Sezaryen barış

  • 7.03.2013 00:00

 Soru: Sevgili Sivilay Abla; Türkiye’mizde neredeyse Sezaryenle doğmayana kız verilmeyecek durumdayken İskandinav ülkelerinde sezaryen doğum oranı sadece yüzde 14. Doktorlarımız bu kadar da paragöz olamaz değil mi? Eskiden sezaryen mi vardı? Bu kadar insan nasıl doğdu? Hiç mi bu işin mantıklı bir izahı yok? Siz en iyisini bilir, en güzelini düşünürsünüz. Söyleyin benim içim de rahatlasın.(Fatma Doruk)


Cevap:
 Sevgili Fatma; Türkiye’deki sezaryenle doğum oranlarının Norveç’in on katlı fazla olmasının tek nedeni bizim doktorların nordik meslektaşlarından daha paragöz olmaları değil elbette.

Biliyorsun. Normal vajinal doğumun bebeğe ya da anneye bir zarar vermesi ihtimali durumunda sezaryen doğuma başvurulur.

Ulaşım araçlarının henüz bugünkü kadar gelişmemiş olduğu yıllarda insanlar kendi köyünden, bilemedin eşekle bir saat mesafedeki yan köyden biriyle evleniyorlardı. Dolayısıyla annenin leğen kemiği ile babanın kafatası ölçülüydü. Şimdi öyle mi? Yetmiş iki milletin yaşadığı, medeniyetlerin kurulduğu yıkıldığı, Doğu ile Batı arasında köprü olan ülkemizde kız alıyoruz, kız veriyoruz. İnce belli bir Gürcü kızı ile koca kafalı bir Boşnak erkeğin bebeği normal yollarla çıkamıyor hâliyle. Norveç dediğin yer dünyanın bir bucağı. Norveç bir ülke değil altı milyon kuzenin yaşadığı bir aile apartmanı adeta. Onlara doğurmak çocuk oyuncağı.


Neo-Chávez politikalar


Soru:
 Sevgili Sivilay Abla; işçinin emekçinin son dostu Chávez de öldü. Zaten robotlaşan fabrikalar üretim gücünü emekçinin elinden alıyor, işçi sınıfı tükeniyor. Yeni dünya düzeninde bize yer yok. Benim emekliliğime şunun şurasında dört beş sene kaldı. Ben gelecek nesillerin hâlini düşünüyorum. Endişe içindeyim. Emekçi için bir gelecek projeksiyonu yapsanız, durumumuzu nasıl görüyorsunuz?(İbrahim Demir)


Cevap:
 Sevgili İbrahim; öncelikle emekliliğin kaldırılması lazım. Emekli olmak yaşarken arşive kaldırılmaktır. Emeklilik ya hayata küsmek ya da apartmandakileri hayata küstürmek şeklinde netice verir. Emekliler arasındaki CHP-MHP oylarını bir anket marifetiyle öğrenmesi hâlinde Başbakan da kısa zaman içinde sözüme gelecektir.

Emeklilik iyi bir şey olsaydı Sakıp Sabancı emekli olurdu. Hayatının sonuna kadar çalıştı. Çünkü işini seviyordu. Aslında kötü iş yoktur, kötü patron vardır. İşverenler, müdürler, yönetici unvanı alan herkes işi çekilmez hâle getirir. İyi bir müdür samanlığı seyran eder. Kötü bir müdür Dolmabahçe Sarayı’nı zindana çevirir.

Fabrikalar tamamen robotize olsun. “İş iştir”i şiar edindikten sonra o kadar çok istihdam alanı çıkar ki. Hem de fabrikada gürültünün, dumanın içinde çalışmak zorunda kalınmayacak işler. Mesele her yüz kişiye bir “call center” danışmanı düşse. Hiç beklemeden ulaşabilsek. Mail göndersek hemen geri dönse. Hangi şirket ya da markayla sorunumuz varsa aynı kişi halletse. Al sana istihdam. Nüfusun yüzde birine daha şimdiden iş buldum.

Osmanlı İstanbul’unda orta hâlli evlerin bile bir bacı kalfası vardı. Şimdi en yüksek gelirden insanların bile evinde tam manasıyla yardımcılar yok. En fazla, gündeliğe gelen temizlikçiler var. Ayda on bin lira giren bir ev rahatlıkla bin liraya bir yardımcı personel istihdam edebilir. Asgari ücretin yarısına çalışırken tezgâhını robota ya da işini Çinliye kaptıran overlokçu kızlar hizmetçi olarak üç kat fazla kazanır. Hizmetçiyi duyduk, yüzümüzü astık bakıyorum. Hizmetçi olmak kötü değil. Türkiye’nin en büyük cemaatinin adı bile “hizmet”. Hazreti Ali, “Halife olmasaydım su dağıtıcısı olmak isterdim” demiş. Blöf yapmamış herhalde.

Başka bir işkolu psikologluk. Yüzbinlerce psikolog olsa. Hepimiz komşuya tuz istemeye gitme rahatlığında psikologumuza gitsek.

Görüleceği üzere mutlu olmak için Chávez’e ihtiyacımız yok. İçinizdeki Chávez’i keşfedin. J

***

Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon

Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil

Hastalıkları Mütehassısı


sivilayabla@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.