Türkiye burjuvazisinin dayanılmaz sefaleti!

  • 18.09.2015 00:00

 Cumhuriyet, Osmanlı’dan aldığı kadrolardan sınırlı da olsa elit bir akademi dünyası oluşturdu. Çok tartışılan Köy Okulları’ndan bile sayısız aydın çıktı. Bugün Türkiye’nin Tanrı-Profesör diyebileceğimiz isimleri hep Cumhuriyet’in Osmanlı’dan devraldığı ailelerin çocuklarından çıktı.

1950’den itibaren dışa bağımlı burjuvazinin öne çıktığını, devletin 1980’lerden itibaren ekonomik alanda küçülmesine tanıklık ettik. Ciddi anlamda bir yatırımcı-sanayici sınıfı oluştu. TÜSİAD şemsiyesi altında örgütlenen bu sınıf, devleti yönlendirmekten çok devlet tarafından yönlendirilen bir kurum olabildi.

Çünkü, Türkiye burjuvazisinin devleti değiştirip dönüştürme gibi bir derdi fazla olmadı. Olduysa bile, bu bir kaç aileyle sınırlı kaldı. TÜSİAD daha çok ithalat rejimi, kur politikaları, vergi sistemi gibi kendisini doğrudan ilgilendiren konulara odaklandı ve başta Kürt sorunu olmak üzere Cumhuriyet’in tüm kritik konularını askere bıraktı.

Açık bir alış veriş söz konusuydu.

FİKRİ OLMAYAN BURJUVAZİ...

Oysa burjuvazi; Batı’da demokratikleşmenin öncüsü bir sınıf olmuştu. Feodaliteye karşı mücadelede bayrağı eline almış ve değişimi gerçekleştirmekle kalmamış, bu değişim ve

dönüşümün ideolojisini de sağlamıştı.

Türkiye burjuvazisi devşirme olduğu, devlet biberonuyla büyüdüğü için devlete rağmen, kendine özgü bir ideoloji geliştiremedi. TÜSİAD da dahil Türkiye burjuvazisi, Kemalizm’in sınırları içinde kalmayı tercih etti, moderniteyi kadınların başını açmasından ibaret gördü.

Cumhuriyet’in kurucu elit ailelerinin çocuklarından dünya çapında itibar ve ün kazanmış isimler çıktı. Burjuvazisinin ise böyle bir geleneği olmadı. Bilim ve düşünce dünyası yoksul Anadolu çocuklarının ilgi alanında görüldü.

Bugün dünya çapında yüzlerce Yahudi düşünür, bilim adamından söz edilirken Türkiye’nin çorak bir ortamda yaşıyor olmasının nedenlerinden biri bu oldu.

Fikri olmayan bir burjuvazinin yüreği de olmaz.

BAYRAĞIN ARKASINA SIĞINMAK...

Hürriyet’e ve Doğan Holding ile başlayıp Akın İpek ve Boydak Grubu ile devam eden açık devlet baskısı karşısında, varlık nedeni olan mülkiyet hakkını bile cesaretle savunmaktan aciz bir sınıfla karşı karşıyayız.

Devlet rantı yaşandığı için, devletin ipini elinde tutanlar, “Al bayrağını gel” dediğinde koşarak hizmete gidiyor. ‘Terör nedir’, ‘Doğu’da yaşanan nedir’ sorusunu sormak bile aklına gelmiyor.

Kürt Sorunu’nda susan, üyelerine yönelik açık devlet baskısı karşısında ürkek bir tavır takınan TÜSİAD da ayıbını örtmek için bayrağın arkasına sığınıyor. Saray organizesi olduğunu çocukların bile bildiği, sözde sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği AKP mitingine yüzü kızarmadan, koşarak gidebiliyor.

Erdoğan toplantılarına gelip yüzlerine karşı hakaret ettiğinde alkışla karşılık vererek çaplarını ortaya koymuşlardı.

Bugün gösteremedikleri tepkiyle ne mal olduklarını bir kez daha gösterdiler. Burjuvazisi bu olan bir toplumun demokrasisi de bu kadar olur. Şikayet etmeyin, bununla yaşayın.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums