Maceracılık mı, kontrol altında tutma mı?

  • 24.10.2016 00:00

 İçeride

ü   “FETÖ ile Paralel Yapı ile, PKK ile mücadele ediyoruz” diye içeri atılan aydınlar, bilim insanları, muhalifler.

ü  Uzatılan OHAL koşulları, Kanun Hükmünde Kararnamelerle yaratılan mağduriyetler.

ü  Kayyum atanan belediyeler.

ü  İşinden gücünden olan, kamudan atılan binlerce insan, kapatılan kurumlar, televizyonlar, basın yayın kuruluşları. (FÖTÖ’cü olmadığını kanıtlamak için solcu olduğunu kanıtlama girişimleri, tarihte ilk kez tanık oluyoruz)

ü  Ülkenin nitelikli, kaliteli eğitim veren bugüne kadar %50’nin üzerinde lisans programlarına öğrenci taşımış ortaöğretim kurumlarını “proje okul” adı altında %16 oranında lisans programlarına öğrenci taşıyabilen imam hatip liselerine dönüştürme girişimleri. (İktidar eliyle eğitimde fırsat eşitliğine kalitede değil de kalitesizlikte ulaşma girişimi, ilk kez tanık oluyoruz.)

ü  Uzun yıllar emek verdikleri kurumlarından uzaklaştırılan deneyimli, başarıları kanıtlanmış okul yöneticileri, öğretmenler.

ü  Mevcut anayasaya, parlamenter sisteme rağmen yaşanan gerçeklik haline gelmiş fiili başkanlık uygulamaları, yok sayılan güçler ayrılığı ilkeleri.

Dışarıda

ü  IŞID’a haddini bildirme adı altında Kürtlerin önünü kesme, burunlarını sürtme çabaları.

ü  Orta doğuda Sünni mezhepçiliği bayrak edinmiş kimi muhalif gruplarla kurulan yakın ilişkiler, verilen destekler.

ü  Misak-ı Milli sınırlarını, Lozan’ı yeniden tartışmaya açmalar.

ü  Musul, Kerkük ile ilgili açığa vurulan niyetler, babalanmalar. Musul ve Kerkük ile ilgili aidiyet referandumu çağrısı yapma hazırlıkları.

ü  Batı’da Türkiye’ye karşı yükselen güvensizlik, eleştiri dozu, yanı sıra sergilenen itiyatlı çekimserlik, ikirciklilik yaklaşımları

ü  Orta-Doğuda ucu görünen yeniden bölüşüm masasında Türkiye’ye yer vermeme niyetleri

Bütün bu olaylar, tutumlar, niyetler, müdahaleler, “ben yaptım oldu” fütursuzluk durumları, Antidemokratik uygulamalara ilgisizlikle at başı giden Batı güvensizliği, ikircimliği bize neyi gösteriyorlar?

İktidarın içeride ve dışarıda mezhepci ideoloji temelinde maceracı, dayatmacı, antidemokratik bir proaktiflik içinde olduğunu mu?

İktidar çevreleri Iraktaki karışıklığın tarihi bir fırsat sunduğuna inanıyor olabilirler mi gerçekten? Bu kargaşa ve karışıklıkta IŞID’ı defetmede inisiyatif alabilirlerse, Türkçülerin İngiliz oyunlarına gelerek kaptırdıkları Musul ve Kerkük’ü geri alma şanslarının olduğunu mu düşünüyorlar?

Kuşkusuz Türkçülük karşısında tarihi bir zafer olurdu bu. Türkçülüğün beli ilelebet kırılmış olurdu bu topraklarda. Bayrağı gönlere çekmiş olurlardı, bir daha da sırtı yere gelmezdi Sünni Mezhepçiliğin. Öte yandan Selefçiliğin IŞID yorumunu dünya gözünden, gündeminden düşürmek de var. İslam ve Batı dünyasında Sünni İslamcılığın liderliğine soyunmanın getireceği itibar ve gücü bir düşünün.

Böyle tatlı düşler mi var iktidarda tanık olduğumuz proaktifliğin, maceracılığın altında.

Bu kadar derin hayaller kurabilmenin dayandığı bir somut gerçeklik olmalı sonuta değil mi? Bu kadar mı kendilerinden emin iktidar ve çevresi, toplumun peşlerinden sorgusuz sualsiz geleceğine, davaya bu kadar mı derinden inanıyorlar. Hal böyle ise iktidar bu gücü nerede buluyor; ülke içi muhalefetin ahvali mecalinde mi?

Akan onca kana,  acıya, işsizliğe, hukuksuzluğa karşın toplumun, içinde bunaldıkları sıkışmışlığa rağmen iş çevrelerinin ve bürokrasinin, süngülerinin düşmesine rağmen militarist güçlerin çaresizlik içinde de olsa kayıtsız şartsız, sorgusuz sualsiz arkalarında durmak zorunda kalacaklarına mı güveniyorlar. Başkanlığı güven oylamasına götürmek sureti ile bunu mu sınamak istiyorlar.

Belki de iç siyasette, dış politikada, ekonomide kendilerini o kadar perişan durumda hissediyorlar ki, öylesine sıkışmışlık söz konusu ki, geleneksel kurumsal işleyiş öylesine tahrip edilmiş durumda ki burada durmanın ölüm demek olduğunu bir biçimde görüyorlar, seziyorlar. İçeride, dışarıda proaktif davranmaktan öte, maceracılıktan öte çareleri yok.

Belki de gerçeklikten o kadar koptular ki ecdadımız muhabbetine, Kerkük, Musul hayallerine sığınmaktan, bu hayalle yaşamaktan başka çareleri de yok, birileri uyandırmazsa uyanacakları da yok.

Bütün bu proaktif iç ve dış politikanın, bu hayalci maceracı gönümün belki de tek bir açıklaması ya da hedefi var: içeride siyasi yaşamı kontrol altında tutma ihtiyacı.

Sizce hangisi…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums