Çözüm sürecinde kritik dönemeç!

  • 16.02.2015 00:00

 Genel seçimler yaklaşırken çözüm sürecinde kritik bir dönemecin eşiğine geldik.

Kürt sorununu çözme adına gerçektenbir müzakere süreci içine mi girilecek?Türkiye’de demokratikleşmenin önüaçılacak mı?AKP kendiniyenileyecek, HDP güçlenecek,içindeki sol, hümanist, demokrat, liberal unsurları HDP’ye kaptıracak CHPdaha da silikleşecek mi?Seçimlerden sonra demokratik bir anayasa, çağdaş bir Türkiye’ye doğru mu yol alacağız?

Yoksa AKP’nin yine bir seçim oyunu ile mi karşı karşıyayız?R.T. Erdoğan’a özlediği Başkanlığı getirecek,HDP’nin meclis dışı kalacağı,otoriter bir iktidar kontrolünde çatışmalı karanlık bir sürece doğru Türkiye’yi götürürken tavşana bak diye bizi oyalıyorlar mı?

Eldeki verilere bakarak, bu kadar taban tabana zıt iki süreçten hangisinin daha ağır basacağına bizi ikna edecek biri var mı çevrenizde bildiğiniz?Sürecin yönüAKP içindeki çatışma ile mi belirlenecek?Yoksa bu da özellikle yaratılan, gerçeği perdeleme girişimi mi?

Ortada gerçek varsa o da şu; AKP “çözüm” adını verdiği bu süreci R.T Erdoğan’ın başkanlık hayalleri uğruna heba eder, bu süreçten bir şey çıkmazsa bunun bedelini herkes ödeyecek, AKP dâhil.Meclisinde HDP’nin olmadığı AKP elinde otoriter yönetim, Türkiye için çözüm değil. Olsa olsa çözüm daha da karmaşıklaşır, içinden çıkılamaz hale gelir.

Sorun çözülecekse demokratikleşme içinde çözülecek, bunun başka yolu yok. Çözümün parametreleri de aşağı yukarı belliaslında.

Siyasi birliğinvatandaşlık temelinde, yeniden düzenlendiği, yerel yönetimlerin güçlendirildiği, âdemi merkeziyetçi yeniden yapılanmanın ve güçler ayrılığınıngüvence altına alındığı yeni bir anayasa ile siyasi birliğini güçlendirmiş Türkiye. Yaniyeni bir siyasi partiler yasası, yeni bir ceza yasası; yeni bir hukuk sistemi, eğitim sistemi, güvenlik sistemi.

AKP,R.T. Erdoğan’ın iki dudağı arasında yol alacaksa bu mümkün değil. AKP içinde şayet varsa gerçekçi çevrelerin R.T. Erdoğan’a rağmen süreci kontrolünüellerine alacaklarsa gün bugün.Can alıcı soru şu: AKP’debu süreci yürütebilmek için kendini yenileyecek potansiyel var mı? Davutoğlu ve Fidan bu yükün altından kalkabilirler mi?

Hadi diyelim Sayın Davutoğlu’nda veFidan’da da bu cevher var. AKP örgütü R.T. Erdoğan’a rağmen bu ekibe bu desteği diyelim verdi. AKP içinde geleneksel tutucu güçlerin bu sürece direnci ne olur, MHP’den, Ergenekon’dan, hatta CHP’dengelecekdesteklebu direnç ne hale gelir. Kartların yeniden dağıtıldığı böyle bir toplumsal değişimdeAKPbu güne kadar tanık olduğumuz öz güveni, hesaplı kitaplı yol alışı, kitlelerle kurduğu ilişkiyi aynı kararlılıkla ve aynı genişlikte sürdürebilir mi? AKP bu değişimi geçirirken, yolsuzluk iddialarının muhatapları dün olduğu gibi gelecekte de korunacaklar mı?

Bu sorulara yanıt vermek bu günden kolay değil.

Bu günlerde HDP ile AKP yetkililerinin yeni anayasa ve çözüm süreci ile ilgili ortakbir basın açıklaması yapacakları beklentisi var basında, kamuoyunda. Bir yol haritasıortaya konulacağı,süreç ile ilgili yeni bir yapılanmaya gidileceği yönünde duyumlar alıyoruz. PKK ve Kürt hareketinin on başlıkta ki taleplerini iktidar kabul etmiş deniyor. Bunun karşılığında PKK’nın en azından Türkiye coğrafyasında silahlarını bırakmayı kabul ettiği söyleniyor.

Diyelim ki Öcalan ve Fidan’ın gayretleri ile PKK Türkiye’de silah bırakmanıneşiğine geldi. Bunun karşılığında anayasal vatandaşlık temelinde siyasi birliği sağlayacak, yerel yönetimleri güçlendirecek, ana dilde eğitimi serbest bırakacak, güçler ayrılığını yeniden düzenleyecek yönde yeni bir anayasa için AKP adım atmayı taahhüt etti. AKP ve HDP bunuortak açıklama ile duyurdular. Yeni sistemin adını da R.T. Erdoğan’ı tatmin edecek biçimde “Başkanlık”koydular.

AKP ve MHP’ye mesafeli duran demokratik güçlerin CHP, HDP, Birleşik Haziran Hareketini ortak bir program etrafında seçimlere girmeye zorladıkları şu günlerde bu AKP ile HDP arasında bir çeşit seçim ittifakı anlamına gelmez mi?

Burası Türkiye her şey olabilir.

İyi de bu durumdaAKP kendini bu kadar yeniledi de bizim nasıl haberimiz olmadı diye sormayacak mıyızkendimize?

Çözüm sürecini terörü önleme yasası ile yapılandırmaya çalışan AKP mi bunu yapacak? Savcıya, hâkime, polise valinin talimatı ile operasyon yapma yetkisi vermek için iç güvenlik paketi hazırlayan, mecliste yasalaştırmaya çalışan, yolsuzluk iddiaları ile ilgili soruşturmaların önünü iktidar zoru ile kesen AKP mi yapacakbunu.Sünni İslam’a dayalı zorunlu din dersini herkese dayatırken; bunu boykot edenleri cezalandırmaya hazırlanırken; bütün devlet kurumlarını, yargıyı, denetimi altına almak için elinden geleni yaparken bu parti Cumhurbaşkanının iki dudağı arasındahareket etmiyor muydu? R.T. Erdoğan talep ettiği kerameti kendinden menkul otoriter Başkanlık Sistemine Türkiye’yi AKP ile hazırlamıyor mu?Böyle bir partiden böyle birkırılma, savrulmanasıl beklenir? AKP, bugün bunları yapacak bir parti gibi mi duruyor?

Olaya bir de HDP açısından bakalım.

Yüzde on gibi bir seçim barajına, bu barajı aşamama ihtimali ile ilgili küçümsenemeyecek kamuoyu beklentisinerağmen risk alıp tek başınıza seçimlere girme kararı vermişsiniz. Bu baraj aşılacaksa çözüm sürecindeki partnerlik durumuna rağmen AKP’nin yukarıda sayılan bütün uygulamalarına karşı dik durulabildiği için aşılacak. Fakat önderiniz iktidar partisi ile anlaşmış; yıllardan beri mücadele verdiğiniz konularda sizin için kazanım anlamına gelecek bir belgeye imza atmanız isteniyor. AKP’nin bu yapısı ile seçimlerden sonra bu anlaşmaya uymayacağı da ortada. Çıkıp bu ortak açıklamayıgene de yapar mıydınız?Bir yanda önderinizin angajmanı, diğer yanda AKP ve bu partinin seslendiğiniz kamuoyundaki algısı, ne yapacaksınız? Doğal olarak bu anlaşma bana ne getirir ne götürkendinize sorarsınız.

AKP’ninanayasayı değiştirecek meclis aritmetiğini mutlaka yakalamakistediği çok açık; fakat çözüm sürecinden ne anladığı, ne beklediği belirsiz. Elbette o da kendince bir var olma yok olma mücadelesi veriyor, kaybedeceği çok şey var.Bu yüzden gözü kara davranıyor.Ama sonuçta AKP iktidarda olan bir parti, manevra kabiliyeti de bu yüzden dahayüksek.

HDP’nin durumu daha zor, o da var olma, yok olma mücadelesi veriyor. Amaonun için yok olmanın anlamı farklı.Gündemi belirleme gücünü yitirmek ya da yapılan yolsuzluğun, usulsüzlüğün hesabını vermek zorunda kalmak gibi değil. Başarısız olmak acı, ölüm, zulüm,savaş anlamına geliyor onun için. Meclise güçlü biçimde girmek zorunda, başka bir seçeneği yok. R.T. Erdoğan’ın oyununu bozamaz,otoriter gidişi durduramazsa bedelini ağır ödeyecek.

İşte bu yüzden Çözüm SüreciTürkiye gibi, demokrasi umudu gibi, HDP gibi kritik bir eşikte duruyor. HDP kadroları bunu görüyor, taşın altına ellerini koyuyorlar. Daha özgür, daha demokrat bir Türkiye için, barış için, farklılıklara saygı için, huzur için mücadele veriyorlar. Kendine ilerici, demokrat, sosyalist, laik, liberal gibi sıfatlar yakıştıranlar, bu mücadeleye seyirci kalabilir misiniz?

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums