Barışın yolu güçlü HDP’den geçer!

  • 13.09.2015 00:00

 Her şey aslında 17-25 Aralık yolsuzluk dosyalarının patlamasıyla başladı. Gezi’de liberal ve demokrat kesimleri kaybeden Erdoğan ve AKP, yolsuzlukların ortaya çıkmasından sorumlu tuttukları Hizmet Hareketi’ne savaş açtı.

Bu AKP’nin yalnızlaşması demekti.

Çözüm, darbeci ve vesayetçi olmakla suçlanan Silahlı Kuvvetler’e yanaşmakta bulundu. Ergenekon ve Balyoz davalarının savcıları bir gecede bu davaların avukatı oldu. Darbeci denilen milli orduya kumpas kuruldu noktasına gelindi.

Bu, askerin bir süre önce çekilmek zorunda kaldığı siyaset sahnesine güçlü bir şekilde dönüşü anlamına geliyordu. Barış müzakereleri sırasında kırmızı çizgilerini ilan eden asker, yolsuzluk iddiaları karşısında zayıflayan Erdoğan’a karşı önemli bir koz elde etmiş oldu.

Erdoğan’ın askerle ittifakının açık kurbanı müzakere sürecinin sona erdirilmesi ve Abdullah Öcalan’ın İmralı’da izole edilmesi olarak tecelli etti. Bu, devletin PKK’ya savaş ilanı demekti. Bu nedenle, Urfa’da haince katledilen iki polisin çatışmaların başlamasıyla ilgisi yoktu. Açık neden, güç kaybeden Erdoğan’ın askerin güvenlik konseptine teslim olmasıydı.

DOĞAN VE İPEK BASKINLARI...

Ancak bu gelişmenin bir başka sonucu oldu: Kürtler’in tek başına iktidar yapma konusunda büyük destek verdikleri AKP’yi terk edip HDP cephesinde tek vücut olmaları. Selahattin Demirtaş’ın kişiliği bu oylara Batı’dan da önemli bir katkı sağladı ve sadece Erdoğan’ın başkanlık hayalleri suya düşmekle kalmadı, Meclis çoğunluğu muhalefetin eline geçti.

Şimdi, bu çoğunluğun yeniden elde edilmesi konusunda askerle varılan bir mutabakat olduğunu görüyoruz. Amaç, HDP’yi baraj altında bırakmak. Bunun için Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Kürtler’in serbest iradeyle sandığa gitmelerinin önü kesilirken, Batı’da da seslerinin duyurulması engellenmeye çalışılıyor. Doğan Medyası’na, İpek Grubu’na yönelik hukuksuz, devlet terörüne varan saldırıların temel amacı bağımsız bir duruş sergilemeye çalışan bu kurumları susturmak.

HAVUZ MEDYASI YAYINLARI...

Bu amaç gerçekleşirse, işsizlik, eğitimsizlik ve yoksulluk pençesinde kıvranan Kürt gençlere tek seçenek kalacak, dağ ve silah.

Oysa, siyasetin sahnede olması, bölge halkının ve gençliğinin mevcut sisteme güveninin devam etmesi, silah seçeneğinin zayıflaması demek. Silah, bölünme; siyaset birlik içinde yaşamak demek.

Bu açıdan bakıldığında, gerçek bölücü siyaseti kimin izlediği açıkça görülür. Doğan’a, İpek Grubu’na İstanbul’un, Ankara’nın göbeğinde yapılanları görenler, medya ve siyasetçilerin girişinin zorla kısıtlandığı Kürdistan coğrafyasında neler yaşandığını tahmin edebilir.

Barışın yolu, muhafazakarların yeniden demokratik bir çizgiye gelmelerinden, HDP’nin Meclis’te güçlü bir şekilde var olmasından geçecektir.

Onun için HDP’yi PKK ile eş tutmaya çalışan, bütün Kürtleri terörist göstermeye çalışan Havuz Medyası’nın faşizan yayınlarından etkilenmemek ve HDP’ye desteği açıkça seslendirmek gerekir.  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums