Soru: Sevgili Sivilay Abla, dün gece Muhteşem Yüzyıl’da Süleyman Pargalı’yı boğdurdu. Tarih bilgim çok iyi değil ama duyduğum kadarıyla gerçekte de hakikaten boğdurmuş. Ancak kaç gündür gazetelerde İbrahim Paşa’yı boğan cellâtların kıyafetinin yanlış olduğu konusunda haberler okuyorum. Tarihçilerimizin bu kılı kırk yaran hassasiyetinin gardırop düzeyinde kalmaması; Ermeni meselesi, Dersim, İnkılâp Tarihi konularındaki gerçekleri tarihçilere bırakabilmemiz için ne yapabiliriz. (Pınar Gürdoğan)

Cevap: Sevgili Pınar; tarihçilerimizin sadece kıyafet konusunda hassas olması çok güzel. Buradan da gerçeğe yürüyebiliriz.

Sorularını yeni duruma uygun olarak değiştireceksin. “Genç Cumhuriyet’in Ankara’sında Papazın Bağı mevkiinde kaç kişi boğduruldu, bunu tarihçiler açıklasın” diye sormayacaksın. “İpsiz Recep Çankaya’nın aşağısında, Papazın Bağı mevkiinde adam boğarken; mor tayt giyer, kafasına da pembe renkli, Giyom Tel şapkası takardı” diyeceksin. Sotaya yatacaksın. Tarihçiler birer birer düşmeye başlayacak. “Yok efendim olur mu öyle saçmalık. İpsiz Recep çalışırken siyah giyinirdi, şapka da takmazdı” diyecekler, sen de seyredeceksin. “Ayrıca o elle boğmazdı, iple boğardı” gibi detayları da alacaksın. O zaman niye ipsiz demişler hiçbir fikrim yok. Nasıl boğduğunu da salladım bu arada. Hiçbir yerde bu bilgiyi satmayın. Örneğin, ana fikrine yoğunlaşın. Detaylarda boğulmayın.

Artık sen, “Sabiha Gökçen Dersim’i bombalarken Atatürk’ün ona hediye ettiği yılan derisi ayakkabıyı giyiyordu” mu dersin, “Boğazlıyan Kaymakamı Ermenileri keserken üstünde bordo, şal desenli robdöşambr vardı” mı dersin? Senin bileceğin iş. Yaratıcılığına kalmış. Böylece tarihi gönül rahatlığıyla tarihçilere bırakabilirsin.

Osmanlı’nın torunları

Soru: Sevgili Sivilay Abla; ülkemizin en totaliter, en darbesever insanlarının Wikipedia’dan hayat hikâyelerini bakıyorum. Hepsinin dedesi ya Osmanlı’da şeyh, ya kadı, ya paşa, ya diplomat. Bunun nedeni nedir sizce? (Musa Parıltı)

Cevap: Sevgili Musa; sorunun tam cevabını bilmiyorum ama iyi ki Osmanlı yıkılmış diyorum. Yoksa bunlar bizi yöneteceklerdi. Düşünsene Tayyip Erdoğan’ın değil seçimlere girmesine Üçüncü Lig’de futbol oynamasına bile izin vermezlerdi.

Sarhoşun âhı

Soru: Sevgili Sivilay Abla; biz Levent Kırca’yı hak edecek ne yaptık? (Tansu Parlak)

Cevap: Sevgili Tansu; yıllarca kötü parodilerine güldük. Köylülerle, sarhoşlarla alay etmesine ses çıkarmadık. Mizah sanatının ve köyün laneti ve de sarhoşların âhı peşimizi bırakmıyor şimdi. Bunu hak ettik. El mahkûm, çilemizi dolduracağız.

Balyoz Yürüyüşü

20 Ocak 2010 tarihli Taraf gazetesi hepimizi dehşete düşüren bir manşetle çıktı. 27 Mayıs Darbesi’nin ateşleyicisi olan Harbiyeli Yürüyüşü’nden bu yana tüm darbelerde aktif rol oynamış Çetin Doğan’ın İstanbul’un üzerine çökme alıştırması yaptırdığı bir darbe planı seminerine ait konuşmalardı okuduklarımız. Yargılama oldu ve yargılananlar darbecilikten hüküm giydi. Ancak Türk medyasının aklama çalışmaları hiç bitmedi. Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu 20 ocak pazar günü saat 14:00’te İstiklal Tünel’den Taksim’e yürüyüş düzenliyor. Su uyur darbeci uyumaz diyen herkes davetli.

***

Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon

Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil

Hastalıkları Mütehassısı

sivilayabla@gmail.com