- 9.02.2016 00:00
Kavgada dayağı yiyen küfür eder. Küfür ettikçe daha çok dayak yer. Türkiye'nin şu andaki durumu, herkese bulaşıp sonunda dayağı yiyen, dayağı yedikçe küfür eden, küfür ettikçe daha çok dayak yiyen mahallenin çamur delikanlısına benziyor.
Almanya Parlamentosu Ermeni Soykırım Yasası'nı, Almanya'nın sorumluluğunu da üstlenerek kabul eder etmez sövgü yağmuru başladı. AKP'nin tipik bir taktiği var; yumruğunun ağır olacağını bildiklerine kendi kafa tutup küfretmiyor, edemiyor. Tetikçi kullanıyor.
Amerika'da soykırım tartışmaları gündeme geldiğinde Amerikan yerlilerinin soykırımını hatırlayan Türk siyasetçiler, Almanya'nın kararından sonra da Namibya'yı keşfetti. ‘‘Siz de Afrikalıları öldürdünüz'' söylemine geçti. Başta Sultan olmak üzere tüm avanesi Merkel'e açıktan laf edemediğinden Cem Özdemir'i hedef aldı. Ne sütü bozukluğu kaldı, ne kan tahlili yaptırmasının şart olduğu.
Almanya'ya doğrudan küfür işini Saray'ın medyası üstlendi. Merkel, Hitler'e benzetildi, İstanbul'daki bomba, Alman Gizli Servisi ile irtibatlandırıldı. Altın varaklı koltukta ağırlandığında Türkiye dostu olan Merkel, birden Türkiye'yi bölmeye and içmiş bir siyasetçiye dönüştü.
Aynı tavır, Amerika ile ilişkilerde de mevcut. Obama ile görüşebilmek için bin takla atanlar, bölgede aleyhteki her gelişmeyi ‘üst akıl'a bağlayıp işin içinden çıkıyor. Obama üst aklın başı olarak kötü bir adam, Erdoğan ile fotoğraf verdiğinde dünya lideri oluyor.
Yolsuzluk ve hukuksuzluk yüzünden tüm dünyada itibar kaybetmiş bir yönetim, içerideki baskıyı sürdürebilmenin yolunu her yerde düşman yaratmakta buluyor. Herkesin üç beş sene önce övgüyle söz ettiği bir ülkenin kısa zamanda niye bu hale düştüğünü açıklayamıyor çünkü.
‘‘Gavur''dan borç aldığı para ve satın aldığı teknolojiyle yaptığı yollarıyla, yüz yıl geriden gelen metrosuyla, havalimanıyla övünüyor ama en büyük sanayi kuruluşları listesi açıklandığında cüceliği ortaya çıkıveriyor. Türkiye'nin devi dediğiniz şirketlerin toplamı bir Google etmiyor.
Fetih adı altında yağma kültürünü sürdüren AKP duvara dayandı. Saray'ın yancılarının yeniden Abdullah Gül'ü hedef göstermeleri boşuna değil. Belli ki alttan alta kaynıyor parti teşkilatları. Avanta azalıp aşağıdakilerin aldığı pay iyice küçülünce seyredin siz asıl kıyameti.
Kürt meselesinde şiddet dışında bir çıkış noktası bırakmayan Saray politikaları, Türkiye'yi bitap düşeceği bir kavganın içine sokmuş durumda. Hukukun devreden çıktığı noktada, silahın konuşmasına şaşırmamak lazım. Bugün Türkiye'de olan tam da budur.
Kendi içinden çıkan arkadaşları ile bile kavgalı bir anlayışın Kürtlerle barış yapmasını, bu sorunu hukuk içinde çözmesini beklemek safdilliktir. AKP'nin ve Saray'ın artık tek yolu vardır; savaşı tırmandırmak.
Hamasi laflar arasında gözden kaçan her gün gelen kayıp can haberleri oluyor. ‘‘Hain, kansız, Zerdüşt'' küfürleri arasında bir memleket cayır cayır yanıyor maalesef.
Yorum Yap