Yine İDO meselesi

  • 25.10.2012 00:00

 Nisan 2012’de bu konuyu yazmıştım Tarafta, “İDO Bunu Yapabilir mi” diye sormuştum. Cevabım da yapmaması gerektiği ve yapması hâlinde de “kanunlara da, vicdana da İslam’a da” aykırı bir iş yapmış olacağı şeklindeydi. Konu, “Acelen varsa biraz daha fazla para ödeyerek geç karşıya!”kıvamında bir “müşteriler arasında ayrımcı fiyat uygulamasıyla” ilgiliydi. Sanırım benim gibi başkaları da yazdı bu konuyu. Daha sonraları Rekabet Kurumu da sanırım benzer şikâyetler üzerine, Temmuz 2012’de konuyu yeniden ele almış. Doğrusu nasıl bir karara varmış farkında değilim. Ama son günlerde konu tekrar alevlenince sorunun çözülmediğini anladım.


Öncelikle söyleyeyim ki İDO’nun özelleştirilmesi yanlış bir özelleştirmedir.
 Zaten işin yanlışlığı konunun son günlerde yeniden gündeme gelmesinin sebebi olan bir başka şirketin (Negmar) Eskihisar-Topçular hattında çalıştırmak üzere gemi satın almasına, diğeri de Bursa Belediyesi’nin Bursa-İstanbul arasında benzer şekilde deniz otobüsü çalıştırmak istemesine karşılık olarak İDO’nun yaptığı açıklamalardan anlaşılıyor.


Bir
 kere hemen şunu söyleyelim. 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu’nun amaç maddesinde, devlete ait ya da devlet kabul edeceğimiz çeşitli kamu kuruluşlarına ait işletmelerin, “Ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektedir” diyor. Hemen soralım İDO bu maddeye giriyor muydu? Bence girmiyordu. İDO ne verimsiz ve ne de zararlı çalışan bir işletmeydi. Ama ona rağmen özelleştirildi. (Burada yerimi verimli kullanmak için Başkan Kadir Topbaş’ın da benimle aynı kanaatte olduğuna dair sözlerine hiç girmiyorum).


İkinci
 olarak, İDO, bir özelleştirme prosedürüne uygun özelleştirildi mi? Buna da olumlu cevap vermemiz mümkün değil. İki nedenle:

Bir; 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu’nun 2. maddesinin d fıkrası şunu söylüyor: Özelleştirme uygulamalarında, “Oluşabilecek tekelci bir yapının olumsuz etkilerinin önlenmesi” ilkesi esas alınır.

İki; 4054 sayılı Rekabet Kanunu’nun 7. maddesi: “Bir teşebbüsün hâkim durum yaratmaya (...) yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde (...) diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını (...) devralması hukuka aykırı ve yasaktır.”


Rekabet Kurumu
’nun “Mesleki Daire Görüşü” bu tekelleşme olasılıklarına dikkat çekip İstanbul Belediyesi’ne durumu bildirdiği hâlde sözkonusu hatlarda “tekelci bir imtiyaz” anlamına gelen bu özelleştirilme hem rekabet yasasına ve hem de özelleştirme yasasına aykırı bir biçimde gerçekleştirildi.

Bunun da ötesinde sektöre girmek isteyen başka işletmelere karşı İDO’nun iskelelerini kullandırmamak biçimindeki tavrı da yasalara aykırıdır. Bu nedenle de Kocaeli Büyük Şehir Belediyesi’nin hangi nedenlerle Negmar şirketine izin vermediğini merak ediyorum. Çünkü bu iskeleler, deniz taşımacılığı yapan bir şirket bakımından “zorunlu unsur”dur ve bu nedenle de İDO’nun bu iskelelerin kullanılmasına rıza göstermesi gerekir. Biliyorum bu da nereden çıktı diyecek okurlarım olacaktır ama cevap olarak bu okuyucularıma, Rekabet Kurumu’nun telekomünikasyon piyasasında hâkim durumda olan Türk Telekom’a açmış olduğu internet sağlayıcı şirketlerin ihtiyacı olan altyapıyı kullandırmamasına ilişkin soruşturmada ifade ettiği şu satırları okumalarını tavsiye ederim.


“Zorunlu unsur doktrininin uygulama esasları olarak dört koşullu sistematik bir test yapılması yerinde olacaktır. Bu koşullar;


1. Giriş yapılmak istenen varlığın (zorunlu unsurun) bir tekelci teşebbüs tarafından kontrolü,


2. (Giriş yapmak isteyen) bir rakibin pratik olarak ve makul bir şekilde ilgili varlığı/ ürünü/ tesisi/ altyapıyı (zorunlu unsuru) kurmasının/ üretmesinin imkânsız olması,


3. Tekelci teşebbüsün giriş yapmak isteyen rakibi reddetmesi,


4. İlgili zorunlu unsurdan faydalanmanın imkânlar dâhilinde olması şeklinde sıralanabilir.”

Bu koşulların İDO bakımından da geçerli olduğu iddia edilemez mi? (Uzmanlara da Port of Roscoffdavasını hatırlatayım).

Son olarak bizim basınımızda da yankılanan İDO’nun İngiliz ortağı Sir Brian Souter’le ilgiliFinancial Times’a konu olan haberde, bizim basınımızın nedense çevirmediği bir cümleye de değineyim. “Souter Yatırım, İstanbul belediyesinin sağladığı dökümantasyonla ‘hattın belirli bir süre münhasır kalacağına inandırıldıklarını söyledi’ demiş. Ben de merak ettim bu “münhasırlığın”nasıl verildiğini.

Bilen varsa beni ve toplumu bu konuda aydınlatabilir mi?


erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums