Bugün 16 Mart darbeye giden yolun ilk adımı

  • 16.03.2016 00:00

 İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisiydim. O dönemim polisinin, askerinin, öğrencilerinin bir kısmının bildiği bir katliam, okulumun çıkışında yaşanmıştı. Türkiye'yi 12 Eylül darbesine götüren yolun ilk adımıydı bu saldırı.

O sırada Beyazıt Meydanı Ülkücülerin, Süleymaniye devrimcilerin elindeydi. Okuldan toplu halde çıkan sol görüşlü öğrencileri polis dağılana kadar korumakla görevliyken, o gün çıkış kapısında yalnız başlarına bırakmıştı.

 

Öğrenci konvoyu Eczacılık Fakültesi önüne geldiğinde gruba yönelen bir kişi “Kahrolsun komünistler” diye bağırıp elindeki bombayı kalabalığın üzerine fırlattı. Daha sonra konvoy otomatik silahlarla tarandı. Bilanço kanlıydı: 7 ölü, 41 yaralı.

 

Bu ve ardından gelen katliamlar Kenan Evren ve arkadaşlarına darbe için elverişli ortamı sağladı. 16 Mart Katliamı da sonraki kıyımların hesabı da bağımsız yargı önünde sorulamadı. Polisin, rütbeli askerlerin, sonradan milletvekili olacak kimi kontrgerilla üyesi Ülkücülerin rolü netti; ama Türkiye üzerini örttü.

 

Devlete karşı hep şüpheli oluşum, henüz 18 yaşındayken yaşadığım bu travmayla başladı ve hiç geçmedi. Siyasi amaçları için pırıl pırıl gençleri katlettirmekten çekinmeyen zihniyeti o gün görmüştüm, yaşım 60'a merdiven dayadı hâlâ görmeye devam ediyorum.

 

Bugün içinde bulunduğumuz durumu daha tehlikeli kılan, ailelerinin bile karşı çıktığı bir grup öğrencinin ideolojik savaşının ötesinde bir gerçekle karşı karşıya olmamız. İster kınayın, ister küfredin, isterseniz her gün hakaret edin ama gerçeği kabul edin; PKK'nin bölgede ciddi bir toplumsal desteği var. Kuşatılıp yıkılan her ilçenin ardından binlerce genç dağa çıkma kararı alıyor.

 

Bu tabloda akıl hâkim olamıyor ve bir sonuç alınamayacağı bilinen askeri çözümde ısrar ediliyor. The Atlantic röportajında Amerika Başkanı'nın dış politikadaki yanlışların altını çizmek için vurgu yaptığı devlet aklı devreye giriyor.

 

Obama, Amerikan devlet aklının her krizde askeri devreye sokmasını eleştiriyor ve farklı bir paradigma geliştirilmesine işaret ediyordu. Esad'ın kimyasal silah stokunun bir tek kurşun atılmadan temizlenmesini örnek veriyordu.

 

Türkiye'nin devlet aklı da toplumsal her talebin askeri yöntemlerle bastırılması üzerine kurulu… Osmanlı'nın çöküş yıllarına takılı kalmış. Önceki gece CNN Türk'te emekli bir general hâlâ Balkan Harbi'ni örnek veriyordu.

 

Bu korku ve refleks, analizin, demokratik çözüm yollarının önünü tıkıyor. Bununla da kalmıyor, farklı bir ses çıkaran herkesi baskıyla susturmaya çalışıyor. Erdoğan'ın yeni Ceza Yasası teklifi bunun örneği.

 

Erdoğan bilerek veya bilmeyerek Türkiye'yi toplumsal olarak, ekonomik olarak 12 Eylül öncesi döneme sürüklüyor.

 

Bu satırlarım darbe tehdidi olarak algılanmasın. Şu anda asker Erdoğan yönetimiyle her istediğini yapıyor ve gelişmelerin tüm sorumluluğunu Saray ve AKP'nin üstüne yıkıyor.

 

Bu toplum, parçalanmaz ise bugünleri 1940 tek parti günleri gibi hatırlayacak. 12 Eylül öncesi nefret ve cinnet ortamıydı, bunun geniş çaplı modelinin Türkiye'yi götüreceği yer de ortada…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums