6-7 Eylül’de İstanbul’da Rum ve Ermenilere yönelik organize saldırıların bir tekrarı bugün Fırat’ın Batısı’nda tüm Kürtlere gerçekleştiriliyor. HDP’nin genel merkezi dahil, il ve ilçe binaları, Kürtlere ait iş yerleri yakılıyor, bölgeye giden otobüsler taşlı sopalı saldırıya uğruyor.

 Cumhurbaşkanı’nın ağır biçimde eleştirdiği, ilk uğradığı saldırıdan sonra bir geçmiş olsunu esirgediği Hürriyet Gazetesi, ikinci kere bu kez Rize’den kamyonlarla gelen güruhun saldırısına uğruyor.

 Hiçbir saldırıda polis yok…

 6-7 Eylül olayları hakkında yıllar sonra gazeteci Fatih Güllapoğlu’na konuşan emekli general Sabri Yirmibeşoğlu, “6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı” demişti. Bugün benzer saldırıların Kürt yurttaşlara karşı gerçekleştiğini görüyoruz.

 SOKAKTA KARŞI KARŞIYA...

 Türkiye’nin tüm coğrafyasına yayılan bu saldırıların merkezden yönetilip yönlendirildiği ortada. Yaşanan 60 yıl içinde Derin Devlet’in sahibi değişmiş olabilir ama işleyiş mantığının aynı kaldığı ortada.

 Bu önü alınması zor, tehlikeli bir gidiştir.

 Askerle PKK’nın arasında sürmekte olan çatışma bir ateşkes kararıyla durdurabilir ama sokağa sıçramış kan eylemlerinin önünü almak kolay değildir. Bugün bu ülkede yaşayan Kürtler devletin kendilerini korumadığını görmekte ve çaresizlik içinde arayışa girmektedir. Bu ülkenin Suriyelileşmesi, Batı’da kendini güvenli hissetmeyerek Doğu'ya göç kararı alan Kürtlerin bu toplumla bağını hepten koparması demektir.

 AKP politikaları 40 yıldır olmayanı gerçekleştirmiş ve sokaktaki Türk ile Kürt’ü karşı karşıya getirmeyi başarmıştır. Bu iç savaş yolunda atılmış ciddi bir adımdır. Türkiye, sokakta Kürtçe konuşan gencin bıçaklanıp öldürüldüğü bir ülke haline gelmiştir.

 ÜLKEYİ ATEŞE VERMEK...

 HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dünkü basın toplantısında sarf ettiği şu sözleri doğru ve önemlidir:

 “HDP bu ülkede iç barışı güçlendirmek ve beraberce özgür yaşamı kurmak için bir partidir sadece Kürtlerin partisi değil. Herkesin hakkını eşit derecede savunan bir partidir. Partimiz Türkiye halklarına umut olmuş ve seçimde önemli bir başarıya imza atmıştır. Bizler 7 Haziran seçimlerine gelene kadar, henüz ateşkes devam ediyorken 176 yerde partimize saldırı oldu. 2 gündür partimizi yakıp yıkanlar, terör bahanesiyle bunları yapıyoruz diyenler, sizin alçaklıklarınızı biz seçimden önce de sizleri biliyoruz.”

 400 milletvekili hedefi ile yola çıkıp tek başına iktidarı bile ele geçiremeyen zihniyetin ülkeye ödettiği ağır bedel budur.

 HDP’ye seçim öncesi başlatılan bombalı saldırıların faillerinin niye yakalanıp adalet önüne çıkarılmadığı, olayların neden yayın yasağı kapsamı içine alındığı ayan beyan ortadır.

Bir ülkeyi kendi çıkarı uğruna ateşe vermekten kaçınmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Hürriyet’e, Kürtlere saldıranlar hala İpek Medya Grubu’na saldırıyla bağımsız kalmayı başarmış son kuruluşları da susturmaya çalışıyorlar. Susmayacağız.