AKP iktidarı için "gidici" deniyor, peki gider mi?

  • 14.01.2020 00:00

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yenilenen seçiminden bugüne hemen her yerde AKP iktidarı için yolun sonunun göründüğü söylenegeliyor. Gazete yazılarında üstü örtük, baş başa sohbetlerde açık açık söyleniyor bu: AKP iktidarı gidici…

Keza iş çevrelerinde, kamuoyu araştırma şirketlerinde, siyasal analiz yapabilen akademik kesimlerde, ekonominin gidişini ölçebilen, geleceğini öngörebilin uzmanlarda, muhalefetteki siyasetçilerde aynı kanı egemen: AKP iktidarı gidici…

Bunlara en son CHP’nin tepe yöneticilerinden Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu katıldı. Alışılmadık ölçüde kesin konuştu:

"… Bunlara güvenenlere bir şey söyleyeyim. Bu iktidar, bu adam gidici. Kalma ihtimali asla yok. İlk seçimde Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi gidici. Bütün iş dünyası, bütün bürokrasi dünyası, bütün yargı dünyası hesaplarını buna göre yapsın. Halk istedikten sonra öyle bir dakika oturtmazlar insanı…"

Eh, bu kadar aklı başında, bilgili, eğitimli, kültürlü, öngörülü kişiler, kesimler, gruplar, çevreler böyle diyorsa benim gibilere (hatta sizin gibilere de) "Vardır herhalde bir bildikleri" demek düşüyor.

* * *

Peki, öyle demeli miyiz?

Bence acele etmeyelim, genel havaya kapılıp kof umutlara kapılmayalım, o kof umutları çevremize yaymayalım.

AKP iktidarının gidiciliğinden anlaşılan çoğu kez reisleri Tayyip Erdoğan ile varlığını ona bağlamış tayfasının gidiciliği… Yani AKP Reisi yenilir ve siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kalırsa AKP iktidarı da biter ve ülkede demokrasi yeniden egemen olur (Keskin arkadaşlar için açıklama: Evet, bildiğiniz burjuva demokrasisinden söz ediyorum), hatta belki hukuk devleti bile geri döner ve…

… ve Siyasal İslamın iktidarı da sona erer…

* * *

Öyle mi olur gerçekten?

Eğer siyasal İslam'ın iktidarından AKP Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarı anlaşılıyorsa, "adam gider, iktidar biter" hesabı yapılıyorsa bu yanılgı payı yüksek bir öngörü, çok sığ bir siyasal analiz olur.

Siyasal İslam’ın iktidar tutkusunu ve bu uğurda dur durak bilmeyen mücadelesini, öyle 1967’ye dönüp, Necmettin Erbakan’ın Milli Nizam Partisi kurmasıyla filan başlatamayız.

Dönün 1726’ya. II. Mahmut’un yeniçeri kışlalarını top tutturduğu, devşirme askerlerden oluşan yeniçeri ocağının kapatılıp batı tarzı düzenli orduya geçiş adımına. Bu "batılılaşma" denen ve Siyasal İslam'ın asla ve asla razı olmayacağı, içine sindiremeyeceği adımların bir başlangıcı olarak kabul edilebilir. Onu 1839 Gülhane Hattı Hümayunu izleyecek; ardından 1876’da Osmanlı padişahı ve halifesinin bir anayasa kabul etmek zorunda kaldığı 1. Meşrutiyet gelecektir. Sonra 1908, yani 2. Meşrutiyet, siyasal iktidarın fiilen İttihat Terakki Partisi’nin eline geçmesi, padişahın ve halifenin sembolikleşmesi süreçleri ve en sonunda 1923, yani laik cumhuriyet

Bu hızlı yakın tarih özeti siyasal gücü tartışılmaz din ulemasının iktidar ortaklığının da sonuna işaret ediyor… Ama Siyasal İslam’ın iktidarı (yeniden) ele geçirme hırs ve kararlılığının sonuna değil.

Tarikatlarıyla (özellikle bütün kollarıyla Nakşibendi tarikatı), Diyanet İşleri Başkanlığı'nda sinsi ve sistemli örgütlenmeleriyle ve 12 Eylül’de iktidarı eline alan "kahraman" ordumuzun "taş kafalı" generallerinin solun ideolojik üstünlüğüne bitirmek üzere sarıldıkları "Türk İslam ideolojisi" ve art arda açtıkları imam hatip liseleri ile laik eğitimin özünün yozlaştırılması "siyasal İslam"ın yeniden canlanmasına ve iktidara tırmanmaya başlamasına yol açtı.

Ve 2002’de Siyasal İslam seçimden tek başına iktidar olacağı bir zaferle çıktı. 250 yılı aşan bir hasret sona ermişti. 2002’den 2020’ye kadar geçen süre ise iktidarın pekiştirilmesi, iktidarı yitirilmesini önleyecek kurumların oluşturulması ve örgütlenmesi ile geçti.

Peki olası bir seçimde AKP iktidarı, yani Tayyip Erdoğan ve takımı iktidarı yitirirse yani "gidici bunlar" öngörüleri doğru çıkarsa, bu, Siyasal İslam'ın da yenilgiyi kabul edip iktidarı terkedeceği anlamına mı gelir?

Yoksa demokrasi dışı yöntemler de dahil iktidarı yitirmemek, bir 250 yıl daha beklemek zorunda kalmamak için her şeyi göze alacağına, alabileceğine mi?

Kabul edin ki önemli ve doğru bir tartışma sorusu bu.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums