- 18.08.2015 00:00
Anayası ihlal ettiğini resmen ilan eden bir cumhurbaşkanı, devletin tek kişiyle özdeşleştiği görüntüsü, yalaka ve yağcıların gerçeklikle ilişkisini kestiği bir lider, çökmüş bir yargı sistemi, cehalete dayalı bir gericilik, din öğretip bilim öğretemeyen bir eğitim sistemi, ülkenin önemli bölümünde kamu düzeninin ortadan kalkmış olması, her gün gelen şehit haberleri, doların üç lira sınırına dayanması…
İnsanı karamsarlığa sürükleyecek her koşul mevcut.
Saray’daki Sultan’ın göremediği şu: Amerika’nın yardımı ve desteğiyle Suriye’de bir Kürt oluşumu ortaya çıkacak. Yolsuzluk iddialarıyla zayıflamış, itibar kaybetmiş bir lider Amerika’nın elini çok kolaylaştırır, her istediğini yaptırır demiştim, işte şimdi bu oluyor.
YOLUMUZU SEÇİM BELİRLEYECEK
Suriye’deki başarıyla moral kazanan, Washington’la doğrudan temas kuran PKK, kent savaşlarına hazırlanıyor. Bölge halkı devletin şiddeti nedeniyle örgüte yakınlaşmış, Ankara ile duygusal bağını her geçen gün koparmaya başlamış durumda.
Devlet kadroları erken seçimi AKP’nin kazanmasına odaklanmış, uzun vadeli bir görüş sunmaktan yoksun. Askeri yöntemlerle sorun çözme dönemine dönülmüş. Üstelik emekli Genelkurmay Başkanları’nın bu yolla sonuç alınamayacağını söylemelerine rağmen.
Önümüzdeki seçim bu yüzden önemli: Ya hukukun tamamen ortadan çekildiği bir muz cumhuriyeti olacağız, hızla bölünmeye gideceğiz ya da hukukun üstünlüğünü öne çıkaran, Avrupa Birliği standartlarını hedefleyen bir demokrasiyle tekrar bölgenin yıldızı olacağız.
Erdoğan’ın hataları, önyargıları, almış olduğu eğitim, evde gördüğü şiddet nedeniyle Türkiye’yi getirdiği nokta bu.
AKP’nin tek başına iktidar olduğu bir dönemde götüreceği nokta ise parçalanma, iç savaş, kimsenin can ve mal güvenliğinin kalmaması.
ÇÖZÜM İÇİN SEFERBERLİK GEREK
HDP’nin siyasi bir aktör olarak siyaset sahnesinde yer alması, Meclis’te saygı gören bir siyasi parti olması, barış dilini kullanması Türkiye’nin birliğini sağlayacak bir umut aslında.
Ancak HDP’nin varlığı Sultan’ı tahrik ediyor, onun hayallerine ulaşmasını engelliyor. O yüzden HDP’yi terörist göstermeye, Meclis dışı bırakmaya uğraşıyor.
Boşuna...
Bu siyaset Kürtlerin milliyetçi duygularını daha da ateşlemekle kalmayacak, hareket içinde tek çıkışın şiddet olduğunu söyleyenlerin elini güçlendirecektir.
HDP’nin Meclis dışı kaldığı bir Türkiye’nin 2023 vizyonu, Suriyelileşerek parçalanma olur.
Türkiye’nin demokratik bir hukuk devletinde birliğini koruması hala mümkün ama buna yönelik umutlar giderek azalıyor. Çünkü konuşan susturuluyor, savaşan öne çıkarılıyor.
Bu, demokratik çözüm yanlıları için bir seferberlik çağrısıdır. Herkes artık barış cephesi diyeceğimiz CHP-HDP bloğunu güçlendirmek için harekete geçerse, yarınlara umutlu bakabiliriz. Yoksa, hep dediğim gibi ülke paramparça olur.
Yorum Yap