- 27.10.2015 00:00
Türkiye tarihinin en büyük hukuksuz eylemlerinden birine tanıklık ediyoruz. Koza-İpek Grubu’na mahkeme kararıyla el konulup Saray’a yakın isimlerin kayyum olarak atanması kabul edilemez bir skandaldır. Yapılanlar, amacın tamamen siyasi olduğunu, biat etmeyen Akın İpek’i cezalandırma amaçlı olduğunu gösteriyor.
Türkiye, kimsenin can ve mal güvenliğinin olmadığı bir ülke haline gelmiştir. Evini basan polislere ‘galoş giy’ dediği için infaz edilen Dilek’ten taziyeye gittiği cemevi bahçesinde katledilen Uğur Kurt’a varan yargısız infaz zinciri bildik bir geleneğin devamıydı.
Dün Türkiye tarihinde yeni bir gün oldu, çünkü yakın geçmişte azınlıklara reva görülen uygulamalar muhalif iş adamlarına, gruplara uzandı. Varlık Vergisi’nin AKP modeline tanıklık ediyoruz.
Bu operasyon, seçim öncesine denk getirilerek muhalif kesimlere sert bir mesaj verilmiş olmakla kalmıyor, seçim sonrası ortamda bu kararın unutulması bekleniyor.
NORMAL BİR GİDİŞ DEĞİL
İpek Grubu, bu kararı elbette uluslararası hukuk kurumlarına taşıyıp gereğini yapacak ve hak ettiği tazminatları mutlaka kazanacaktır. Çünkü, uygulama kanuna uygun olsa bile uluslararası hukuk normlarına aykırı. Ayrıca kararın halen devam etmekte olan Uzan davası üzerinde de olumsuz etkileri net bir biçimde görülecektir.
Mal ve can güvenliğinin olmadığı bir ülke kurtlar sofrasına dönmüştür. Keyfi kararla bağımsız duruş sergilemeye çalışan ve her kesimden insana platform olmaya çalışan Kanaltürk, Bugün Tv, Bugün Gazetesi, Millet Gazetesi susturulmuş ve havuz medyasının mütemmim cüzü haline getirilmiştir.
Mahkeme kararıyla yapılan atamalar bu yayın organlarının nasıl bir politika izleyeceğinin açık göstergesidir.
Bu gidiş normal bir gidiş değildir. Ülkesini seven, sorunlarına demokratik kurallar ve hukuk sistemi içinde çözüm bulunmasını isteyen herkesin artık ayağa kalkması ve sesini yükseltmesi zorunludur.
DEVLET TERÖRÜ YÜKSELİYOR
Bıçağın kemiğe dayandığı noktadayız. Kelimeler yetersiz kalıyor. Belli ki artık eylem zamanı.
Eğer CHP, MHP ve HDP bu noktada el ele verip binlerce kişiyi bu medya grubunun merkezinin önüne toplayabilseler, bu kararlar bu kadar kolay alınamazdı.
Nazi Almanyası benzerinde olduğu gibi devlet terörünün adım adım yükselttiği bir dönemden geçiyor, bedel ödüyoruz. Bedel ödemeden demokrasi olmuyor, insan hakkına saygı olmuyor.
Bu hukuksuzluk AKP ile aynı düşüncede olmayan her kesimi etkiliyor. Siyasi düşüncesi, etnik kökeni ve yaşam biçimi ne olursa olsun, herkesi mağdur ediyor.
28 Şubat, bugünlerin yanında çocuk oyunu gibi kalıyor. Askeri döneme rahmet okutanlar elbette bunun hesabını verecekler. 1 Kasım’da sandık başına. Benim oyum HDP’ye…
Yorum Yap