Korucular ‘muhatap’ olursa...

  • 2.02.2016 00:00

 ‘Çakıl taşı’ edebiyatı yapılan, “Kurşun atan da yiyen de...” denilen, MGK toplantılarında ‘temizlik’, ‘süpürme’ gibi adlar altında ‘imha’ planlamaları yapılan, gazete binalarının bombalandığı, işadamlarının kaçırılıp işkence edilerek öldürüldüğü, aslında herkesin ‘faillerini’ bildiği ama ‘meçhul’ denilerek işlenen cinayetlerin ‘rutin’ haberler haline geldiği, köylerin yakılıp yıkılarak boşaltıldığı, iktidarın ‘tak-şak’ ilişkisi kurduğu askerin güdümünde olduğu 90’lı yıllar devletinin Kürt sorunundaki ‘Kürt’ muhatabı, ‘korucular’ idi.

Kuşkusuz rahmetli Turgut Özal’ın, ölümüyle nihayetlenen girişimlerini belirtmemek büyük eksiklik olur. Özal, sorunun daha fazla asker, silah, bomba, mafya, ölüm ve acıdan başka bir sonuç üretmeyen ‘güvenlikçi’ bir zihniyetle çözülemeyeceğini, bu sorunu yaşamanın ve taşımanın ‘kaderimiz’ olmadığını görmüş ve bedelini belki de hayatıyla ödeyeceği ‘yeni’ bir anlayışla sorunun çözülebileceğine inanmıştı.

90’lı yılların ‘Kürt’ muhatapları korucular zaman zaman Ankara’da da ağırlanıyor, sadece dağlarda değil Ankara’da da ‘vazife’ icra etmeleri sağlanıyordu. Devlet ricali tarafından sırtları sıvazlandıktan sonra dönemin TRT’sinde itirafçıların müdavimi olduğu psikolojik harp yürütülen programlara çıkartılıyorlardı.

Bu korucu ağaların bazılarının bozuk da olsa Türkçe bilmemesi, bir parça sorun olmuyor değildi. O ‘sorun’ da tercümanlar aracılığıyla çözülüyordu. Herkes sanıyor ki devletin televizyonunda ilk Kürtçe sözcükler, sonradan adı TRT Kurdî olarak değiştirilen TRT 6’te duyuldu. Yanlış. Devletin televizyonunda ‘bilinmeyen bir dilden’ ilk konuşanlar bu korucu ağaları olmuştur. Maksat, kayıtlara doğru geçsin.

Ankara’da ağırlanan, bazıları cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı gibi ciddi suçlardan ‘kaçak’ durumundaki bu ‘makbul’ Kürtler, tabii ki kendilerine uzanan mikrofonlara dönemin inkar konseptine uygun açıklamalar yapıyorlardı.

Korucu ağalarının konuk olduğu bu TRT programlarının birinde, korucu ağası, tercüman aracılığıyla karşısında hazır ol pozisyonunda durduğu programcıya şöyle demişti: “Bêje, em tev Tirk’in. Terorîstên li ser çiya tev dolê Ermenîyane. Em ji dewleta xwe xweşnûdin, razî ne”. Tercüman çevirmişti: “Söyle, biz hepimiz Türk’üz. Dağdaki teröristler Ermeni oğlu Ermenidir. Biz devletimizden memnunuz, razıyız...”

Türkiye’yi yeniden 90’lı yılların kanlı ve karanlık tüneline sokan AKP, derin dondurucuya kaldırdığı çözüm sürecini yeni muhataplarla gündeme getirmeye hazırlanıyormuş. Yeni muhataplar dedikleri, mellelerin yanına konulacak korucular. (Bir gün Kürtlerin din âlimleri melleler ile ilgili de yazacağım.) AKP kurmayları “Korucuları muhatap alalım”

dediklerinde Sayın Erdoğan ve Davutoğlu’na bu fikir çok ‘parlak’ gelmiş olmalı. Kızacaklar gerçi ama koruculardan ‘muhatap’ icat etmenin mucidi Tansu Çiller ve Doğan Güreş’tir.

Yine de inanmıyorlarsa, şimdilerde nerede ne yaptığını bilmediğim TRT programcısı kılıklı psikolojik harp elemanı Ertürk Yöndem’e sorsunlar...

Meselenin MİT’e danışmaları gereken bir boyutu da var. Öteden beri bazen gündeme gelir, “Örgüt operasyonları nasıl oluyor da oluyor önceden haber alıyor?” diye... Herhalde MİT biliyordur. Bu kafa ile ‘çözüm’ de ‘barış’ da olmaz. Bir büyüğünüz olarak Sayın Bülent Arınç’a kulak verin bari diyeceğim de, o da maruz kaldığı linç kampanyasını salimen göğüsleyebilirse...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums