Zevkler ve renkler tartışılmaz klişesi kadar dünyamızı çirkinleştiren başka bir laf var mıdır emin değilim? Niye tartışılmazmış. Hele de hepimizi ilgilendiren bir konudaysa.

Hatırlarsanız; geçen hafta İstanbul 2020 Olimpiyatları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı logolarının röntgenini çekmiş, teşhisimizi koymuş, logoları çizen ve seçenlerin lise matematik dersinde toto oynadıkları için soyutlama yeteneklerinin gelişmemiş olduğuna hükmetmiştik.

Sadece İstanbul 2020 değil, son zamanlarda kurulan kamu kurumları için hazırlanan logolarda da zevkler ve renkler tartışılmadı. İşte o logolardan bir kaçı:

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı

İlk bakışta anlamadıysanız yardımcı olayım. Çatı ev oluyor. Malum evde aile yaşar. İnsanları saran kalp şeklinin sevgiyi temsil ettiğini tahmin etmekte daha az zorlandık değil mi?

Logonun ana çerçevesini çözdük. Şimdi sıra geldi çerçevenin içini yorumlamaya. Sevgi dolu çatının altında üç insan var. Bu insanlar faklı boylarda ve cinsiyetsiz oldukları için kimin kim olduğu bizim hayal gücümüze bırakılmış. Bu aynı zamanda bakanlığın katılımcı demokrasiye önem verdiğinin de bir delili. Benden üç tahmin, sizler de evde tek başınıza ya da ailece güvenle deneyebilirsiniz.

1. İri kıyım bir adam kısa boylu bir kadınla evli ve bu yüzden sadece bir çocukları olmuş. Eşlerde ten uyumu önemli.

2. Bir kadın iki çocuğuyla terk edilmiş. Erkek olmadan da mutlu bir aile olabilirsiniz.

3. Devletimizin yüce çatısı altında hepimiz bu devletin evlatlarıyız.

Sağlık Bakanlığı

Kırmızı ay-yıldızdan olayın Türkiye’de geçtiğini anlıyoruz. Tek ayak üzerinde durup bir eliyle yıldızlara uzanan turkuaz adam zeki, çevik, sağlıklı ve de üçgen vücutlu Türk insanını temsil ediyor. Ancak adamımız biraz yorgun. Çünkü daha önce yetmiş beş bine yakın logoda görev aldı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Bir logodan çok dokuz yaşında bir kızın pastel boyayla yaptığı bir tabiat resmine benziyor. Bu hâliyle insanın içinde kepekli bisküvi yeme isteği uyandırıyor. Aslında bu açıdan çiftçinin ürününe dolaylı talebi arttırdığı için başarılı sayılabilir. Yine de bakanlığın hayvancılık boyutu olduğu da düşünüldüğünde yeşil hatta bir kaç inek, hiç değilse güneş kursunun önünden ‘V’ şeklinde akan bir göçmen kuş sürüsü olabilirdi. Logoya egemen olan buğday başağı, Türkiye’mizin kendi kendine yetebildiği, kendi buğday üretimiyle halkını ölmeyecek kadar doyurabilen yedi ülkeden biri olduğu zamanlara naif bir özlem hissini içimize gark ediyor. Tek anlayamadığımız şey, gökkuşağı neden turuncu?

Çözüm, Türkiye’de Güzellik ve Estetik Bakanlığı kurulmalı.

***

Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon

Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil

Hastalıkları Mütehassısı

sivilayabla@gmail.com