Kansız bir gökyüzü için... Adalet...

  • 19.04.2016 00:00

Gün geçmiyor ki toplumun ‘adalet’ duygu ve duyarlılığının yerle bir edildiği bir örnekle karşılaşmayalım. IŞİD’in Ankara Garı katliamıyla ilgili devletin tutumu, bunlardan biri...

10 Ekim 2015 günü Ankara Garı önünde gerçekleşen, en küçüğü 9, en büyüğü 72 yaşında 103 kişinin hayatını kaybettiği IŞİD katliamıyla ilgili ‘ihmal’ soruşturmasında ‘takipsizlik’ kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kararı, ‘demek ki bir güvenlik ve istihbarat zaafı yokmuş’ anlamına mı geliyor? Değil.

Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş konuyla ilgili görevlilerin ifadelerini alan İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunu yayınladı. Hale bakın ki müfettiş raporunda en az 5 polis müdürünün sorumluluklarına işaret edilip “görevi ihmal” suçundan soruşturulmaları için “yeterli veri” bulunduğu vurgulanırken hakkında soruşturma açılan, raporu haberleştiren gazeteciler oldu! Müfettişlerin “Olayın çözülmesi için mutlaka adli sürecin işletilmesi gerekir” şeklindeki tespiti de havada kaldı...

Ankara Emniyeti İstihbarat Müdürü C.U. müfettişlere verdiği ifadesinde, “Terör örgütleriyle ilgili olarak Sayın İl Emniyet Müdürüm ve Sayın Valimiz ile bir araya geldiğimiz her toplantıda Ankara’ya yönelik saldırı ihtimalleri, potansiyelleri ve başkent olması sebebiyle yüksek terör saldırı riskini patlamanın olduğu güne kadar defaten aktardım” demiş.
Dahası da var.

Katliamı gerçekleştiren canlı bombalardan Yunus Emre Alagöz’ün eylem yapacağı, ailesiyle helalleştiği şeklindeki istihbarat bilgileri Ağustos ayından beri emniyet tarafından biliniyormuş. Buna rağmen Alagöz rahatlıkla Suriye’den Gaziantep’e geçebildi. 12 saatlik bir yolculuğun ardından Ankara’ya gelebildi. Kendisini bombalarla donattı ve kendilerine “canlı bomba var dikkatli olun” denilen emniyet güçlerinin ortalıkta görünmediği bir anda diğer canlı bomba ile koordineli şekilde kendisini patlattı, Ankara Garı’nı kan gölüne çevirdi.

IŞİD’in Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar, İstanbul Taksim’de gerçekleştirdiği katliamların talimatını verdiği belirlenen ve başına 4 milyon TL ödül konulan İlhami Balı’nın saldırı emirlerini vermek için kullandığı telefon da 2013 yılından beri dinleniyormuş. Eğer bu dinlemelerin amacı olası saldırıları önceden öğrenmek ve önlemek değildiyse, neydi acaba?

Bunlar, soruşturma açmaya gerek görülmeyen ‘ihmaller’ zincirinin sadece bir kısmı. ‘Zincir’ başka nerelere gidiyordu; bilemiyoruz. ‘Sakıncalı’ olmalı.

Adalet için...

Ama ‘adalet’ aramak, sadece onun sonuçlarından korkanlar için ‘sakıncalı’ olabilir. Unutmuyoruz: Adalet, bir toplumu bir arada tutan ortak değer yargılarının başında gelir. Adalet duygusu rencide olmuş bir toplum, yaralıdır; yok olmuş bir toplum ise, adalet ile birlikte kendi geleceğini de yok etmiştir...

Dersim Yayınları 10 Ekim katliamıyla ilgili adalet arayışını belgeleyen bir kitap yayınladı; Kansız Bir Gökyüzü İçin/Ankara Katliamın Ardından. Kitap, benim de aralarında bulunduğum çok sayıda gazeteci ve yazarın değişik mecralarda olayla ilgili yayınlanmış yazılarından oluşuyor. Kitabın geliri ise, katliamda hayatını kaybeden insanlarımızdan Mesut Mak’ın kızının eğitimi için kullanılacak. Arkadaşım Şükran L. Yılmaz’ı bu anlamlı çabası için tebrik ediyorum...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums