- 4.02.2015 00:00
Beş yıl öncesine kadar dünyada parmakla gösterilen, İslam coğrafyasının liderliğine oynayan, yabancı yatırım çeken, Avrupa Birliği’ne girmeyi hâlâ hayal eden, bölgenin finans merkezi olmayı ümit eden, Kürt ve Alevi meseleleri başta bu toprakları yıllardır rahatsız eden sorunları çözmeyi ümit eden bir ülkeydik.
Yabancı bir ülkeye gittiğimizde pasaportumuz itibar görür, taksi şoförlerinin bile ülkemizi, lider kadromuzu bilmesiyle gurur duyardık. Yıllarca işkence, insan hakları ihlalleri, yoksullukla anılan bir ülke vatandaşı olmaktan çıkmış, dünya vatandaşı olma yönünde ümitli olmaya başlamıştık.
Müslüman bir demokrasi olarak hem reformlarımız, hem televizyon dizilerimiz, hem de bölgedeki insan hakları ihlallerine karşı duruşumuzla soft power kullanan bir çekim merkezi olmuştuk.
Aradan beş yıl geçti ve bu pembe tablo yerle bir oldu.
YAFTA İLE CEZAEVİNE...
Bugün gelinen noktada demokrasimiz ve hukuk devletimiz çökmüş durumda. Hukuk düzenimizde keyfilik, öç alma duygusu hakim hâle geldi. Kimsenin yarın sabah kapısının çalınıp gözaltına alınmayacağı konusunda bir güvencesi yok.
PKK’lı, IŞİD’li, paralelci, solcu veya Amerikancı gibi her bir yaftalama demir parmaklıklar arkasını boylamanız için yeterli. IŞİD’ci diye gözaltına alınan Vice News muhabirlerinin PKK’ya yataklık yapmaktan tutuklanması dünya hukuk literatürüne geçecek tarzda bir olay olduğu için artık adalet sistemini Batılı meslektaşlara anlatma kaygımız da kalmadı.
Ekonomimiz hızla bir batağa doğru sürükleniyor. Döviz kurundaki hızlı artışın, turist sayısındaki keskin düşüşün, başlamasına neden olduğumuz Suriye iç savaşının ülkemize kaçırttığı milyonlarca sahipsiz insanın ortaya çıkardığı kara tablonun ağır bedelini yakında hep birlikte ödeyeceğiz.
AKP'NİN KEYFİ YÖNETİMİ...
Avrupa Birliği artık bir hayal bile değil, Aleviler yok sayılmaya devam ediliyor ve AKP’nin işine öyle geliyor diye Kürtlerle kanlı bir savaş yeniden başlatılmış durumda. Gariban Anadolu çocuklarının ölüm haberleri birinci sayfa meselesi olmaktan çıktı yeniden.
Ve bütün bunlar olurken AKP hep iktidardaydı. İyisinin gururunu üstlendiği gibi, karanlık tablonun sorumluluğunu da üstlenmesi gerekir. Gelinen tabloda Kürtler dahil, muhalefet partilerinin en küçük bir kusuru yoktur. AKP iktidara geldiği günden beri torba torba yasalar yaparak, kimseye fikir danışmayarak, konuşanı azarlayarak keyfi bir yönetim sürdü.
AKP’nin tek başına iktidarının 13 yılda Türkiye’yi getirdiği nokta ortada. Kökten dinci İslamcı terör örgütleri topraklarımızda cirit atıyor, hangisine, nasıl silah ve para yardımı yaptığımız yerli ve yabancı medyada tefrika gibi yayınlanıyor.
Türkiye bir iç savaşa doğru hızla sürükleniyor, ekonomisi batıyor. Tek sorumlusu AKP ve onun politikaları.
Neden?
Çünkü 17-25 Aralık’ta suç üstü yakalandılar. Hesap vermemek için ülkeyi bir batağa sürüklüyorlar.
Bunlar daha iyi günlerimiz...
Yorum Yap