Leros ve Kos’un güzel insanları

  • 26.08.2018 00:00

 15 Temmuz darbe girişimi gecesi oğlumla Bodrum’da tatildeyim. Darbe girişimi veya tezgahından bağımsız bir Leros turu planım vardı. 15 Temmuz sonrası yaşanan gelişmeler, girişimin “Erdoğan’a Allah’ın bir lütfu” olduğunu göstermeye başlayınca, 20 Temmuz akşamüzeri Kos üzerinden Leros’a geçtim ve hayatımda önemli bir yer tutan ada ve halkıyla tanışma fırsatı buldum.

Leros’a geldiğimde beni Ada’nın Belediye Başkan Yardımcısı Georgo Cumbulis karşıladı. Eşi ve iki küçük kızıyla birlikte Alinda’daki küçük otellerinde kaldım 10 gün boyunca. Beni evlerine yemeğe davet eden, hemen her gün para veya başka bir ihtiyacım olup olmadığını soran bu aileyle güzel bir dostluk ilişkisi geliştirdim.

george

Yorgo zodyak botuyla Kalimnos’a gitmeye hazırlanıyor. Yolda denize düşmüş mültecilerle karşılaşırım düşüncesiyle açığa çıktığı her sefer yanına mutlaka üç-dört can yemeği alıyor.

Bu yaz ise Leros’ta bir aya yakın kaldım. Arkadaşlarım, ailem ziyaretime geldi, hasret giderme imkanımız oldu dostlarla.

Leros, Chios (Sakız), Lesbos (Midilli) Kos (İstanköy) gibi, hiçbir zaman Osmanlı’nın tam hakimiyetine geçmemiş bir ada, Leros. Zaten sadece Yunanca bir adı var.

Türkiye’den gelenler genelde özel tekne sahipleri oluyor ama Euro yedi lira seviyesine çıkmadan önce Bodrum’dan feribotla gelen ciddi bir Türkiyeli turist vardı. 50 binlerle ifade edilen bu rakam bu yaz ciddi oranda gerilemişti. Yunanlıların, özellikle Türkiye yurttaşlarının turizm gelirlerinde ciddi bir yer tuttuğu adalarda, krizden dolayı ciddi bir sıkıntı ve üzüntü yaşadığı bir gerçek.

Tekneyle gelenler genelde Panteli’de demir atıyor ve adanın Paper Moon’u diyebileceğimiz Milos’ta veya Dimitri Karaflas’da (Kel Dimitri) yemek yiyor.

Oysa ada orta ölçek diyebileceğim bir büyüklükte ve görülecek yeri çok. Ege adaları açısından da önemli bir tarihi öyküsü var. Antik Yunan mitolojisine göre, adanın koruyucusu Artemis. Mitolojiye göre, Artemis Zeus ve Leto’nun Apollo’nun ikiz kardeşiydi. ("Artemis" on @Wikipedia)

Osmanlı’nın adaya gelişi 1523 yılında oluyor ama ada bir çeşit otonomiye sahip olmaya devam ediyor. Adanın İnişli çıkışlı tarihine damgasını vuran ise İtalya’nın faşist diktatörü Mussolini oluyor. İtalyan işgalinin ardından Lakki kenarındaki bataklıklar kurutuluyor, mükemmel bir doğal liman ve “Futurist” mimari tarzında güzel kasaba kuruluyor.

Adaya Bodrum’dan gidebileceğiniz gibi, Rodos’tan başlayıp Patmos’ta noktalanan Dodecanese turu da yapabilirsiniz. Euro’nun geldiği seviye rağmen ada hala ucuz, plajları tenha ve bedava. Servet harcayıp insan insan üstüne denize girmek zorunda kalmayacağınız bir yer.

Adanın tarihi açısından ilginç bir başka bilgi, Mussolini’nin adada bir akıl hastanesi kurması, Yunan askeri cuntasının ise burayı komünist ve muhalifleri enterne ettiği bir cezaevi olarak kullanması.

Dediğim gibi, aramızda oluşan dostluktan dolayı gittiğimde genelde Alinda’daki Atlazia otelde kalıyorum. Denizin hemen dibindeki küçük otelin çok güzel esinti alan bir bahçesi var.

George, Türkiye’den gelen herkesin yardımına koşan, sabahın körü gecenin yarısı demeden herkese elini uzatan bir insan. Eşi Lavanda ve kızları ise atom karınca gibi çalışıp güzel kahvaltılar hazırlayan, oteli pırıl pırıl tutan bir ekip. Deniz manzaralı odaları gerçekten çok güzel. (http://www.atlazia.com/ )

Agia Marina’da ise İzmirli hemşerim Nikos Liras ile tanıştım.Taverna Bratsera’nın sahibi olan Nikos’un dedesi 1912 yılında altın liralarla İzmir’den gelmiş Leros’a… Botlarında getirdiği liralardan dolayı, ailenin yarısı Liras soyadını açmış. Anneanne usulü yaptığı mükemmel mezelerle görülmesi gereken bir mekan. (Telefon: 22470 25116)

Nikos Liras

Nikos Liras İzmirli hemşerim. Agia Marina’da bizim esnaf lokantalarında tadında bir tavernası var. Eski bir denizi olan Nikos dünyanın her yerini gezmiş ve sohbeti yemekleri kadar lezzetli.

Leros deyince Harris’in pastanesini anmamak olmaz. Birbirinden lezzetli dondurma ve tatlı seçenekleriyle Harris, Türkiye’den giden herkesin tanıyıp sevdiği ve tatlının üzerine bir kaç kadeh çipuro (Yunan grappası) içtiği genç ve başarılı bir adam.

Canlı müziğiyle To Steki’den başka yerde tadamayacağınız havuçlu salatasıyla bilinen Prima Plora, Alinda koyunun diğer güzel mekanları olarak sayılabiliriz. Ayrıca et sevenler için Belefouti koyunun tek restoranında Girit usülü keçi önerebilirim.

Dediğim gibi, George gerçek bir dost. Uçağa yetişmek için bir gün önce gitmek zorunda kaldığım Kos’taki otelimi ayarlayacak kadar dost. Onun sayesinde kırmızı Mustang’ı ile limana kadar beni almaya gelen Manulis’i anmamak olmaz. 

george

Kosmos’un sahibi Manulis, Kos’un önemli işadamlarından biri. Otelleri ve dev bir araç kiralama şirketi var. Kırmızı Mustang’i ile havalı olduğu kadar alçakgönüllü de... 

Deniz kenarındaki Citi Oteli, kısa konaklamak için gelenler için ideal bir mekan. Manulis 400 araç büyüklüğündeki filosuyla adanın en büyük araç kiralama şirketinin sahibi. Sabah alıp beni havaalanına kadar gönderen Manulis de adaların güzel adalarından biri.

Sonuç itibariyle aynı denizin iki ayrı kenarında yaşayan ama aralarında medeniyet bakımından yıllar olan iki ülkeden bahsediyoruz. Çevreye saygılı, kadını bikiniyle denize giren, kimsenin kimseye karışmadığı, bina çılgınlığına yakalanmamış bir kültürden bahsediyoruz. Dilerim hiç olmazsa, Ege’nin bu tarafı böyle kalır….

 
 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums