Dostlarım,

İçinde yaşadığımız günler ağır. Doğuda, Güney doğuda insanların, gençlerin yaşadıkları; ölümler, çatışmalar! Yüreği soğumuşların afra tafraları, birbirlerine acımasız saldırışları! Bunları televizyon ekranından birer yabancı gibi izlemek suçluluk duygusu uyandırıyor insanda. Sanki elinde durumu değiştirecek sihirli bir değnek varmış da kullanamıyormuş gibi!.

Yükselen çığlıklara kulakların sağır, ağızların dilsiz kalması, çocukların, gençlerin birer birer öldürülmesine tanıklık etmek dayanılır gibi değil!

Üstelik ufukta bir ışık da görünmüyor.

Herkes birbirinin ne istediğini, ne söyleyeceğini aslında biliyor.  Sorsanız hiç kimse durumdan memnun değil, herkes kaygılı. Kime sorsanız size durumun sürdürülebilir olmadığını söylüyor. Ama ağzını açtığında karşındakini suçluyor.

Kimse kendi konumunu sorgulamaya, durumunu gözden geçirmeye yanaşmıyor.

Nerede iktidar varsa orada bir güç paylaşmama durumu, “işlerin daha kötüye gitmemesi için nasıl olsa arkamda duracaklar” durumu var.

Her parça derdine düşmüş, parçanın birliğini korumak en önemli amaç olmuş. Her biri bir diğerinin ihtiyacına kayıtsız, dışındaki gelişmeden etkilense de içiyle uğraşmaktan, dışına müdahale edecek mecali kalmamış.

Kırmızıçizgiler kalınlaştıkça kalınlaşmış.

Eğilim bir arada kardeşçe yaşamaya doğru değil. En solcusu da, en sağcısı da şiddet sarmalında partikülleşmeyi seçmiş. Şiddet gölgesinde partikülleşiyoruz. Bu, daha küçük parçacıklar haline gelmeye doğru durdurulamaz bir süreç, bunu görmek bu kadar mı zor?

Asıl umut kırıcı olan da bu. Sözün gücünü tüketmiş olması. Konuşulabilecek her şey konuşuldu. Konuşan çok.

Ama dinleyen yok.

Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinin ikinci yarısında bu topraklarda yol alan, yaşayan insanların hali böyle mi olacaktı.

Bu koşullarda yeni bir yıl nasıl karşılanır.

Yeni Yıl Kutlamasına İntizar

Tüketilene vefasızlıktır oysa
Doğan günü karşılama tutkusu 
Mevcuttan memnun olmayışı yansıtır
Yeni yıl coşkusu

Hakkını veremeyecekseniz yeni başlangıçların 
Değişim heyecanını taşımayacaksa damarlarınız 
Devam edecekseniz tuzaklar kurmaya 
Alışkanlıklarınız ayağınızda pranga

Geleceği ipotek altına alınmışsa yeni doğanın 
Baba eline bakmanın utancını yaşıyorsa delikanlı
Aynı sözlerle saldıracaksanız birbirinize 
Adımlarınız yolsuzluğa payanda

Sokaklarda aç dolaşıyorsa çocuklar
Bir iş uğruna çiğniyorsa birbirini insanlar 
Doğa can çekişmeye durmuşsa elinizde 
Irmaklar kirlenmişlikten utanıyorsa

Bir yere ait hissetmiyorsanız kendinizi
İki sıçrayış arasına sıkışmış 
Başlangıçlara bağımlı
Değişime kapalı

Suyun çekilişini derinden hissedenlerin 
Doğaya öykünme ayinine dönüşür 
Kutlamalar

Yeni yılınız kutlu, ocağınız huzurlu, sağlığınız yerinde olsun.