Çin işi, Japon işi bunu yapan bir kişi

  • 21.02.2015 00:00

 Türkiye, 24 Nisan Ermeni Soykırımı’nın yıldönümü vesilesiyle füze savunma sistemi ihalesini bir pazarlık aracı gibi kullanıyor yorumları var. Ama, füze alımı ilk gündeme geldiğinde böyle bir tartışma yoktu. Çin’den füze alımı daha çok Türkiye’nin kendisine seçtiği yol ile ilgili.


Aradan geçen 10 küsur yıldan sonra, AKP ve Erdoğan 28 Şubat generali Tuncer Kılınç ile aynı çizgiye gelmiş görünüyor. Emekli Orgeneral Kılınç, Harp Akademileri’nde düzenlenen bir toplantıda söz alıp Türkiye’nin niye sürekli Batı’ya baktığını ve Rusya, Çin, Hindistan ve İran ile beşli bir ittifak oluşturmayı düşünmediğini söylemişti.

Kılınç’ın bu sözleri, her satırı dikkatlice okuyan kimi çevrelerde Silahlı Kuvvetlerin Batı İttifakı’ndan kopma niyeti olarak okunmuş olabilir. AKP, böyle bir siyasi ortamda ılımlı İslam modelini savunan ve Batı ile ittifak içinde olmaya önem veren bir parti olarak öne çıkmış ve Washington ziyaretleri sonrasında önü açılan bir siyasi hareket haline gelmişti.

UZUN VADELİ RUSYA PLANI

Bizim gibi Washington da, Erdoğan’dan bir Turgut Özal çıkabileceği umut ve inancı içindeydi. Ama gelişmeler öyle olmadı…

Aradan geçen 12 yıl zarfında Erdoğan Türkiye’yi yavaş yavaş Batı İttifakı’ndan koparmaya başladı.

Rusya lideri Putin ile özel bir dostluk ilişkisi geliştiren Erdoğan, enerjideki ortaklık ve Amerika’ya karşı sırtını dayayacağı bir dost uğruna Kırım Türklerini bile görmezden gelip Ukrayna siyasetinde Rusya çizgisini örtük bir biçimde destekleyen çizgiye geldi.

Aynı ilişki Çin ile geliştirildi. Bugün, NATO’dan kopma söz konusu olabilir mi bilmiyorum ama savunma alanında bu ilkeyle kurulmak istenilen ilişki uzun vadeli bir stratejinin halkalarından bir olarak görülebilir.

Burada esas sıkıntı, Ankara’nın demokratik toplum modellerini geride bırakıp otoriter, hatta diktatoryal modellere dönmesinde yatıyor. Moskova ve Beijing, Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları karnelerine önem vermeyecek iki güçlü ülke. GÜÇ

BULUNCA YÜZEYE ÇIKTI 

Bizde olduğu gibi, orada da medya tek elden yönetiliyor, sosyal medya susturuluyor, muhalifler cezaevine konulup yandaşlar ödüllendiriliyor. Bu açıdan bakınca, Orgeneral Kılınç’ın da belki hayal ettiği anlamda ideal bir ortaklık oluşuyor.

Erdoğan’ın Batı’yı sürekli suçlayan, bölge halkını Batı ittifakının İslam düşmanı olduğu yönünde ikna etmeye çalışan sözleri, Thomas Friedman’ın deyimiye giderek artan anti-Semitizm’i bu gidişatın önemli ipuçları.

Batı medeniyetini düşman gören, kadınların özgürlüğünden rahatsız olan, İslam toplumlarının geriliğinin tek nedenini Batı olarak gören bir zihniyet, güç bulunca su üstüne çıkmış durumda.

Türkiye’yi dev bir şilebe benzetecek olursak, rotasını değiştirmesinin anlık olamayacağını kabul etmemiz gerekir. Türkiye, dev bir gemi gibi yönünü baskıcı, yasakçı Doğu toplumlarına çeviriyor. Bu stratejinin Kürt meselesinden Ortadoğu’nun yeni şekline, Avrupa’da yaşayan Türklerden ticarete kadar yansıyan çok yüzü olacaktır. Maalesef hiçbiri de parlak görünmüyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums