Hükümet sözcüleri ve havuz medyası kalemlerine bakarsanız PKK meselesi çözümlendi, örgüt Nisan-Mayıs aylarında silahı bırakacak ve Türkiye topraklarında silahlı mücadeleye son verecek.

Keşke…

Ancak, Gezi’de Taksim’e Kışla projesinden vazgeçtiğini açıklayıp olayların ve tepkinin yatıştığını görünce alışveriş merkezi inşaatını yeniden gündeme alan bir zihniyetle karşı karşıyayız. ‘Hep bana, hep bana’ diyen bu anlayışın Kürtler’in silah bırakmak için ortaya koyduğu koşulları kabul etmesini beklemek gerçekçi mi?

İktidarın temsilcileri, Başbakan’ın Başdanışmanı bizzat açıkladı; şu anda bölgede hakim güç PKK. İşadamlarından vergi topluyor, yol denetimi yapıyor, bir anda binlerce kişiyi sokağa dökebiliyor.

AKP'NİN OYALAMA TAKTİĞİ

AKP bu süreci, sahadaki gerçeği tersine çevirmek için kullanmayı amaçlar görünüyor. KCK’nın açıklamalarına göre, bölgede gözaltılar başlamış durumda. KCK, bu durumun sürmesi halinde halkı sokağa çıkmaya, direnmeye çağırıyor.

Örgüt liderlerinden Murat Karayılan da yaptığı açıklamada AKP’nin oyalama taktiği güttüğünü savunarak şöyle dedi:

“Gerekli adımların atılması için seçim döneminin geçmesini beklemek çözüme karşı samimi olunmadığını gösterir. AKP hükümeti şimdiye kadar sürece ve bize hep böyle yaklaştı. 2011 seçimlerinde böyle yaklaştığı gibi 2014 yerel seçimlerinde de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de hep çıkar peşine düştü. Bunun için biz ‘seçimlerden sonraya erteliyoruz’ yaklaşımını kabul etmiyoruz. Eğer gerçekten AKP ve devlet, sorununun çözümünde samimiyse hemen şimdi adım atmalıdır. Hatta Newroz’a kadar en temel konularda adım atıp sorunun çözümünün temellerini atabilir”

Yani, PKK öncelikle çözüm sürecine yasal bir süreç, Öcalan’a sekretarya ve görüşmelerin gidişatını denetlemek için tarafsız gözlemci heyeti talep ediyor.

HAVUZ MEDYASININ SÖYLEMİ

AKP’nin bu talepleri kabul etmesi, Kobani sonrası kaybettiği Kürt oylarına milliyetçi Türk oylarının eklenmesi riskini da taşıyor. Ülkenin en kritik kararlarını kamuoyu araştırmalarına göre alan Erdoğan’ın, AKP’nin yüzde 40’ın altına düşmesine neden olacak böyle bir gelişmeye ‘evet’ demesi kolay görünmüyor.

Kürtler’in bölgenin oyun kurucu aktörü haline geldiği, Batı’nın bölgedeki tek laik müttefiki göründüğü bir dönemde PKK’yı vaatlerle oyalamak artık gerçekçi görünmüyor.

Havuz medyası, barış görüşmelerinin kesilmesinden Amerika’nın sorumlu olacağını yazdığına göre, Obama, stratejik ortaktan stratejik şüpheliye dönmüş durumda.

Avrupa ile kavgalı, seçmen tabanını ümmet tabanında korumak için Amerika’nın keşfi konusunda komik açıklamalar yapan bir liderle gittiğimiz yol karanlık görünüyor.