ya da Kürt siyasetiyle dayanışma içinde yeni bir sıçrayışa, yeni bir mücadeleye kendilerini hazırlayacaklardır. Ülkedeki Newroz kutlamalarında gördüğüm mağdur kesimlerin ikinci yola daha yakın yürüdükleri.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums