Denizin üstü kalın bir buz tabakasıyla kaplı. Hava sıcaklığı eksi 19 derecede. İnsanlar kar botları, montlarıyla sokaklarda yeni yıl alışverişine çıkmış. Herkeste bir sakinlik ve huzur hakim. Türkiye’nin tamamen aksi bir atmosferin hakim olduğu Finlandiya’dayım.

Kişi başı milli geliri 35 bin dolar civarında olan 5.5 milyon nüfuslu bu ülke, dünyanın eğitimde en başarılı ülkesi. Eğitimle dini, ideolojiyi birbirine karıştırmamanın, sistemi çocukların öğrenmesi ve mutluluğu üzerine kurmuş olmanın kaçınılmaz bir sonucu bu.

Zorunlu din dersini, Osmanlıca’yı, dini olan her şeyi müfredata koyup matematik, yabancı dil, fizik, felsefe öğretmeyi bir kenara atan Türkiye ile Finlandiya benzeri ülkeler arasındaki farkın daha da açılacağının en açık göstergesi, eğitime, çocuklara ve gençlere yaklaşımlarındaki farklılıktan başlıyor.

‘REFAH’ DEV BÜTÇE 

Çocuklar kadar öğretmenlerin de eğitimine, kendisini geliştirmesine önem veren Finlandiya tüm dünyanın eğitimden yaşam standartına kadar imrenerek baktığı bir ülke konumunda.

Gün ışığını ancak belirli saatlerde alabilen bu ülke, müthiş eğitim sistemi sayesinde yetiştirdiği gençlerin yaratıcılığıyla ışıl ışıl parıldıyor. Türkiye, saraylar, lüks uçaklar, gösteriş peşinde koşarken Finlandiya, sultanlarının değil yurttaşlarının refahını artırma peşinde koşuyor.

Ülke bütçesinin tam dörtte biri, refah devleti ilkesi için harcanıyor. Devletin gelirlerini artırmak için de şirketlerin yaratıcı yatırımları destekleniyor. Bu amaçla son dönemde Helsinki’de düzenlenen ‘Slush’ konferansı, Finlandiya'nın geleceğine bir pencere açılmasını sağlıyor.

Kuzey Avrupa'daki en büyük iş kurma konferansı olan Slush’ın son toplantısında 500 şirket ve 200 yatırımcı bir araya geldi. Tüm dünyada fenomen olan Angry Birds’ün yaratıcıları tarafından organize edilen konferans, girişimciliği, yaratıcılığın önünü açmayı hedefliyor. Konferansa Finlandiya Başbakanı da katılıyor.

TÜRKİYE IŞIĞINI YİTİRİRKEN 

Türkiye’nin yöneticileri, tüm enerjilerini, devletin tüm organizasyonunu son yarattıkları düşman Paralel Devlet ile mücadeleye harcarken, Finlandiya yurttaşının refahını düşünüyor.

Avrupa’ya adım attığınız andan itibaren, medeniyet çizgisi ile aradaki makasın daha da açılmakta olduğunu net bir şekilde fark ediyor ve karamsarlığa kapılıyorsunuz.

Demokrasi, hukukun üstünlüğü ilkesi, eğitim ve gençlere verilen önem Finlandiya’yı küçücük nüfusuna rağmen dünyanın en itibarlı ülkelerinden biri haline getirirken eğitimi medrese eğitimine dönüştüren, hukuku rafa kaldıran, yolsuzluklarla sarsılan Türkiye pırıltısını kaybetmiş bulunuyor. 2023 yılına yaklaşıldığında Avrupa ile aradaki makasın daha da açılacağı, Türkiye’nin Irak, Suriye ülkeler sınıfına yaklaşıp Avrupa ilke ve değerlerinden daha da uzaklaşacağı açıkça görülüyor. Finlandiya, buzların arasından ışıldıyor açıkçası. Buzlar ülkesinin mucizesi: Helsinki