Gülmeyi unutan ülke!

  • 4.04.2015 00:00

 Neşeyle arası çok iyi olan bir ülke değildik hiç bir zaman. ‘Karı gibi gülmek’ deyimine sahip bir toplumuz neticede ama hiç kahkahadan, neşeden bu kadar uzak, somurtkan olmamıştık. Askeri darbe günlerinde bile gülmeyi başarmış bir toplum, gazı kaçmış gazoz gibi sıkıcı bir hale geldi.


Bir ülkede demokrasinin kalitesi sadece yasaları ve bunların uygulamalarıyla ölçülmez. Televizyonda, gazetelerde, dergilerde mizahın yeri ile de ölçülür. Özellikle de siyasi iktidarı hedef alan mizahın.

Türkiye televizyonlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı mizah yoluyla yerme cesareti gösterecek bir tek kanalın olmadığı ortada. Televizyonlarda siyasi mizah AKP iktidara geldiğinden beri sürgünde. Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel hakkında espriler üreten mizahçılar kara listede.

‘Emret Başbakanım’ gibi bir dizinin bu topraklarda çekilip gösterilmesi imkansız. Erdoğan hakkında çizilen karikatürlere açılan davaların sayısı, mizahla eleştiriye tahammülsüzlüğün en açık göstergesi.

SEVGİNİN YERİNİ NEFRET ALDI

Renklerin hızla kaybolduğu, gri ile siyah arasına mahkum edilmiş bir topluma dönüştük. Her gelişmeyi dinle, kutsal kitapla açıklamaya çalışan bir zihniyetin nefes almayı bile zorlaştırdığı garip bir topluluk.

Bütün gün siyaset konuşan, sanatı, kitabı, felsefeyi gündeminden çıkarmış, sporu düşmanlık aracı haline getirmiş bir toplum. İnsanlar bölündükleri kamplarda birbirine düşman hale gelmiş, bir küçük kıvılcımın herkesi yakacak bir yangına dönüşmesi işten bile değil.

Sevginin yerini nefretin, neşenin yerini öfkenin aldığı, karamsarlığın insanın ruhunu bir mengene gibi sıkıp daralttığı bir hayatı günlük olarak tüketiyoruz. Soluklanma zamanı ya yurtdışına yapılan yolculuklarda ya da Ege’nin sahil kasabalarında mümkün olabiliyor.

Devletin tel tel çöktüğü, bir ülkeyi saatlerce karanlıkta bırakan elektrik kesintisinin nedeninin günler geçmesine rağmen bulunamadığı, toplumun her talebinin şiddetle bastırıldığı bir ülkeye dönüştük. Başkanlık ile parlamenterlik arasında sıkışıp kalmış düzende parlamento, Saray’dan gelen talimatların kanunlaştırıldığı bir yapı.

TEK GÜLDÜREN DAVUTOĞLU!

Herkesin aklında ‘kime yalakalık yaparsam, listede kendime yer bulurum’ sorusu hakim. Sonra Meclis’te “Akarken doldurmaya çalışacak” bir zihniyetin yansımasını görmeye devam edeceğiz.

Gülmeyi unutan toplumlar sağlıksız, bir arada ancak korku ve baskıyla tutulabilen toplumlardır. Esad’ın Suriyesi, Stalin’in Rusyası gibi… Baskı ve tehditle gidilebilecek mesafe de bellidir. Bu basınç taşınamaz. Gülmek; üzülmek, sinirlenmek kadar önemli bir insani duygudur.

Bir reklam spotunu ödünç alırsak, “İnsandan kahkahayı çıkarırsan, geriye ne kalır ki…”

Büyümesi hızla yavaşlayan, ihracatı sürekli pazar kaybeden, dış borcu balon gibi şişen, nüfusu mültecilerle birlikte giderek artan ve tüm sorunları sürekli halının altına süpürüp görmezden gelen bir zihniyet.

Her teklifi Saray’dan dönen Davutoğlu, yine hayata geçmeyecek bir önlemler dizisini şaşalı bir toplantıyla açıkladı. Aslında hepimizi güldürebilen tek gerçek, Davutoğlu’nun kendisini başbakan zannetmesi galiba...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums