Bu, bir kararlılık tatbikatıdır

  • 4.02.2015 00:00

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet gazetesi ve gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında ‘şikâyetçi’ oldu. Dündar’ın iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapsini gerektiren ‘şikâyet’ konusu, malum, kamuoyunda ‘MİT TIR’ları’ olarak bilinen kamyonların taşıdığı ‘yüklerin’ görüntülerini yayımlamak. O yükler yüzünden savcılar, askerler ‘casusluk, terör örgütü’ gibi birbirinden ağır iddialarla tutuklandılar. Can Dündar ve Cumhuriyet gazetesi de şimdi aynı iddiaların muhatabı durumunda.

Erdoğan, canlı yayında Can Dündar’ı açıkça tehdit ederek “Öyle bırakmam onu. Bedelini ağır ödeyecek” dedi. Bu sözlerin hedefi Can Dündar ve yanı sıra harekete geçirdiği yargı idi. Ardından konuyla ilgili yürütülen bir soruşturma olmasına rağmen Dündar ve Cumhuriyet hakkında ‘gereğini’ yapmak üzere Erdoğan’ın avukatları şikayetçi oldu.

Bu arada MİT görevlilerinin refakat ettiği TIR’larda ‘Türkmenlere gönderilen insani yardım malzemeleri’ bulunduğu iddiası, öyle görünüyor ki, haydi ‘yalan’ demeyeyim, doğru değil. Türkmenlerin de yalanladığı bu iddianın sahipleri dönemin başbakanı Erdoğan başta olmak üzere iktidar sözcüleri. Ortalığı ayağa kaldırmalarından da anlaşılıyor ki açığa çıkmasından büyük rahatsızlık duydukları bir ‘gerçek’ var ve o da Suriye’deki ‘muhalif’ denilen güçlere Türkiye’nin ‘gizlice’ yardım ettiği…

Sadece Cumhuriyet ve Can Dündar ‘hedefte’ değil. Fuat Avni’nin iddiasına göre yargı, emniyet ve medya sektörlerinden 200 kişilik bir liste var ve bugün yarın gözaltına alınacaklar. Bazı medya kuruluşları kurumsal olarak da hedefte. Hatırlıyoruz; bir süre önce de hayli fiyakalı ve ürpertici bir adı olan ‘Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’ savcılarından biri Ulaştırma Bakanlığı’na yazdığı yalanlanmayan bir yazıda bazı muhalif medya kuruluşlarının kapatılmasını istemişti. Bu, önceden yaptığı operasyon uyarıları genellikle doğru çıkan Fuat Avni’nin iddiasını daha da ciddi kılıyor. Tabii bir de Doğan Medya Grubu var açık açık tehdit ve şantajlara maruz kalan.

Mesele nedir? Terör, casusluk, paralel, darbe filan…

İktidarın kontrol ettiği medya gücüne rağmen muhalif medyayı teslim alma, sindirme, olmadı kapatma baskısı, -eğer iktidara eleştirisi, itirazı olan herkes gerçekten de ‘terörist’ değilse- bir ‘çöküş’ alametidir. Yaşadığı ‘çöküş’ ve ‘suçluluk’ psikolojisinin saldırganlığıdır.

Medyanın Türkiye’nin sancılı demokratikleşme sürecinde çoğu zaman çok da onurlu bir sınav vermediği, ‘medya’ olmak rolünü kötü oynadığı bir gerçektir.

Yaşadığımız dönem hepimizi geçmişi sorgulamak, muhasebe yapmak ve sadece kendi işi, mesleği adına değil ülkemizin geleceği adına da şerefli bir tavrın sahibi olmak için, oraya buraya kaçarak kurtulamayacağımız yeni bir sınavla karşı karşıya getirmiştir.

Bu, bir kararlılık tatbikatıdır ve haklı olan, sağlam duran kazanacaktır. Unutmayalım: Sahip olduğumuz hiçbir hakkı bize kimseler ‘bahşetmedi’. Onları ağır bedeller ödeyerek biz elde ettik ve diktatör heveslilerine kurban edemeyiz.

Seçime 3 gün kaldı…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums