Medyaya sansür ve ceza suçluların çözümüdür

  • 5.02.2015 00:00

 Yasakçı, baskıcı, cezalandırıcı rejimlerin sayısı maalesef hızla artıyor. Eskiden Çin, Kuzey Kore ve Türki Cumhuriyetler’in başını çektiği bu grup ülkelere her geçen yıl yenileri ekleniyor. Son en büyük katılımcı ise Türkiye. Matbuatın iyi kötü 100 yıldan fazla var olduğu bu ülkede basın hiçbir zaman özgür olamadı.

 
Cumhuriyet’in kuruluşu Ankara’dan bağımsız İstanbul Basını’nın sonudur. Cumhuriyet rejimi başlangıcında devlete bağımlı bir medya yaratmış, maddi olarak desteklemiş ve karşılığında da tek parti devletinin propagandasının yapılmasını istemiştir.
 
Çok partili hayata geçiş bu gerçeği değiştirmemiştir. Bu kez Demokrat Parti kendine bağlı bir basın yaratma gayretine girmiş, muhalifleri acımasızca cezalandırmıştır.
 
1960 darbesinin ardından iktidara gelen siyasiler basınla ilişkilerini daha çok devlet imkanları üzerinden zenginleştirme ve cezalandırma üzerine kurmuştur. Kağıt fiyatları basının terbiyesi konusunda kilit bir rol oynamıştır.
 
GEÇMİŞ YILLARIN BİRİKİMİ VAR...
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın artık medya dediğimiz basın-televizyon kuruluşlarıyla ilişkisi hiç bir zaman iyi olmamıştır. Kurulu medyayı kendisine düşman görmüş, belediye başkanlığının sona ermesinde, siyasi yasak kapsamına girmesinde hep medyanın payı olduğuna inanmıştır ki bunda da haksız değildir.
 
Medya askeri vesayet sisteminin en önemli araçlarından biri olmuştur, 1960 Darbesi’nde de, 1980 Darbesi’nde de, 28 Şubat post-modern darbesinde de medya kamuoyunu müdahaleye hazırlama işlevini görmüştür.
 
Kurulu medyanın tehdit gördüğü Milli Görüş geleneğinden gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun bedelini kişisel olarak da ödemiştir. Medyaya karşı tutumunda geçmiş yılların birikiminin payı büyüktür.
 
Ancak yaşadığı bu deneyimden çıkardığı sonuç, medyanın artık kimseyi tehdit edemeyecek bir niteliğe dönüşümü değil, bizzat kendi kişisel kontrolüne almak olmuştur.
 
Bugün Türkiye’de dağıtılan gazetelerin ağırlıklı bölümünün, haber kanallarının ezici çoğunluğunu Erdoğan’ın doğrudan denetiminde olduğu biliniyor.
 
GETİREMEZ AMA GÖTÜREBİLİR...
 
Kamuoyu oluşturma konusunda bu kadar güçlü bir siyasi figür olmasına rağmen, en küçük bir muhalefetin varlığına tahammül gösteremiyor. Hemen hakaret davası açıyor veya suç duyurusunda bulunuyor.
 
Daha da ileri giderek muhalif medyayı ortadan kaldırmaya çabalıyor. Zaman ve Samanyolu Grubu bu hedefte başı çekiyor.
 
Merkez medyaya karşı katılığının bir kısmını, bu kesimin kendilerini ‘Beyaz Türk’ diye adlandırarak muhafazakar kesimden gelmiş bir lidere gerekli saygıyı hiç bir zaman göstermediklerine inanmasından kaynaklanıyor. 
 
Ancak genel olarak medyanın muhalifliğine tahammülsüzlüğü yıllar önce bana bir uçak yolculuğunda söylediği sözde yatıyor: Medya bir partiyi iktidara getiremez ama iktidardan götürür.
Aslında AKP’nin bu ülkedeki 10 yıllık serüveni bize gösterdi ki, günümüz Türkiyesi’nde bir partiyi iktidardan ancak liderleri ve kadrolarının eylem ve söylemleri götürür. AKP bu dönemece girmiş durumda.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums