Safları sıklaştırmayın büyükler

  • 29.12.2012 00:00

 Başbakan’ın medyaya son fırçasını okuyunca tereddüde düştüm.

Malum, “milli uydumuz” Göktürk-2 fezaya gitti ve geçtiği ilk görüntüler arasında KKTC dağlarına nakşedilen Türk bayrağının da bulunması Başbakan’ı bir hayli mütehassis etti.

Ancak Başbakan kızgın.

ODTÜ olayları 10 gündür memleket gündemini işgal ederken, Göktürk-2 sadece o anda canlı yayında verildiği kadar verilmiş...

Yani şimdi medya bununla övünmeyecek de acaba neyle övünecekmiş...

Medya bu ülkenin sevincini milletçe paylaşmak için acaba ne zaman adımlar atacakmış...


Başbakan
, kendi deyişiyle kusura bakmasın ama...

Günlerdir üniversiteler ayağa kalkmış rektörlükler işgal edilirken, öğretim üyeleri bildiri yarışına girmişken, Başbakanlık ve Çankaya’da ODTÜ Rektörü ile kriz zirveleri yapılırken, ODTÜ’nün amfileri 10 gün sonra bile hâlâ gaz kokarken...

Medyaya “Sizin yazacak başka mevzunuz mu yok kardeşim” demek...

Fırıncıya neden ekmek yapıyorsun, manava domates satma, çiçekçiye çiçeklerini sulama, taksiciye kontak kapat demek kıvamında bir şey.

İşte, acaba birileri bunu Başbakan’a hatırlatsa mı acaba diye, tereddüde düştüm önce.

Fakat sonra olayların akışını şöyle bir düşününce bu tereddütten kurtulup, rahatladım.

Kurtuldum çünkü medyada 10 gündür memleket gündemini “işgal” eden o manşetleri bizzat Başbakan kendisi attı.

Sıkı bir yazı işleri elemanı Başbakan, her gün öyle şahane manşetler attı ki, medyaya sadece bunları sayfaya ya da ekrana koymak kaldı.


“Böyle öğrenci yetiştiriyorsanız size de yazıklar olsun”, “Öğretim üyeleri derse girmiyormuş, girmezsen girme”, “Sizin öğrencileriniz buysa, bu ülke batar”, “O mesleği bıraksınlar alanlara çıksınlar”, “ODTÜ molotof nasıl yapılır, kime atılır bunu mu öğretiyor”, “CHP gençlerin eline molotof veriyor”
 gibi Başbakan’ın attığı manşetler ilk aklıma gelen, medya için tadından yenmez misaller.

Bunlar varken her gün fezaya bakarak Göktürk-2’nin karşısında ayağa kalkıp önümü ilikleyerek övünemedim şahsen.

Artık önümüzdeki uydulara bakacağım...

Her neyse, Başbakan medyaya fırça atıyor ama aslında mevzuu bilinçli olarak gündemde tutmak isteyen bizzat kendisi.

Attığı o şahane manşetlerin sebebi de bu.

Başbakan gerçekten bir siyaset ustası ve ODTÜ krizinde bir kez daha yaşanan “kutuplaşma”nın, AKP’ye oy olarak döneceğini biliyor.

Tıpkı 29 Ekim, 10 Kasım vakalarında olduğu gibi, “karşı taraf”ın “şiddet yanlısı sol gençlik” olduğu bir algılamada, sağ tabanın topyekûn AKP’nin yanında saf tutacağının farkında.

Türkiye’de sağın yakın tarihten kalma “üniversite eylemleri fobisi” ve kitlesel gençlik eylemlerinin her defasında bir darbe ile nihayetlenmesinin de bu algının itici gücü olacağını, doğru bir şekilde tesbit ediyor Başbakan.

Zaten CHP muhalefeti de onun işini gayet kolaylaştırıcı bir işlev görüyor.

CHP tarihten gelen kodlarıyla Silivri’den, 29 Ekim törenine, oradan ODTÜ’ye kayıtsız şartsız her olayda, Başbakan’ın “radikal” ve “marjinal” olarak sağın hafızasına nakşettiği eylemcilerin arkasında duruyor.

Böylece Başbakan’ın sağ tabanda yaratmak istediği safları sıklaştırmaya en mühim katkıyı veriyor.

Başbakan’ın siyasal hesapları belki kendisi açısından ustaca ancak memleket açısından sonuçlarının hayırlı olacağını söylemek güç.

Türkiye’de bilhassa son birkaç seneye damgasını vuran ve Kürt meselesinden, kürtaja, yaşam tarzlarından, dış politikaya kadar hemen her konuda yaşanan “kutuplaşma” derinleşiyor.

Böylece Türkiye temel meselelerini çözmek için çok ihtiyaç duyduğu “uzlaşma”dan yaşanan her vakada biraz daha uzaklaşıyor.

Kutuplaşmanın dışında kalmak isteyenlerin kaderi ise yalnızlaşmak oluyor.

Başta memleketin yalnızları olmak üzere, Roboski’den sonra yılbaşı kutlayabilen herkesin yeni yılı kutlu olsun...


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.