Cevap: Sevgili Can, bu kararından vazgeçmeni tavsiye ederim. Uyumak güzeldir. Uyku insanlık varolalı beri zengin-fakir, kadın-erkek, efendi-köle, güzel-çirkin herkesin eşitlendiği ve aynı lezzeti tattığı iki şeyden biridir. Diğeri anne sütüdür ancak malumunuz anne sütünde eşitlenmek uyku gibi bir ömür değil hepi topu iki yaşına kadar sürer.

Daha fazla okumak, daha çok yazmaktaki ölçü görecelidir. Uykudan fedakârlık etme yarışına hiçbirimiz girmezsek daha fazla okuyamadı diye kimse mutsuz olmaz. Zaten uykudan kesmeden de günlük hayatta boşa harcadığımız birçok zamanımızı okuyamadığımızı okumak, gezemediğimizi gezmek için rahatlıkla kullanabiliriz.

Ben, dünya uyku standardı olan Tavuk-Baykuş Cetveli’ne göre tam bir uykuseverim. Tavuk gibi uyurum Baykuş gibi uyanırım. Hatta benim gibi uykuseverlerle güçlerimizi birleştirmek için bir hareket başlatmıştım. Seni ve şikâyeti ne olursa olsun tüm hastalarımı da harekete katılmaya davet ediyorum.

Grubumuzda düzenli olarak uyurgezerlik eğitimi verilmekte. Bu eğitimi başarıyla tamamlayanlar uykularını bölmeden gece tuvalete kalkabilir, su içebilir, çocuğun üstünü örtebilir hatta geceden nohudu suya bastırabilir.

İnsanlar uyanıp rüyalarının en güzel yerinde bölünmesinden nefret eder. Kaldığın yerden rüyaya devam etme egzersizleri ile dizi tadında rüya görmek artık bizimle mümkün.

Uykuseverler hareketinde sadece eğitimler, egzersizler yok, gezi ve kamp programlarımız da var. En çok rağbet görenleri ise yaz aylarında Meksika ve İspanya’ya yaptığımız siesta turları ile kış aylarında Kuzey Kutbu’nda düzenlediğimiz altı aylık Sabahlar Olmasın Kampları.

Ülkemizin muhtelif yerlerinde bulunan Yedi Uyuyanlar Mağaraları meşrebimizin kutsal saydığı mekânların başında geliyor. Bu mübarek mekânları üst üste ziyaret etmek biz uykuseverler için bir nevi hac farizasını yerine getirmek sayılıyor.

Dilimizde uykuya karşı ötekileştiren hatta zaman zaman nefret söylemine dönüşen ifadelerle mücadeleyi de ihmal etmiyoruz. “Yönetim uyuma taraftara sahip çık” sloganı bizi rencide eden sözlerin başında gelmekte.

Bu yıl düzenlediğimiz Uyku Filmleri Festivali’nde uykuseverlerin oylarıyla çeyrek yüzyılın başyapıtlarına ödüllerini dağıttık. Büyük ödülü Başlangıç/ Inception aldı. Bu filmi izleyince “uyuyunca böyle uyuyacaksın, bizimkisi göz dinlendirmesi” diyor insan. Romantik Filmler kategorisinde Sen Uyurken/ While you were sleeping, Korku Filmleri dalında ise Insomnia ödüle değer bulundu.

Sosyal Sorumluluk Projesi çerçevesinde; final sınavı için sabahlamaya karar veren öğrencilere gönüllülerimiz tarafından psikolojik destek veriliyor. “Sana üniversite mi yok! Elini sallasan ellisi ama bu derece tatlı bir uyku her zaman yakalanmaz. Gözkapaklarına gelen bu fırsatı tepme” türü telkinlerde bulunuluyor.

Gençleri kahve, çay gibi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, erken yaştan itibaren süt ve süt ürünlerine yönlendirmek için yaygın bir bilinçlendirme çalışması da yürütüyoruz. Tiryaki düzeyine ulaşmış bağımlılara ise süttozu, krema tedavisi uyguluyoruz.

Önümüzdeki günlerde; uykunun zevk çığlığı olan horlamayı bir hastalık olarak gören poliklinikler önünde basın açıklamaları yapmayı planlıyoruz. “Cennetten gelen lezzet: Yoğurt” isimli bir belgesel projemizin müjdesini vererek bitireyim.

İki haftadır çok üzüntülü günler geçiriyoruz. Bu ağır gündemde neden aciliyeti olmayan bu konuyu işledim diye sorarsanız söyleyeyim. Çünkü Sertab Erener’in şarkısındaki gibi olmasını diliyorum:

Bir çaresi bulunur elbet, bir uyuyup uyanalım.

-

Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon

Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil

Hastalıkları Mütehassısı

sivilayabla@gmail.com