Orta Doğu'yu yanlış okuyan Ankara...

  • 19.08.2014 00:00

 Uzun zamandır duyduğumuz bir klişe başlıktaki cümle. O kadar kendinden emin bir tonda söyleniyor ki, gerekçelendirmek için genellikle derin bir analiz yapma ihtiyacı duyulmuyor. New York Times gazetesinden bir paragraf alıntı, Washington Post'tan bir cümle Türkiye'nin Orta Doğu'yu okuyamadığı veya Orta Doğu politikasının çöktüğü kanıtlanmış oluyor. Türkiye'nin Amerika'nın belli dönem izlediği bir politikaya iştirak etmemesi veya katılmaması, anında uluslararası toplumdan izole edildiği veya eksen değiştirdiği anlamına geliyor. Bu analizden çok temenni olan "kehanetlerin" sürekli yanlışlanması, sahipleri tarafından tekrar tekrar hem de son derece agresif bir tonla yeniden üretilmeleri önünde mani de oluşturmuyor.

Oysaki, belki de Orta Doğu'yu yanlış okuyan Ankara değil. Belki de, Orta Doğu'yu yanlış okuyan, bazıları için yegane pusula olan Batı kamuoyu. Doğrudur, belli meselelerde Batı kamuoyu ile Ankara fikrî uyuşmazlığa düşüyor. Lakin belki de bu meselelerde daha sonradan çark eden Ankara değil, Batı kamuoyu veya Amerika oluyor. Örnekler üzerinden gitmek gerekirse...

İran-Aralık, 2009

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu:

“Türkiye hükümeti, İran'ın nükleer programına ilişkin açmazı aşmak için bir diplomatik çözüme varılması konusunda elinden geleni yapacaktır.”

“Batı'da İran konusunda hâlâ Soğuk Savaş dönemine benzer bir mantık hakimdir.”

“İran'ın da diğer ülkeler gibi barışçıl amaçlarla nükleer enerji üretme hakkı vardır. Bununla beraber İran'a defalarca Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile iş birliği yapması konusunda telkinlerde bulundu. İranlılar bize nükleer silah istemedikleri konusunda teminat verdiler. Tahran Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile koordinasyon içinde barışçıl amaçlarla nükleer enerji ürettiği sürece, bizim itirazımız olmaz.”

Mayıs-2010

İran, Türkiye ve Brezilya ile nükleer anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşma P5+1 (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) ülkelerinin çoğu tarafından kabul edilmedi.

Davutoğlu: İran'a yönelik yeni yaptırımlara karşıyız, Türk yetkililer arasında İran'ın nükleer programına yönelik yaptırımların ve askerî önlemlerin yanlış olduğuna dair bir mutabakat var.

Temmuz-2010

Obama, İran'a yönelik yeni yaptırımlar içeren tasarıyı imzaladı.

Kasım-2013

P5+1 ülkeleri ile İran arasında Cenevre’de süren müzakerelerde İran’ın nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varıldı.

Davutoğlu: “Cenevre'de İran'ın nükleer programı konusunda varılan mutabakat önemli bir güven arttırıcı ilk adımdır, bölgede tansiyonu düşürecek ve yaptırımların azalmasını sağlayacak her anlaşmayı destekleriz. Bu vesileyle şu an tüm aktörlerin mutabık olduğu bir hususu da hatırlatmakta fayda var, 2010 Tahran Anlaşması kaçırılmış fırsattır. Bugün müzakereler için en önemli sorunu teşkil eden İran'ın yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyumu o tarihlerde yoktu ve dolayısıyla anlaşma zemini çok daha kolaydı."

Irak-Nisan, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: “Maliki ne derse desin, Iraklı kardeşlerimizle aramıza giremez. Irak halkının fikri bu değil. Maliki hiçbir sözünü tutmuyor. Bu sözlerini tutmadığı için bu durumlar oluyor. Maliki'nin çok iyi bilmesi gerekir. Maliki'nin ceberut anlayışı demokrasi ile uyumlu değildir. Mezhepsel çatışmadan bahsediyor, bizim böyle bir derdimiz yok. Ama onun belli ki var. Kendi iç dünyasında mezhep problemi var.”

Şubat-2013

Davutoğlu: "Maliki, 7 yıldır ülkenin başbakanı. Bu süre içinde Irak'ın ekonomik kalkınma bakımından nereden nereye geldiği ortada. Dünyanın en zengin kaynaklarından birine sahip ülkede, başta Bağdat olmak üzere ülke genelinde niye hâlâ kesintisiz elektrik yok? Bu soruyu kendisine sormalı. Niye Iraklı tüm liderlerle ihtilaf halinde. Belki her gün bir liderle çatışma halinde.”

Haziran-2014

ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton: “Maliki iktidarı işlevsiz, temsil gücü olmayan ve otoriter bir yönetimdir.”

Ağustos-2014

ABD Başkanı Barack Obama, Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum'un Meclis Başkanı Yardımcısı Haydar El İbadi'yi hükümeti kurmakla görevlendirerek Başbakan Nuri El Maliki'yi devre dışı bırakmasını olumlu karşıladı.

Suriye-Ekim, 2013

Davutoğlu: “Bugün bir taraftan rejim kimyasal silah kullanacak kadar azgınlaşmışsa, buna karşılık da alanda ılımlı muhalefet unsurları güç kaybederken radikaller, radikalleşme eğilimi artmışsa, bunun sebebi bu krizin uzamasıdır. Biz hiçbir şekilde ne Suriye’de, ne diğer komşu bir ülkede ya da dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir radikalleşme eğiliminden ya da El Kaide türü faaliyetlerin artmasından memnun olmadığımız gibi bundan en fazla rahatsız olacak olan biziz. Bunun için biz Suriye Ulusal Koalisyonun güçlendirilmesi ve eğer bir barış masası kurulacaksa güçlü bir şekilde o barış masasına oturması gerektiğini hep söyledik. Eğer siz Suriye içinden çıkan meşru muhalefetin alanını daraltırsanız, onu yok etmeye kalkarsanız rejim açısından söylüyorum, ki yok etmeye çalıştılar ve bu meşru muhalefet uluslararası toplumdan hak ettiği desteği bulmazsa, kimyasal saldırıya dahi muhatap kalması söz konusu olduğu halde hiçbir müeyyide uygulanmazsa, muhalefet içindeki bu unsurların bir kısmının radikalleşmesi kaçınılmaz olur, esas tehlike burada. Eğer bu muhalefet desteklenmiş olsaydı, bu radikal unsurlara herhangi bir alan açılmayacaktı.”

Ocak-2014

Davutoğlu: "Ne zaman Suriye'nin Kuzeyi'nde muhalefet güçlendi, IŞİD o zaman çıktı. Perde gerisinde bunlarla rejim arasında ortaklık var. Terör tehdidini bastırmak için daha büyük bir şiddet uygulama konusunda meşruiyet kazanmış oluyorlar, bu durum da çatışmaları körüklüyor."

Ağustos-2014

ABD eski Dışişleri Bakanı Clinton, Obama'nın Suriye'de Esad rejimine karşı ayaklanan direnişçilere yeterince destek vermemesi nedeniyle, IŞİD'in bölgede güçlendiğini ileri sürdü ve IŞİD'in Irak ve Suriye'de güç kazanmasında Obama'nın yanlış politikalarının sorumluluğu olduğunu iddia etti.

Clinton: "Zamanında Esad rejimine karşı çıkan muhalifler içerisinde 'İslamcılar', laikler ve birçok farklı grup vardı. Bunların silahlandırılmasına yeterince destek verilmediği için zamanla yerlerini 'radikal İslamcılar' aldı..."

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums