Yolsuzluk dosyalarına gelince mağrur, katillere gelince mağdur

  • 11.03.2014 00:00

 Bu ülke yaklaşık üç ay önce tarihinin en büyük yolsuzluklarından birinin ortaya çıkışına tanık oldu. Banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutularının içinde 4.5 milyon dolar bulundu. Dört bakan istifa etti. Kimse bu yolsuzluğun olmadığını şu ana kadar kanıtlayamadı. Hükümetten "paralel yapının kumpası" masalından elle tutulur başka bir şey duymadık.

Ama çok icraatını gördük.

2010'da yapılan referandum ile değişen HSYK yeniden eski haline döndü ve tamamen hükümetin kontrolüne geçti.

Rakamlar çok değişken olduğu içi ben diyeyim binlerce polis ve yüzlerce savcının yeri değişti. Yolsuzluk soruşturmasına bakan dört savcı görevden alındı.

Şu anda cezaevinde yolsuzluktan dolayı yatan hiç kimse yok.

Şimdi bu yolsuzluk dosyalarının kumpas olup olmadığını tartışmayacağım bu yazıda. Hatta sizin güze hatırınız için diyelim ki bu dosyalar kumpastı. Geriye kumpastan pek bir şey kalmadı gördüğünüz gibi. Maşallah Erdoğan ortalığı hallaç pamuğu gibi atıp bizim bir türlü göremediğimiz darbe girişimini bertaraf etti.

Ama gelgelelim iş İlker Başbuğ gibi darbecilerin ve Erhan Tuncel ve Zirve Yayınevi'nde öldürülen üç Hıristiyan'ın salıverilmesine gelince yolsuzluk dosyalarının üzerinin örtülmesinde adeta bir cengaver kesilen AKP birden yine süt dökmüş kediye döndü. Ah şu paralel yapının yargısı yok mu? Sırf zavallı Erdoğan'ı yıpratmak için tutukluluk süresini beş yıla indiren yasanın ardından hemen önce bu katilleri ve darbeci olduğundan uçan kuşun bile kuşku duyamayacağı İlker Başbuğ'u bıraktılar. Üstelik davaları da sakız gibi bu kadar uzatıp bugün tahliye olmalarına neden oldular. 12 yıldan beri bu ülkenin başbakanı olan Erdoğan'ın nedense darbecilerin ve katillerin salıverilmesine gelince iş eli kolu bağlandı. Üç ayda yolsuzluk dosyalarından ve bu dosyaları ortaya çıkan emniyet ve yargı mensuplarından eser bırakmayan Erdoğan iş darbecilere ve katillere gelince yine şu paralel yapının kurbanı oldu. Ah şu paralel yapı yok mu? Yoksa neler yapacak aslında Erdoğan!

Zaten "bu dalgalar bizi boğar" diyerek 28 Şubat davasını daha başından sınırlandıran Erdoğan değildi!

Yasa çıkar çıkmaz "İlker Başbuğ konusundaki görüşümü biliyorsunuz" diye açıklama yapan ve Başbuğ çıkar çıkmaz "geçmiş olsun" diye aramak için telefona sarılan da Erdoğan değildi!

Daha geçen gün AKP'nin eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan, "Ama bunları bize bir Yahudi, bir ateist, bir Zerdüşt yapsa anlarım. Ama bunları yapan Müslümanım diye geçiniyorsa yazıklar olsun" diyerek zaten AKP'nin Müslüman olmayanlar konusundaki ırkçı, ayrımcı zihniyetini bir kez daha ortaya koymadı mı? Bu ülkede devlet katında ne kıymeti var ki öldürülen bir Ermeni ve üç Hıristiyan'ın? Ne zaman oldu ki?

Utanmıyor musunuz?

Yani uzun lafın kısası, tam da bugünlerin geldiğini görerek yayınlamış olduğumuz "Yetti artık: Yolsuzluğu da darbecileri de aklama" bildirisine yayınlandığı gün can havliyle "cemaatçi", "kullanışlı aptallar" diye saldıranların darbecilerin ve katillerin salıverilmesi karşısında tek yapabildikleri üç günlük suskunluğun ardından yine her zamanki gibi "ben yapmadım Miki yaptı" demek oldu. Öyle ya gün gibi ortada olan yolsuzlukların üzerini örtmek ve bozulan koalisyonlarınızın yerine "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" mantığı ile yenilerini kurmaya çalışarak "zaten aynı yapı milli ordumuzu da kumpas kurmuştu" derseniz bunun devamı yolsuzluktan cezaevinde yatan bir kişi bile bırakmadığınız gibi kumpas kurulan milli ordunuzu da artık içeride tutmamaktır.

Ama bunun için darbeci olduğu gün gibi ortada olan milli ordunuzu temize çıkarmanız gerekir.

İnternet andıcı, İrtica ile mücadele eylem planı, boru diye yutturulmaya çalışılan lav silahları gün gibi ortadayken zor iş valla! Nasıl olacak?

E o zaman hemen "aslında bunlar serbest kalmayacaktı ama işte paralel yapı davaları uzattı, tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasa çıkınca da hemen önce katilleri bıraktı" dersiniz olur biter değil mi?

Oh, 12 yıllık iktidarın sorumluluğunu da attık üzerimizden. İyi ki var şu paralel yapı! Ya olmasaydı ne yapacaktı zavallı AKP iktidarı, bütün sorumluluklar onun üzerine kalacaktı.

Çok yazık!

Hrant Dink'in eşine ve çocuklarına, Zirve Yayınevi'nde işkenceyle katledilerek öldürülen üç Hıristiyan'ın ailelerine çıkıp bunu mu söyleyeceksiniz? Bir deneyin isterseniz, onların yüzüne söyleyin bu gerekçenizi, hep beraber görelim bakalım ne yanıt alacaksınız? Bu kararın ardından açıklama yapan Protestan Kiliseler Derneği'ne cevap olarak utanmadan yazdığınız "ben yapmadım paralel devlet yaptı" yazılarınızı gönderin bakalım ne yapacaklar?

"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" demiş atalarımız. Ben işe baktığımda sadece üzeri jet hızıyla örtülen yolsuzluk dosyaları ve serbest bırakılmış ve bırakılmak üzere olan katiller ve darbeciler görüyorum. Yanılıyorsunuz, hafiza-i beşer nisyanla malul değildir. Eğer olsaydı AKP bugün iktidarda olmazdı. İşte o hafıza sizin yolsuzlukların üzerini örtmek için katilleri ve darbecileri serbest bıraktığınızı asla unutmayacak!

http://www.marksist.org/yazarlar/arife-kose/14239-yolsuzluk-dosyalarina-gelince-magrur-katillere-gelince-magdur

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums