Mısır’da ne oluyor

  • 3.12.2012 00:00

 Eğri oturalım doğru konuşalım: aslında Arap devrimi olarak nitelendirdiğimiz siyasi değişimler“devrim” değildi. Tunus’ta başlayan halk hareketleri sonucunda özellikle TunusMısır veYemen’de devlet ve bu devletin ana hatlarını belirleyen kurumlar ve kadrolar sabit kaldı ancak iktidar değişti. İktidarın değişmesi ile gerçekleşecek rejim değişikliği ise Arap “devrimleri” sonrası bölge siyasetinin temel meselesi olacak ve oluyor.


Mısır
’da seçimlerden zaferle çıkan Müslüman Kardeşler yönetimi bir rejim değişikliğine gidiyor desek abartılı bir analiz olmaz. Bu rejim değişikliği iki temel alan ve yol üzerinden oluyor; 1- önceki rejimi (Mübarek) mümkün kılan kurum ve yasal çerçeve değişiyor, 2- önceki rejimin kadroları ve önemli figürleri tasfiye ediliyor.

İlkesel olarak bu hamleler sağlıklı, normal ve desteklenmesi gereken bir gelişmedir. Mısır halkı otokrat bir rejimi devirmiş, seçimler sonrası demokratik yollarla iktidara gelen bir yönetime kavuşmuş ve akabinde yeni Mısır’ın inşa edileceği bir sürece girmiştir. Bölge ülkelerindeki “devrimsel” sürecin tamamlanması ancak ve ancak eski rejimlerden miras kalan yasal, kurumsal ve zihinsel yapıların değişmesi ile mümkün olacaktır.

Peki, Tahrir’deki göstericiler ne istiyor?

Tahrir’deki göstericilerin homojen bir grup olmadığını ve Müslüman Kardeşler’e bakışları konusunda farklı görüşleri olduğunu not düşmekte fayda var. Ezelden Müslüman Kardeşler düşmanı olan kesimlerin bazı argümanları Türkiyeli okuyucular için kulağa tanıdık gelecektir;“Müslüman Kardeşler ile ayaklar baş oldu, köylüler iktidara geldi, cahil Mısır halkını para ve din ile kandırdılar” gibi ifadelerin belli gruplar arasında yaygın olması, bu grupların demokratlık düzeyi konusunda bir fikir verebilir. Bununla beraber eski rejim destekçilerinin ve daha da mühimi eski rejimin devlet içinde kalmış unsurların Mursi’ye karşı her fırsatı kullanmak niyetinde olduğu da aşikâr. Mursi’ye karşı haklı-haksız, özgürlükçü veya değil, her türlü muhalefeti kışkırtmak gibi bir strateji peşinde oldukları da bir sır değil.

Lakin Tahrir Meydanı’ndaki göstericiler sadece bu kişilerden oluşmuyor. Mursi’yi ve Müslüman Kardeşler’i daha önceden desteklemiş, yine Mursi’nin eski rejimi tasfiye projesini destekleyen liberal ve demokratlar da kaygılı. Bu kaygı özellikle 22 kasımda Mursi’nin anayasal düzenlemeler çerçevesinde aldığı kararların bazı maddeleri üzerinde yoğunlaşıyor. Bu maddelerden bazılarının dilinin çok muğlâk olduğuMursi’ye yargı üstü yetkiler bahşettiği ve “devrim mahkemeleri” gibi kurulması düşünülen kurumların muhalefeti sindirme politikası olabileceğine dair eleştirileri dile getiriyor bu gruplar. Bununla beraber anayasa hazırlama sürecinde komisyondan birçok grup çekilmiş ve süreci dışlayıcı bulduklarını ifade etmişti. 15 aralıkta referanduma sunulacak anayasa taslağı incelendiğinde bazı kaygıların haklı olduğunu görmek mümkün. Bu anayasa taslağında bundan önceki anayasada olmayan bazı olumlu maddeler mevcut. Örneğin özel toplantı özgürlüğünün güvence altına alınması ve basın özgürlüğüne yapılan vurgular önemli. Bundan önceki anayasada özgürlük ve haklara ilişkin 26 madde varken, yeni anayasada bu konuda 51 madde var. Ancak özellikle din özgürlüğü ve kadın hakları konusunda bazı maddeler tartışmalı.


Bundan sonra Mısır’ı ne bekliyor?

Mursi’nin geniş bir halk desteği var ve bu destek zaten seçim zaferi ile tasdik edildi. Bunun yanı sıra Mursi göreve geldiğinden beri Batı ittifakı açısından iki önemli sınavdan geçti. İran rejimi ile arasına mesafe koydu ve İsrail açısından bir güvenlik tehdidi oluşturmayacağını kanıtladı. Hatta ve hatta İsrail ve Hamas arasında oynadığı arabuluculuk rolü ile Amerika’dan kocaman bir aferini de kaptı. Dolayısıyla Mursi’nin iktidarı sağlam. Muhtemelen anayasa da halk oylamasında kabul edilecektir.

Mısır’da duruşlarını gözden geçirmesi gereken hareket sadece Müslüman Kardeşler değil. Müslüman Kardeşler daha özgürlükçü, kapsayıcı ve demokrat bir siyaset izlemeli, burası kesin. Ancak Mısır muhalefetinin de kendi duruşları ve temsil ettikleri söylem ile yüzleşmesi elzem... Yoksa akıbetleri Türkiye’deki gibi ne halka ne de Batı’ya ulaşabilen izole bir akıma dönüşmek olabilir...


cerenkenar@gmail.com

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums