- 20.06.2016 00:00
Kürtler'in, mini eteklilerin, içki içenlerin hayatına müdahaleyi hak gören adam, Gezicileri başkalarının hayatına müdahale etmekle suçlayabiliyor. İnsanların özel mülklerini sopalarla basan yobaz-faşistleri görmeyen, bu konuda tek laf edemeyen bu şahsiyet, yeni saldırıların altyapısını hazırlıyor. Zaten o Gezi Parkı'na tarihi eser yapmaktan bahsederken AKP trolleri, polise Gezicileri vurup öldürmeleri mesajları yayımlıyordu.
AKP'nin zihniyeti gerilim, kan ve kaostan besleniyor çünkü. Ülkenin normalleşmesine izin vermiyor, atmosferi sürekli gererek takipçisi kitleleri hep hizada tutabiliyor. Bunun için İslamcı-faşist militer çeteleri de, devletin polisini de kullanmaktan çekinmiyor. Firuzağa baskınını protesto edenlere karşı polisin açık tavrı bunun göstergesiydi.
Bu zihniyetin seçimle, sandıkla kolay kolay gitmeyeceği ortada. Milletin canına kasteden, malına çöken dinci faşistlere karşı ortak cephe oluşturmak ve mücadeleyi hayatın her alanına yaymak şart. Halkları Kürt-Türk, Alevi-Sünni diye bölerek karşısındaki cepheyi zayıflatmayı başlatan bu zihniyete karşı tek mücadele yolu, hukuka, demokrasiye, çok sesliliğe inanan insanların anti-faşist cephede birleşmeleri.
Sopayla, yasakla kendi yasaklarını uygulayan, eğitim sistemi diye ilkel bir anlayışı dayatan bu zihniyete yamyam demek ayıp. Yamyamların bir ahlak anlayışı vardır mesela. Yamyamlar içinde yaşadıkları topluluğun malını, yiyeceğini çalmaz, çalamaz. Bunlar o anlayıştan bile yoksun.
Bunlar insanlığa düşman aslında. Kadın-erkek eşitliğine, insanların hayatlarını diledikleri gibi yaşamalarına karşılar. Onun için gittikleri Batı ülkelerinde de tutunamıyor, toplumun kenarında kalıyorlar. Özgürce yaşayan insanlardan rahatsız oluyor ve korkuyorlar. Bu korkuyla kendi renksiz, zevksiz yaşam modellerini herkese dayatmaya kalkıyorlar.
Faşizm de budur zaten. Tek tip yaşam anlayışının bütün bir topluma dayatılma çabası. Her türlü inanç ve medeniyete beşiklik yapmış Anadolu'da bunu gerçekleştirmek elbette imkansız ama muhalefetin dağınık olması bu anlayışın başarı şansını artırıyor. Tek çare, İslamcı-faşistlere karşı ortak bir cephe yaratmak ve bunu yaparken asgari müştereklerde birleşmek. İslamcı-faşist karşıtı cephede birleşecek olanların her konuda aynı düşünmeleri gerekmiyor, yobaz ve yolsuz bir anlayıştan kurtulma fikrinde birleşmeleri yetiyor.
Bu zihniyetin yenilip geriletilmesinden sonra gerçek bir hukuk sistemi ve demokratik toplum modeli kurmakta anlaşacak kesimlerin Türkiye'ye yeni bir ufuk açmaları mümkün. Parçalı bir muhalefet sadece AKP'nin işine yarayacaktır.
Bu geri zihniyetin Türkiye'yi getirdiği nokta ortada: Kendi gibi yaşamayana sopalı saldırı, kendi gibi düşünmeyene yaşam hakkı tanımama. Yarattıkları bir tek güzellik yok. Son 15 yılda bu İslamcı-faşizan cepheden çıkan bir tek roman, bir tek film olmaması, mizahın ortadan kaybolması, karanlık yüzlerinin açık göstergesi.
Kürtler öldürülürken sessiz kalanlar, aynı kanlı çetelerin yeniden Cihangir'de, Taksim'de yüzünü göstermesine tanıklık ediyor. Doğu'da ayrı bir dil, Batı'da ayrı bir dil kullanıyor olabilirler ama yöntemleri her yerde aynı. Vurmak, öldürmek, hakaret etmek. Yaşam tarzınıza sahip çıkmak istiyorsanız, Kürtlerin kendi dillerine, kültürlerine sahip çıkmalarına saygı duymanız gerekir. Onu becerdiğiniz an, bu zihniyetin mağlup edilmesi an meselesi olacaktır.
Yorum Yap