- 31.05.2015 00:00
Ortalık sakinleşince çıkıp hukukun üstünlüğü, Avrupa Birliği standartlarını yakalamak, eğitimin önemi gibi konularda müthiş açıklamalar yapıyor. Dinleyen 12-13 yıllık AKP iktidarının kilit bir ismi değil de, muhalefetin bir üyesi sanabilir kendisini.
''Ama ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz'' diye bir atasözümüz var. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu atasözünün kantarında tartıldığında sınıfta kalıyor maalesef. Saray’ın devşirme gazetecilerinden ayar almasını, Merkez Bankası Başkanı’na sahip çıkamamasını bir kenara bırakıyorum.
Ama tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen hukuksuzluklara artık ne olduğu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış bir dava uğruna sahip çıkmasını samimiyetsizlik olarak niteliyorum.
SAVUNMAYI BABACAN ÜSTLENDİ
Bu haliyle Sayın Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kibar versiyonu olarak çıkıyor karşımıza. Piyasa süt liman yani ‘milk port’ iken müthiş konuşmalar yapan ama denizler karışınca kaptanın dizinin dibine sığınan, her yaptığına sahip çıkan bir karakter görüntüsü veriyor.
Bank Asya kararının saatlerce önce Havuz Medyası tarafından ayrıntılarıyla açıklanması kararın TMSF tarafından alınmadığının açık göstergesi. Kararı alanlar yandaşlarına üflemişlerdi.
Sayın Babacan buna rağmen çıkıp bu kararı savunma görevini üstlendi. Savunma biçimi de ilginç, ''Niye 1.5 sene beklesinler ki?..'' Kurulu ayarlamak veya ikna etmek için olabilir mi acaba...
Bakın Bankacılık Hukuku uzmanı Prof. Dr. Sami Karahan, bir otorite olarak ne diyor:
''Bankacılık Kanunu’nun 71. maddesi gerekçesiyle el koymadan önce 68., 69. ve 70. maddeler çerçevesinde tedbirler alınması gerekiyordu. Banka yönetimi 4 aydır görev başında. Banka ile ilgili her konuda bilgileri var. İlk çeyrek için 13 milyon lira kâr açıkladı ve hesaplarında da herhangi bir usulsüzlük olmadığını dün KAP’a bildirdi.''
ARABA VE UÇAK ÖNEMLİ AMA...
Yani TMSF kazançlı olduğunu, işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığını bizzat açıkladığı bir bankaya el koymuş bulunuyor ve Sayın Babacan bu kararın siyasi değil, hukuki kaygılarla alındığına ikna etmeye çalışıyor bizi. Ona söylenecek tek şey vardır; Merkez Bankası ne kadar bağımsızsa, TMSF de o kadar bağımsızdır.
Bu duruşunuz yüzünden Kemal Derviş’in hazırladığı ekonomi programına sıkı sıkıya sahip çıkan biri olarak değil, hukuksuzluk ve yolsuzluklara sahip çıkan, bunların mimarlarıyla işbirliği yapmaktan çekinmeyen biri olarak hatırlayacak.
MİT’in TIR’larını haber yapanlar vatan haini, Bank Asya’ya el konulması hukuki, AKP hep haklı, muhalefet hep haksız deyin bakalım nereye kadar.
Koltuk, makam arabaları, uçaklar önemli olabilir ama insan her sabah kalktığında aynaya bakmak zorundadır unutmayın.
Yorum Yap