Cumhurbaşkanlığı seçiminden geriye ne kalacak?

  • 21.07.2014 00:00

 Muhtemelen birçoğumuz cumhurbaşkanının görevlerinin ve yetkilerinin lisedeyken hangi dersin konu başlığı olduğunu bile hatırlamıyoruzdur. Üniversitede kamu yönetimi ya da hukuk okuyanlar belki konuya hepimizden biraz daha aşinadırlar. Ama o kadar. Zaten 10 Ağustos günü sandık başına gidenler cumhurbaşkanının görev ve yetki mevzuatını okuyup ona en uygun adayı düşünerek değil Gezi'den çözüm sürecine, Ortadoğu'da olup bitenlerden demokrasi sorununa kadar bir dizi siyasi mevzuyu tartışarak, düşünerek karar verecekler.

İşte o karar önemli. Benim kararım belli. Selahattin Demirtaş.

Bu kararı etkilemek için adayların nasıl bir yol izleyecekleri de artık netleşmeye başladı. Dün Erdoğan'ın Ordu'da yaptığı konuşmanın bir kısmını izledim. Erdoğan'ın stratejisinde şaşırtıcı hiçbir şey yok; yine "Dertliyim çok dertli" diye bas bas bağırıyordu. Vatandaşı millete şikayet ettikten sonra başladı her zamanki gibi tehdit etmeye. Gezi'den girdi bayrak mevzusundan çıktı ve zat-ı muhterem HDP'nin mecliste bile olmaması gerektiğine karar verdi. Bu Gezi mevzusu da ilginç tabi; ulusalcılar Kürtlere Gezi'de olmadıkları Erdoğan'da Gezi'yi sahiplendikleri için kızıyor. Böyle düşününce gülüyor insan. Yani Erdoğan her zamanki stratejisine devam ediyor; bağırıyor, çağırıyor, bir gün ölümüne çözüm sürecinin arkasında duracağını söylerken ertesi gün bu sürecin taraflarından birisinin yasal partisinin mecliste olmaması gerektiğini söylüyor. Yani bir yandan kendi tabanını konsolide etmeye çalışırken bir yandan da diğer adayların tabanından ne koparırsam kardır diyerek esip gürlüyor. Dün Ordu'da bayrak edebiyatı yapıyordu, eminim yarın Diyarbakır'da miting yapsa Kürt sorunun çözümünün garantisinin kendisi olduğunu anlatacak.

Yukarıda adayların stratejisi belli dedim ama Ekmeleddin İhsanoğlu'nun stratejisini nasıl tarif edeceğimi bilemediğimi fark ettim. Her ne kadar Ahmet İnsel, İhsanoğlu'nun söylemini "huzurlu Türkiye" diye özetlese de ben yaptıklarına ve söylediklerine baktıkça kendisinin bu huzuru nerede bulduğunu pek anlayamadım doğrusu. Elinde Türkiye Solu gibi ırkçı bir dergiyle dolaşan, MHP ve BBP tarafından desteklenen, "Kürtçe bilim dili olamaz" diyen bir cumhurbaşkanı bana huzurdan ziyade ırkçılığı çağrıştırıyor. Irkçıların kendisine oy vermesinde bir terslik yok tabi ama bunda bir huzur görmekte bence büyük sakınca var.

Demirtaş'ın söyleminin ne kadar yenilikçi, farklı, içeriği dolu dolu olduğunu burada anlatmayacağım. Zaten yukarıda kendisine oy vereceğimi söyleyerek bana en uygun olanın Demirtaş'ın sözleri, politikası olduğunu ifade etmiş oldum.

Ama benim Demirtaş'a oy verecek olmamın başka bir nedeni daha var. Üstelik o nedeni sanırım kampanya sırasındaki söyleminden bile daha fazla önemsiyorum.

En nihayetinde birinci ya da ikinci turun sonunda bu seçim tantanası bitecek. Adaylardan birisi köşke çıkacak ve Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı olacak. Tabii ki her aday cumhurbaşkanı seçilme iddiası ile bu yola çıkıyor. Eğer Demirtaş cumhurbaşkanı seçilirse, kendisinin de sık sık dile getirdiği gibi, birdenbire her şey güllük gülistanlık olmayacak, sorunlarımız bir günde çözülmeyecek ama belli ki işimiz baya kolaylaşacak. Şimdi sık sık nefessiz kaldığımızı hissederken biraz daha rahat ve deri nefes alacağız. "Polislere öldürme emrini ben verdim" diyen bir cumhurbaşkanımız yerine Berkin Elvan'ın annesini ayakta alkışlatan, kadın bir cumhurbaşkanı adayı olmamasının büyük eksiklik olduğunu söyleyen bir cumhurbaşkanımız olmuş olacak.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması durumunda ne olacağını tahmin etmeye gerek yok çünkü önümüzde zaten 12 yıllık bir hükümet pratiği var. Ve bu pratik bize tam da Erdoğan'ın neden cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini anlatıyor. Sürekli birilerini kendi tabanına şikayet eden, azarlayan, canı istediği zaman istediğini söyleyebileceğini zanneden bir başbakanımız yerine böyle bir cumhurbaşkanımız olacak.

Peki bu durumda sırf Erdoğan'ı seçtirmemek için Ekmeleddin İhsanoğlu'na yerel seçimlerdeki "bas geç" politikasına benzer bir politika izleyerek oy verenler ne hissedecek? Yerel seçimlerde hissettiklerini, yani yenilgi ve umutsuzluk. Şunun şurasında yerel seçimlerin üzerinden üç ay geçti, "bas geç" diyenlerin 30 Mart'ın ertesi günü anlattıklarını hala hatırlıyoruz. Ve biz yine aynı moral bozukluğunu, yenilgi duygusunu dinleyeceğiz; "artık bunca şeyden sonra insanlar hala AKP'ye oy veriyorsa bu millet adam olmaz", "bu sefer de olmadı", "zaten Erdoğan oyları çalarak seçildi".

Zaten Gezi hareketi de Erdoğan'ın devrilmesiyle sonuçlanamadı. Yerel seçimlerde de olmadı. Üstelik şimdi bir de cumhurbaşkanı oldu. Türkiye koşar adım diktatörlüğe gidiyor!

İşte aynen bunları duyacağız İhsanoğlu'na oy verenlerin büyük kısmından. Böylece Erdoğan'a aslında sahip olmadığı bir gücü bir kez daha kendi ellerimizle sunmuş olacağız. Onu bir kez daha yenilmez kılacağız.

Biz derken yanlış anlamayın. Ben böyle hissetmeyeceğim. Cumhurbaşkanı seçilememiş olsa da Demirtaş'a oy vermiş hiç kimse kendisini yenilmiş hisstmeyecek.

Birincisi, Aslın Aydıntaşbaş'ın birkaç gün önce çok doğru bir şekilde yazdığı gibi, seçimin sonucu ne olursa olsun, gerek söyleminin farklılığı ve içinin doluluğuyla gerekse üslubuyla ve her ikisinin birlikte yarattığı etkiyle Demirtaş zaten bu seçimi şimdiden kazandı.

Bir kere AKP ve CHP arasında neredeyse artık danışıklı dövüş haline gelen klasik siyaset yapma biçimini dağıttı. Erdoğan, Demirtaş'ı darbeci olmakla suçlayamaz.

Cumhurbaşkanı olduğunda Müslüman kardeşlerine eziyet edeceğini söyleyemez. Kendisinin çözmek için kellesini ortaya koyduğunu iddia ettiği Kürt sorununun çözümünü engellemekle suçlayamaz. Demirtaş'ın ne sözlerinde ne de pratiğinde bunları iddia edebileceği tek bir şey dahi bulamaz.

Aynı şekilde CHP de Demirtaş'ı, Erdoğan diye ağzını açtığında ezberlemiş gibi sürekli tekrar ettiği diktatörleşmekle itham edemez.

Demirtaş'ın söylemi AKP ve CHP arasındaki alışılageldik ağız dalaşını şimdiden dağıtmıştır.

Hem AKP hem de CHP MHP ile de birlikte koro halinde Kürtlerin asıl amacının ülkeyi bölmek olduğunu anlatabilirler. Ama yani el insaf; adam Türkiye'nin cumhurbaşkanı olmaya aday. İlginç bir bölme stratejisi doğrusu!

İkincisi, cumhurbaşkanı olmasa bile Demirtaş'ın örneğin yüzde 4 aldığı bir Türkiye ile yüzde 10 ve üzeri aldığı bir Türkiye arasındaki fark çok açık değil mi? Böyle bir seçim sonucunun hepimize büyük bir moral, gerçek bir alternatif inşa etme şansı vereceği, "bu sefer de olmadı Allah kahretsin" duygusundan ziyade "artık o koltukta babanın malı gibi oturamayacaksın Erdoğan" duygusunu yaşatacağı çok açık değil mi? Böyle bir oy oranının Erdoğan'ın çözüm sürecine sanki tapulu malı muamelesi yapmaktan alıkoyacağı, diğer tarafın elini güçlendireceği ve süreci hızlandıracağı belli değil mi? Berkin Elvan'ın annesini ayakta alkışlatan bir adayın mümkün olan en yüksek oyu almasının "polislere öldürme emrini ben verdim" fütursuzluğuna karşı daha güçlü mücadele etmemizi sağlayacağını görmek o kadar zor olmasa gerek.

Bütün bu senaryolar arasında Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanı olduğu bir senaryoyu unuttuğum sanılmasın. Ama onu yazmaya gerek görmüyorum; Erdoğan için söylediğim her şey kendisi için de geçerlidir.

Dolayısıyla benim için ve bence hepimiz için 10 Ağustos'ta seçim pusulasında mühürü kime bastığımız kadar bütün bu tantana sona erdiğinde cumhurbaşkanlığı seçiminden elimizde geriye ne kaldığı da önemlidir. Ben o sabah "bu sefer de olmadı" duygusuyla uyanmak yerine, mümkünse Selahattin Demirtaş'ın cumhurbaşkanı olduğu bir Türkiye'ye, eğer olmazsa, o koltukta oturan İhsanoğlu ya da Erdoğan olsun fark etmez, "o koltukta işin zor, artık bizi hesaba katmadan siyaset yapamazsın" duygusuyla uyanma istiyorum.

İşte başka birçok nedenin yanı sıra bu nedenle benim cumhurbaşkanı adayım Selahattin Demirtaş. İşte bu yüzden oyum boşa gitmeyecek.

http://www.marksist.org/yazarlar/arife-kose/15458-cumhurbaskanligi-seciminden-geriye-ne-kalacak

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums