- 9.11.2011 00:00
ANALİZ
Kürt sorunu ve PKK ile ilgili gündeme, geçen hafta sonundan itibaren Ankara ve Kandil cephelerinde ikişer gelişme damga vurdu. Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Türkiye’yi ziyaret etti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK’nın silah bırakması halinde Meclis’te sorunun çözüleceği imasında bulundu. Diğer taraftan da PKK tepe yöneticisi Murat Karayılan, Gülen cemaatinin devleti ele geçirmesinin kanıtları olduğunu ileri sürdüğü belgelerin ellerinde olduğunu ve değiştirmeden yayımlayacak gazetecilere verebileceklerini açıkladı. Ayrıca BDP’ye ‘Meclis’ten çekil’ baskıları arttı.
Ankara, askeri planda Barzani üzerinden PKK’nın pasifize edilmesini kararlı bir söylemle sağlamaya çalışırken siyasi planda KCK operasyonlarıyla örgütün kitleleri harekete geçirme kapasitesini kırmayı hedefliyor. Bu operasyonların çapı hayli geniş tutularak siyasal olarak yalnızlaştırma da amaçlanıyor.
PKK’dan iki hamle
Örgüt ise buna iki yeni hamleyle karşılık veriyor. Elinde belge olduğunu söylüyor. Yayımlayacak olan gazetecilere verebileceğini duyuruyor. Yani hükümeti sıkıştıracak bir kozunun olduğunu hissettiriyor ama internet ortamından rahatlıkla kamuoyuna duyurabilecekken bunu yapmıyor. Satranç tahtasında ‘tehdit’in ‘icra’dan üstün olduğunu hatırlatır şekilde hükümet üzerinde basınç oluşturmaya çalışıyor. Diğer taraftan da Halk İnisiyatifi’nin ayın başında yaptığı çağrıyı destekleyecek şekilde BDP’nin Meclis’ten çekilmesi yönünde kamuoyunu ısındırıyor. Her iki hamleyle siyasal planda üzerine gelinmesinin önünü keseceğini hesaplıyor.
Hükümet, Kuzey Irak’a kara harekâtı yapacağını ima ederek Barzani’nin -en azından silahları susturması ve Türkiye’den çekilmesi yönünde- örgüt üzerinde baskı kurması için çalışıyor. TSK’nın Çukurca gibi bir saldırının ardından bile sadece bir-iki ‘yoklama’yla yetindiği hatırlandığında ve kış mevsimi göz önüne alındığında Ankara için de ‘tehdit’in ‘icra’dan üstün olduğu kuralı geçerli görünüyor.
Peki ne olacak?
Bu şartlar altında 8 Kasım itibariyle silahların daha az patlayacağı ancak siyasi ve toplumsal gerilimin yükseleceği fark ediliyor. Çünkü her iki tarafın da topyekûn seferberlik ruhu içinde hareket ettiği net olarak görülüyor. Bu ruh halinin pratik yansıması olarak KCK operasyonlarının genişleyerek devam edeceği ve BDP’nin yeni anayasa sürecini akamete uğratacak şekilde Meclis’ten çekilmeyi gündemine alacağı hissediliyor.
Yorum Yap