BUGÜN 23 NİSAN, NEYİ KUTLAYACAĞIZ, NE İLE ÖVÜNECEĞİZ!

  • 23.04.2020 00:00

 Evet, neyi kutluyoruz?

İşgal altındaki İstanbul’da kapatılan Meclisi Mebusan’ın Heyet-i Temsiliye üyelerinin, Ankara’da Mustafa Kemal liderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı örgütlemek için  bir araya geldikleri 23 Nisan 1920 gününü mü?

Eyvallah, kutlayalım! Çünkü Türkiye Cumhuriyet’inin ortaya çıkışını o meclise, o meclis tarafından yönetilen Kurtuluş Savaşından alnımızın akıyla çıkmamıza borçluyuz. Burası çok açık!

Peki ama, atılan o adıma bugün, sahip çıkabildiğimiz söylenebilir mi? İşte bu noktada kafam karışık!

Ne demek istediğimi açayım.

Meclisin işi yasa yapmaktır. Meclis, Anayasa’nın güvencesi altında çalışır değil mi? Peki, bugün TBMM kendi çıkardığı yasalarla mı yönetiliyor?

TBMM’sinden geçen yasalar içinde iktidar partisi tarafından önerilmemiş tek bir yasa teklifi var mı? Muhalefetin Meclis çalışmasına katkısı ne? Mu muhalefetten mi, iktidardan mı kaynaklanıyor?

Muhalefetin son yasa teklifi sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin durdurulması üzerineydi, hatırlayın. İktidar “bu konuda teklifi iki gün sonra zaten meclise biz getireceğiz” dedi ve teklifi reddetti. Buna normal işleyiş der misiniz? Son yıllarda Muhalefetin verdiği kaç araştırma önergesi kabul edildi, kaç soru önergesi yanıtlandı, bir bakın.

Muhalefet milletvekillerinin meclis kürsüsünden düşüncelerini özgürce, taciz edilmeden, sataşma olmadan dile getirebildikleri; bu görüşlerin iktidar partisi sıralarında gerçekten dikkatle takip edildiği bir meclis görüntüsü var mı aklınızda, hatırlıyor musunuz?

Meclisten geçen şu İnfaz İndirimi Düzenlemesine bir bakın, toplumun kaçta kaçının içine sindi bu yasa. Muhalefet partilerinin şiddetle karşı çıktığı bu yasanın oylamasına muhalefet milletvekillerinin %80’i katılmadı, neden acaba.. Verecekleri oyların hiçbir anlamı olmadığının bilincinde olmalarından olabilir mi? Katkısı olmayacaksa mecliste muhalefet niye var?

Mecliste ortaya koyduğu görüşü nedeni ile dokunulmazlığı kaldırılmış, terörist olmakla suçlanmış, hakaret davası açılmış tek bir iktidar partili milletvekili geliyor mu sizin aklınıza?

Son yıllarda Türkiye Kanun Hükmünde Kararnamelerle, onu da geçtim günübirlik kararlar ile yönetilir oldu. “İlgililerin hak ve yükümlülüklerini ortaya koyan yazılı kurallar” deyince artık aklımıza “Yasa” değil, “Kararname” gelir oldu. Yasal mevzuat hiyerarşisi içinde “Karar”ı, Yasanın hemen yanına koymak lazım artık.   

Türkiye siyasi tarihinde ilk parlamento (Meclis-i Mebussan) Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi’ye göre 19 Mart 1877'de açıldı. Meclis-i Mebussan üyeleri, geçici talimatla il, liva ve kazaların yönetim meclisi üyeleri arasından seçilirdi.

Cumhuriyet Yıllarında 1946 seçimlerine kadar parlamento üyeleri, tek parti rejiminde hep iki dereceli seçim sistemi içinde belirlendi. Vatandaşların sorumluluğu CHP il yönetim kurulları tarafından belirlenen seçmen listeleri içinden ikinci seçmenleri seçmekle sınırlıydı. Mil­letvekillerini, bu ikinci seçmen kitlesi seçerdi. 

1960 Anayasasının, 1982 Anayasasının hangi koşullarda, nasıl ortaya çıktığı malum. Yazık ki TBMM 1982 Anayasası yerine koyabileceğimiz, toplumun bütün katmanlarıyla uzlaşma içinde yeni bir anayasa üretemedi. Demokratik, sosyal, hukuk devletine sahip çıkacak güçler ayrılığı temelinde yeni bir anayasa yapamadık. Hepimiz bundan sorumluyuz.

Kabul edelim ki, biz bu demokrasi meselesinde sınıfta kaldık, yani beceremedik.

Dünyada anayasal özgürlük ile ilgili ilk adım kabul edilen Magna Carta (1215) sonuçta Kralın yetkilerini sınırlar. Kimse bağımsız tarafsız bir mahkeme kararı olmadan cezalandırılamayacak ve Kral canının istediği gibi keyfi vergi koyamayacaktır artık. Yani Batıda parlamento kralın isteklerine meşruiyet kazandırmak için değil, tam tersi onun yetkilerini sınırlamak için var olmuştur.

Demem o ki, TBMM’sinin kuruluşunun 100. Yılını kutlayalım kutlamasına da, hala anayasa, hukuk, güçler ayrılığı noktalarında kafamız net değil. Demokratik işleyişi anayasa ile güvence altına alınmış bir parlamentoya sahip miyiz değil miyiz, bu noktada muhalefeti iktidarı ile bütün aktörler aynı fikirde mi,  belli değil.

Yani Gazi Meclise sahip çıkamadığımız ortada! Öyle ise ne ile övüneceğiz, kafamı karıştıran, tam da bu!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums