‘Söyle bakalım…’

  • 22.10.2015 00:00

 “Lice’de katliam var” dediğinizde, “Bırak şimdi, sen önce söyle bakalım PKK’yı terör örgütü görüyor musun görmüyor musun?” diye çıkışıyorlardı.


“Cizre’de katliam var” dediğinizde, ‘Dersim’ dediğinizde, ‘JİTEM’ dediğinizde, ‘Faili meçhuller’ dediğinizde, ‘Köyleri yakıyorlar’ dediğinizde de en saldırgan dilleriyle “PKK’yı terör örgütü görüyor musun görmüyor musun? 

PKK’yı lanetliyor musun lanetlemiyor musun?” diyerek üzerinize yürüyor, asıl meseleyi tartışmayı boğuntuya getiriyorlardı.

Abdullah Öcalan’ın adını andığınızda ‘Bebek katili, bölücübaşı, terör örgütü başı’ gibi sıfatların en az birini kullanmadığınız zaman en hafifinden ‘terör destekçisi’ muamelesi görmeniz işten bile değildi…

Aynı yıllarda, Kürt sorununa ‘Kürt sorunu’ demeniz de tehlikeliydi tabii. Çünkü sorun ‘terör sorunu’ idi, ‘asayiş’, en fazla ‘feodal geri kalmışlık’ sorunu idi. ‘Kürt sorunu’ dediğiniz zaman devlet nezdinde ‘olağan şüpheli’ olmayı da göze almalıydınız.

‘PKK’ sözcüğünü nasıl telaffuz ettiğiniz bile bir ‘bölücülük’ alameti sayılıyordu. Ağız dolusu ‘PeKaKa’ değil de Kürtçenin fonetiğine uygun olarak ‘PeKeKe’ dediğinizde asıl meramınızın ne olduğu anlamını kaybediyordu.

Düne kadar “Bu durumu biz değiştirdik”’ diyenler ‘Güç bizde artık’ noktasına gelince görülmemiş bir hızla ‘eski devlet’ ile muhabbetlerinin her türlü ‘gereğini’ yerine getirmeye başladılar. 

Sürpriz yok; tipik bir devlet ve statüko partisi haline geldiklerini, en açık şekilde Kürt sorunu ile ilgili tutumlarında ortaya koyuyorlar.

Bir farkları varsa, o da kısa zamanda 90’lı yılların devletine rahmet okutacak kadar ölçü tanımaz bir pervasızlık içerisinde olmaları. “OHAL’i biz kaldırdık” diyorlardı; şimdi bölge valilerinin tamamı OHAL kafasında hareket ediyor. 

Adı konulmamış bir sıkıyönetim zihniyeti işbaşında. Günlerce süren sokağa çıkma yasakları ‘olağan’ hale geldi. Ve tabii, “Bırak şimdi Cizre’yi, Nusaybin’i, Varto’yu, Lice’yi; PKK’yı terör örgütü görüyor musun görmüyor musun?

Lanetliyor musun lanetlemiyor musun?” baskısı yeniden hortlatılırken ‘terör’ ve ‘terörist’ suçlamalarının çıtası da akıl almaz boyutlara çıkartıldı.

Saray ve AKP’yi eleştiren, itiraz eden herkesi ‘iç ve dış mihrakların aleti olmak’ ile itham etmek arzulanan etkiyi yaratamayınca ‘terörist’ suçlaması devreye sokuldu. Yazı yazarak, haber yaparak ‘darbe yapmaya teşebbüs’ suçlaması zaten yürürlükte. 

Düşünebiliyor musunuz Doğan Medya Grubu hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ soruşturması açıldı. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca bir dizi senaryosu ‘delil’ gösterilerek ‘terör örgütü yöneticisi’ iddiasıyla hâlâ tutuklu. 

Mehmet Baransu ve Gültekin Avcı da ‘darbeye teşebbüs’ten içeride. Tweet ve ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davalarını saymıyorum bile.

İş ‘PKK’yi terörist görüyor musun görmüyor musun’ meselesi olmaktan çıktı. AKP’yi beğenmeyen herkes potansiyel ‘terörist’.

Bu kadar zıvanadan çıkmışlığın bir tek açıklaması var ve o da çok sıkışmış olmalarıdır. Ama buldukları ‘çare’ eski ve yanlış.  ‘Terör’ edebiyatı ‘çare’ olsaydı mucitlerine çare olurdu.

-Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin maruz kaldığı baskıyı kınıyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums