Uzman çavuştan itfaiye müdürüne değişmeyen: Ayrıcalıklıların adaleti!

  • 19.01.2014 00:00

 Askeri vesayet döneminde Genelkurmay Başkanı bir soruşturma esnasında çıkıp  ‘‘Tanırım, iyi çocuktur’’ dediğinde akan sular dururdu. Mahkeme kararları bozulur, davalar silbaştan ele alınırdı. Aslında askeri vesayet döneminde herhangi bir rütbedeki askeri mahkemeye çağırıp ifadesini almak imkansızdı. Yargı düzeni başta asker, kamu görevlilerini korumak esasına göre işlerdi.

12 Eylül referandumuyla bu tablo değişti. Asker artık yaptıklarının hesabını veriyor, hatta kimi sürmekte olan yargı süreçlerine göre, yapmadıklarının bile hesabını veriyor. Yeni Türkiye’de ayrıcalıklı kesim AKP’liler oldu.

Ucu AKP’ye dokunacak bir hukuksal girişim olduğunda yer yerinden oynuyor, savcılar, polisler sürülüyor, mahkemelerin kararları görmezden geliniyor. Dün orduda uzman çavuş olmak yargı karşısında dokunulma olmak için yeterliydi, bugün AKP’de çaycı olmak yetiyor.

Herşey 25 Aralık’taki ikinci yolsuzluk soruşturmasıyla başladı. Haklarında gözaltı ve yakalama kararları bulunan AKP’ye yakın işadamları yakalanmadı, ifadeye çağrılan Bilal Erdoğandavete icabet etmedi. Yargıda yapılan operasyon sonucu tüm yargı kararları tek tek yok sayıldı. Şemdinli’deki ilk dava sırasında yaşanan gelişmelerin daha ateşlisini bu yolsuzluk davasında gördük.

AKP’nin korkusu öyle büyüktü ki, dosyada yer alan iddialar hakkında yayın yasağı getirildi. Yani, Başbakan meydan meydan dolaşıp soruşturmayı yürüten kamu görevlileri hakkında atıp tutabilecek ama başta zaten sesi kısılmış olan medya, ve muhalefet bu soruşturmaya konu olan yolsuzluk iddialarını gündeme getiremeyecek.

Türkiye’nin yargı reformu dediğiniz şeyin tam özeti de bu aslında. Yargıyı her türlü etkiden bağımsız bir güç haline getirmek yerine, kendi denetimine almak, kendine ve yakınlarına dokunmamasın sağlamak.

Bu tabloyu görünce, 12 Eylül Referandumu’nda ‘‘Yetmez ama evet’’ diyen bizlere, fıkrada olduğu gibi, ‘‘Biz bu b.ku niye yedik’’ demekten başka bir şey kalmıyor.

Ortaya çıkan bir şahsa ve partisine dayalı ayrıcalık sistemidir. Liderin yargıyla fazla ilişkisi yok zaten. O kendince yanlış yaptığına inandığı bakanı tokatlıyarak cezasını veriyor, evladı için evlatlık red cezasını yeterli görüyor.

Yolsuzluğu aile içi bir mesele olarak gören ve yargının bu alanda işi olmadığını düşünen demokratik bir lider.

Ancak, kendi elindeki kamu kurumlarını siyasi bir kavganın aracı olarak devreye sokmaktan çekinmeyen de bir lider. TMSF, iktidarın itmesiyle bir anda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mücadelesinin bir aracı haline getirilebiliyor mesela.

Başta din olmak üzere her türlü değerin hızla çürütüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Allah adına yapıldığı iddia edilen işlerle tüyü bitmemiş yetimin hakkı çatır çatır yeniliyor.

Dinin yanısıra, reforme edildiği, önünde yeni bir dönemin açıldığı iddia edilen yargı da çürütülüyor. Türkiye’nin tarihi bu açıdan bakınca ‘‘Bir adım ileri 2 adım geri’’ tabiriyle tanımlanmaya uygun düşüyor.

Körü körüne inanan kitleler, iknası en kolay olan kesimdir. Türkiye bunun bir başka örneğini yeniden yaşıyor. Hitler, Yahudi Soykırımı’da karar verdiğinde Nazi Almanlar destek vermiş, geri kalanı kafasını başka yöne çevirmekle yetinmişti. Rusya’da Stalin’in katliamları komünistler tarafından devrim adına meşrulaştırılmıştı.

Bugün Türkiye’de de yaşadığımız bu yolsuzluk ve hukuksuzlukların inanç kisvesi altında görmezden gelinmesine razı olan ciddi bir kesim var, olmayanların ağırlıklı bölümü ise başını başka yöne çevirmekle yetiniyor.

Olup bitenden halkı haberdar etmek isteyenler ise satın alınarak, baskıyla veya sansürle susturuluyor. 12 Eylül benzeri bir yasaklar uygulamasıyla karşı karşıyayız. Aslına bir bakıma 12 Eylül’den beter günlerden geçiyoruz. Askeri darbenin lideri Kenan Evren bile dönemin tek kanalı TRT’yi böyle pervasızca kullanmaz, saat başı canlı yayınla karşımıza çıkmazdı.

Askeri darbelerle otokratik rejimler arasında geçen bir hayat öykümüz oluyor, tam ‘‘Artık, bitti’’ derken baskılar, yasaklar yeniden başlıyor. Aldığımız yol hiç değişmiyor sonuçta: Bütün hayvanlar eşittir, bazıları daha eşittir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums