- 15.02.2015 00:00
PKK lideri Abdullah Öcalan bu coğrafyanın en akıllı, en öngörülü siyasetçilerinin başında geliyor. Önüne koyduğu stratejiye uygun taktikleri çok hızlı geliştirebiliyor, tabanını sürekli dinamik ve hedefe odaklı tutabiliyor. 30 yıl önce başlattığı mücadeleyi, bugün getirdiği nokta bunun bir göstergesi.
Hükümete yakın kalemler, Öcalan’ın çok yakında görüntülü bir mesajla Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi sonlandıracağını duyurdu. PKK’ye yakın Kürt haber sitelerini takip edenler uzun süredir AKP’ye yönelik bir sessizliğin olduğunu, bunun da müzakere sürecinin olumlu ilerlemesinin bir işareti olarak okunması gerektiğini görürler.
ÖNCE EV HAPSİNE ALINACAK
Burada önemli husus, PKK’nin silahları bırakması değil, Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bırakıyor olmasıdır. IŞİD tehdidinin sürdüğü, Kürtler’in bölgede hala ciddi düşmanlarının bulunduğu bir ortamda PKK’den silahları bırakmasının istenemeyeceğini aylar önce yazmıştım.
Türkiye’ye karşı silahlı mücadele devrinin kapandığını ilan edecek Öcalan’ın, bunun karşılığında üç önemli kazanımı olacak:
Abdullah Öcalan’ın seçimin ardından önce ev hapsine alınması, kısa bir sürede özgürlüğüne kavuşması mümkün olacak. Arkasında bu kadar güçlü bir halk desteği olan ve devletin muhatap kabul ettiği bir lideri daha fazla demir parmaklık arkasında tutmanız mümkün değildir.
PKK, örgüt olarak devletin resmi muhatabı olacak ve Ankara ile doğrudan masaya oturacak.
Ankara’nın muhatap kabul ettiği, karşılıklı masaya oturduğu, silahlı mücadeleyi bırakmış bir örgüt olarak PKK, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, Batılı ülkelerin terör örgütü listesinden çıkacak.
Hamlelerini seçim döneminden seçim dönemine yapmayan, en azından kendi kendini yönetim hakkını arzu eden bir hareket için önemli kazanımlar bunlar.
Ankara’nın müzakere sözüne sadık kalmaması halinde bile örgütün uzun vadeli stratejisi açısından oyunun kazananı olduğu çok net. Her şeyden önce, Suriye’deki yapılanması, uluslararası toplum tarafından muhatap kabul edildi ve varlığı bizzat Amerika’nın silahlı gücü tarafından güvenceye alındı. Bu açıdan Kobani Savaşı bir açıdan Amerika-Türkiye çatışması gibi okunabilir.
ADIM ADIM FEDERATİF YAPI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm söylemine rağmen Kuzey Irak oluşmuştur ve varlığını güçlenerek sürdürecektir.
Dünya kamuoyunun sempatisini kazanmış Siyasi Kürt Hareketi, Türkiye’ye karşı silahlı eylem yaparak bu kazanımı kaybetmeyi göze alamaz. Bu açıdan Öcalan’ın açıklaması sadece var olanın resmi ilanı haline gelecektir.
Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçmesi Kürt Siyasi Hareketi açısından bir kayıp değil, ciddi bir kazanç olacaktır. 12 Eylül darbe sürecini ağır bedeller ödeyerek geçirmiş Kürtler için Erdoğan tipi yönetim ödenebilir bir bedeldir bu.
Ancak başkanlık sistemi, federatif yapıya geçmenin en önemli adımlarından birini oluşturacaktır ve Kürtlerin başkanlık sistemini desteklemesi bu açıdan okunmalıdır.
Ayrıca, artık Kürtlerin elinde 6-8 Ekim örneğinde görüldüğü gibi sivil itaatsizlik seçeneği her zaman var olacaktır. Öcalan’ın kararı kendi açısından doğrudur.
Yorum Yap