Güvenlik zafiyeti yoksa…

  • 15.01.2016 00:00

 Peşpeşe patlayan bombalar toplumun ve bireylerin dengesini iyice bozmaya başladı.

Şehit cenaze törenleri rutine bindi. Ne kadar farklı söylesek de ateş düştüğü yeri yakıyor. Babasının tabutu başında gözyaşı döken çocukların yüzleri birkaç gün geçmeden siliniyor hafızalardan. Durmadan gelen yeni acılar eskiyi bastırıyor. Sivil kayıplarında da durum farklı değil. Cenazesi günlerce sokak ortasında kalan anne ya da kör kurşunla hayata veda eden bebek haberleri normalleşmek üzere.

İnsan psikolojisi baş edemediği, değiştiremediği şeyi görmemeyi seçiyor, acı eşiğini yükseltiyor. Bir müddet sonra ancak çok ağır travmaları hisseder hale geleceğiz. Çözüm olarak önümüze öldürülmüş terörist rakamları konuyor; onlarla teselli olmamız bekleniyor. Bunun çözüm olmadığını en iyi askerler ve polisler biliyor. Teröre karşı ölüm kalım mücadelesi veriyorlar ama ölerek ve öldürerek bu ateşi söndüremeyeceklerini görüyorlar. PKK terör örgütü saflarında ölüme gidenler de bu ülkenin çocuğu. Onlardan da geriye gözü yaşlı anne, baba, kardeş kalıyor. Belki daha önemlisi teröre yeni insan kaynağı bırakıyorlar arkalarında. O yüzden bir türlü bitmiyor bölücü örgüt.

Şimdi yeni belamız IŞİD. Kısa sayılabilecek sürede dört büyük saldırı gerçekleştirdiler topraklarımızda. Son ikisi güvenliğin en yüksek olduğu sanılan Ankara ve İstanbul'daydı. İster Türkiye uyruklular, ister Suriye'den göç edenler arasında taban genişlettiklerinde canımızı daha çok yakacaklar. Hiç olmazsa bu ateşi bacayı sarmadan söndürebilsek.

Hem PKK hem de IŞİD terörünü kontrol altına almanın yollarını aramamız gerekiyor. Bunun için önce gerçekçi teşhisler yapmak zorundayız. Belki daha da öncelikle terörü bir siyaset manivelası olmaktan çıkarmalıyız. Şiddet denizinde güç ve iktidar gemisi yürütmekten vazgeçmeli birileri. Toplumu bu konuda bile ortak noktalarda buluşturamazsak hiç şansımız yok. Var olanlar büyüyecek, yeni aktörler türeyerek karşımıza dikilecek. Toplumsal uzlaşmayı tesis etme görevi siyaset sınıfına düşüyor. İktidar ve muhalefet kan üzerine politika yapmaktan uzaklaşmalı acilen. En can acıtıcı, öfke kabartıcı fikirler bile tartışılabilmeli. Önüne gelene hain yaftası yapıştırarak nereye kadar gideceğiz?

Güvenlik tedbirleri sorun çözmez ama zemin hazırlar. Terörist organizasyonları çözüme zorlamanın yolu imkân ve hareket alanlarını daraltmaktan geçiyor. İnisiyatifi onlara kaptırmamak şart. ‘Bu acı gerçeği ağır fatura ödeyerek öğrendik' bile diyemiyoruz ne yazık ki. Aynı delikten defalarca ısırıldık. PKK son iki yıldaki çözüm sürecini şehirlerde örgütlenmek ve silah depolamak için kullandı. IŞİD istediği anda başkentimizi kana buluyor, dünyaya açılan penceremiz İstanbul'u ölümle anılan şehir haline getirebiliyor. Hükümet sorumluluk üstlenmekten kaçıyor, muhalefet slogan atmaktan bir adım öteye gidemiyor. İktidar, meseleyi ortak payda masasına getirmiyor. Muhalefet ise ne elini taşın altına sokuyor ne de adam gibi hesap soruyor.

Her olaydan sonra duymaktan illallah ettiğimiz cümle: ‘Güvenlik zafiyeti yok!' O halde binlerce silah, tonlarca patlayıcı şehirlere ilçelere ışınlanarak mı geldi? Sultanahmet'te patlayan saldırgan, kilolarca bombayı durduğu yerde fotosentezle mi üretti?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums