Suudi Arabistan tekrar Hicaz olur mu

  • 31.12.2012 00:00

 2010 yılında Tunus’ta başlayan Arap devrimleriyle öğrendiğimiz bir şey varsa o da “imkânsız hiçbir şeydir” sloganının bir spor markası reklamından öte bir şey olduğunun kanıtlanması oldu. Tüm amacı kendi iktidarlarını korumak üzerine bir devlet sistemi inşa eden diktatörlerin bir gün halk gösterileri ile iktidardan düşeceğini kimse tahmin etmiyordu. Harvard üniversitesinin Ortadoğu Bölüm Başkanı olan Roger Owen, Tunus’ta devrim ışığı yandığında çoktan Hayat boyu diktatörler: Bin Ali, Mübarek, Kaddafi, Esed kitabını yazmış, baskıya göndermişti. Kitap apar topar baskıdan çekildi, Arap devrimleri dâhil edilerek yeniden yazıldı. Ortadoğu zaten istikrarı ve öngörülebilirliği ile meşhur bir coğrafya olmadı hiçbir zaman. Ancak en yetkin Ortadoğu uzmanlarının bile öngöremediği devrimler sonrasında Ortadoğu siyasetine ilişkin tahminde bulunmak cesaret istiyor.

Tüm bunlara rağmen, 2013’e girerken devrimsel süreçlerden nasibini diğerleri kadar almamış ülkelere dair farklı gelecek tahayyülleri tartışılıyor. Ürdün ve Bahreyn’de sular durulmuş değil ve mevcut durumun ne kadar sürdürülebilir olacağı konusunda şüpheler var. İran her zaman sürprizlere gebe. Ancak istikrarından ve bekasından nerdeyse emin olunan belki de yegâne rejim Suudi Arabistan’daki korkunç dikta rejimi oluyor.

Suudi rejimi ve bu rejimin dizayn ettiği sistem dünya üzerinde yaşadığımız zamanın ruhuna belki de en aykırı düzen. Örneğin Orwellvari bir kara ütopya denemesinde bile kadınlara araba kullanmayı yasaklamak kulağa epey fantastik gelir. Bir ülkede, dünyaca ünlü dizaynır markaların dükkânlarının çevrelediği bir meydanda, zaman zaman örneğin büyü yaptığı gerekçesiyle insanların kafası kesilerek kamuya açık idam törenlerinin gerçekleşmesi en karanlık zihinler için bile ürpertici olsa gerek. Her şey bir tarafa devletin adının bir ailenin soyadı olduğu kaç mutlak monarşi kaldı ki dünyada?

Tüm bu trajikomik absürtlüklere rağmen kraliyet ailesinin iktidarının yakın zamanda sarsılması beklenmiyor.


The New York Review of Books
 dergisi için “Suudi Arabistan hiç değişecek mi?” başlıklı bir makale kaleme alan Hugh Eakin’e göre Batı desteği ve petrole dayalı ekonominin bu şekilde gitmesi ile Suudi rejim iktidarını koruyabilir. Ancak bu para- saadet- despotizm dengesinin bozulma ihtimali de var elbette. Zira Suudi Arabistan ekonomisi son zamanlarda parlak bir sınav vermiyor; 20-24 yaş aralığındaki Suudi gençler arasında işsizlik oranı neredeyse yüzde 40’larda. Ülkede ciddi bir enflasyon sorunu var. Fakirlik ve suç oranının endişe verici olduğu belirtiliyor.

Bunun da ötesinde Suudi Arabistan’da yeni nesil, parlak, dünya ile angaje bir nesil çıkıyor. Suudi gençlerin twitter ve youtube kullanma oranı bölgede ortalamasının çok çok üstünde. Nüfusun yüzde 70’i 30 yaşın altında ve bu gençlerin yüzde 40’ı düzenli internet kullanıcısı. İronik olan ise böylesi genç bir nüfusun yaş ortalaması 80 olan bir kraliyet ailesi ile yönetilmesi.

Suudi Arabistan için uzun süre geçerli olan klişe kraliyet ailesine yönelik muhalefetin sadeceMüslüman Kardeşler temelli İslamcılardan geldiği, liberaller ve rejime fazlasıyla angaje iş çevrelerinin bir tehdit oluşturmadığı yönündeydi. Hatta rejimin despotizmine yönelik Batı dünyasından pek eleştiri gelmemesinin en önemli nedeni petrole dayalı menfaat ilişkisi de olsa, Batı’nın gözünde Kral Abdullah’ın alternatiflerinden daha ılımlı bulunmasının da bu destekte önemli bir rol oynadığı yadsınmaz. Kral Abdullah Batı medyasında “ihtiyatlı reformist” olarak tanımlanan ve insanlık için küçük olsa da Suudi Arabistan için epey büyük reformların uygulayıcısı olarak görülen bir isim. Ancak bu “reformist” kral Bahreyn’de barışçı göstericileri bastırmak için meslektaşı Bahreyn Kralı ve diktatörüne yardım için koşa koşa ordusunu göndermekten geri durmadı. Bununla beraber uyguladığı reformların da pratikte bir değişim yaratmadığı ve kozmetik uygulamalar olduğu söyleniyor. Suudi Arabistan’da son bir kaç onyıldır görülmeye alışkın olmayan liberal sesler ise gün geçtikçe daha duyulur hâle geliyor. Birçok entelektüel bunun bedelini hapis cezası çekere ödese de, özellikle sosyal medyada anonimliğini korumayı başaran muhalifler yüzbinlerce destekçi buluyor.

Suudi Arabistan’da devrim zor. Ancak reform kaçınılmaz. Suudi demokrasi yanlısı gençliğin ihtiyaç duyduğu kudret ise ya ekonomik bir krizden, ya da Batının tavır değiştirmesinde mevcut.

*


Düzeltme: 
Geçen hafta yayımlanan “Ortadoğu Hıristiyanları” başlıklı yazımda Türkiye’de gayrımüslim nüfusun oranının binde yedi olduğunu yazmıştım. İshak Alaton bu hatayı düzelterek bu oranın binde biri bile bulmadığı konusunda beni uyardı. Sevgili Alaton’a nazik düzeltmesi için teşekkür eder, okuyuculardan bu hata nedeniyle özür dilerim.


cerenkenar@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums