Kimlik siyaseti girdabından Türkiye nasıl kurtulur?

  • 18.08.2014 00:00

 Milliyetçiler Türk etnik kimliği altında Türkiye’de siyasi birliği sağlayamadılar. Toplumu yukarıdan aşağıya merkeziyetçi gelenekle düzenleme bayrağını devralan Sünni İslamcılar, ordunun siyasete ayar veren kurucu aktör olmaktan çıktığı yerde Türkiye’yi sonu tehlikeli bir girdaba sürüklüyorlar. Sistemi dengede tutması beklenen anayasal dayanaklar eskisi gibi işlemiyor. Taraflar arasında hakemlik yapması beklenen sistemin taşıyıcı ayakları iktidarın siyaset araçları haline geliyor, getiriliyor.

Sünni İslamcılar Türkçülerden farklı olarak kendi dışındaki kimlikleri yok sayma yoluna gitmiyorlar. Bir yandan kimliklerin karşı itkisini kendi kültürleri içinde hâkimiyeti elde tutmak için kullanıyorlar, diğer yandan ötekileştirdikleri kimliklere, üzerlerindeki kontrolü kabul etmek koşulu ile belirli ve sınırlı bir hâkimiyet alanı (özerlik) veriyorlar.  Çözüm diye önerdikleri budur.

Sünni İslamcıların Türkiye’ye getirmek istedikleri sistem, Batı’da tanık olduğumuz klasik parlamenter sistemlere; Başkanlık, Yarı Başkanlık gibi sistemlere benzemiyor. Çoğunluğa sahip kimliği temsil etme yetkisini İcma-i Ümmet (İslam bilginlerinin bir konuda fikir birliği etmeleri) yolu ile ellerinde tutanlar, diğer kimliklerin toplumsal yaşam içindeki yerlerini yukarıdan belirleme ve bu topluluklara bunu dayatma hakkını kendilerinde buluyorlar. Bunu “yeni yapılanma”, “yeni devlet”,  “ileri demokrasi” adlarıyla kamuoyuna pazarlıyorlar. Durum bundan ibaret.

İçine sürüklendiğimiz siyasal girdabın ülkeyi sürüklediği yer oldukça karanlık. Bunun farkına varmak için aşiretlere, mezheplere, etnik farlılıklara dayalı mücadelenin en sert yaşandığı Ortadoğu coğrafyasına göz atmak yeter. Bir birine yabancılaşmış, birbirleri ile savaş halindeki kimlikler henüz Orta Doğu coğrafyasında ne yer tutacaklarına, birbirleri ile nasıl ilişki kuracaklarına karar vermiş değiller. Kendilerine bırakılan sınırlar içinde oynamayı kabul etseler bile bu coğrafyaya huzurun, istikrarın, demokrasinin, barışın gelmesini kısa vadede beklemek boş hayal olur.

Çünkü aynı Allah’a, aynı Peygambere iman ediyor olmanın kapsayıcılığı inanca dayalı bağnazlığa, kan davalarının düşmanlıkların sürmesine engel olmuyor. Bu bir yönüyle de İslam’ın iman ile ameli birleştiren, toplumsal olan ile bireysel olanı belirleyen karakterine rağmen tarihsel olarak mezheplere bölünmüş olmasından kaynaklanıyor. Velayeti elinde bulundurduğuna inanan kurtarıcılar eliyle ve biat kültürüne dayalı biçimde siyasetin sürdürülüyor olması bu sürecin en yumuşak karnıdır.

Bu kültürde kurtarıcının, yerini alabilecek bir başka kurtarıcıya tahammülü yok. Toplumun velayetini İcma-i Ümmet yolu ile elinde tutuğuna inanan Halife de, tıpkı bireysel özünü kolektif bilinç içinde eriten Hars’ın taşıyıcısı Milli Şef gibi hep sopa elde tetikte durmak zorunda, arkasını kollamak zorunda.  

Fakat sonuçta bu son derece yıpratıcı bir süreç ve sistemi uzun süre dengede tutmak da mümkün değil. Bu tür yapılarda istikrar bıçak sırtındadır ve korkuya dayalı işler. Lider baskısı, lider korkusu sistemde giderek yükselen karmaşanın üstünü ila nihayet örtemez. Gün gelir başka bir kurtarıcı adayı ortaya çıkar, büyü bozulur. Kurtarıcılar arası rekabet ve çatışma hem kimlik kulvarlarında hem de kulvarlar arası arenada sistemi tehdit eden bir rol oynamaya başlar. Her sürecin sonunda kartlar yeniden dağılmak zorundadır. Dost, düşman, müttefik, yandaş, mücadele araçları, taktikler, stratejiler sürecin karakterine bağlı biçimde yeniden belirlenmek durumundadır.

Cumhurbaşkanlığı seçim yarışı sonrasında kimlik mücadelesinin taraflarında tanık olduğumuz gelişmeler bu tespitleri haklı çıkarıyor.  Seçim sonuçları AKP, CHP, MHP cephelerinde yeni ittifaklar, yeni mücadele araçları ortaya çıkardı; yeni süreçler, tahkim edilmiş yeni mücadeleler başlattı. Türkiye’de kimlik kavgası, genel seçimlere dönük yeni bir dalga için bu günlerde yeniden güç toplamaya başladı.

Peki, kimliğe dayalı bu iktidar mücadelelerine teslim olmak zorunda mıyız? Kimlik savaşlarının sürüklediği bu girdaptan kurtulmak mümkün değil mi?

Türkiye’de Ezilen Ulus Milliyetçiliği, Ezen Ulus Milliyetçiliğinin ürünü olmuştur, donanım, mücadele araçları konusunda ilhamı oradan almıştır. Fakat türü ne olursa olsun her türlü Milliyetçilik ve kaynağını inançtan alan her türlü toplum mühendisliği hedef toplum kesimlerine verdiği zarar kadar, belki de daha fazla ait olduğu topluluğa zarar verir, kendi insanını zehirler. Böyle de oldu.

Bireysel boyutta da bu böyledir: Aşağılık kompleksi ile üstünlük kompleksi bir birini besleyen ve zehirleyen ikiz kardeştir. İnanca dayalı tahakküm peşinde koşan da, tahakküm altındaki kadar özgür değildir. O nedenle at gözlüklerinden kurtulma mecali olmayanların içinden bir arada yaşamın öncüllerinin ortaya çıkmasını beklemek beyhudedir. Bir zamanların eski solcuları, bu günün mahcup Milliyetçileri yani Ulusalcı içinde yerini alanlar bunun somut örneğini veriyorlar.

Bir arada yaşama kültürünü tesis edecek huzurun, istikrarın, barışın taşıyıcıları; kimlik mücadelesinin çilesini, acısını en fazla çekenlerin içinden sol açınımla ortaya çıkacak, başka çare yok. Bu yeni yolculuğa çıkmayı göze alanlar Mezhepçiliğin, Milliyetçiliğin, Ulusalcılığın zehirli atmosferi dışına çıkabilenler, kimliğin dar sınırlarını aşabilenler içinden çıkacak. Sonucu bu belirleyecek.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Demirtaş ve Halkların Demokratik Partisi böyle bir kulvar açtı. Bütün kimlik mağdurlarına el ele verme, süreci birlikte belirleme çağrısı yaptı. Bu girişimin ne kadar yerinde olduğunu, Türkiye’nin böyle bir çağrıya ne kadar hasret olduğunu seçim sonuçları gösterdi.  Kendini solda görenler, sosyal demokratlar, demokratlar bu çağrıyı gördüler. Gün bu çağrıyı güçlendirme, süreci genişletme, derinleştirme günüdür.

Sayın Demirtaş’ın bu çağrısı seçimin muhasebesinin yapıldığı şu günlerde CHP içinde karşılık buluyor.  CHP İzmir Milletvekili Rıza Tüzmen, “Aslında Selahattin Demirtaş’ın söyledikleri CHP’nin söylemi olmalı” diyor. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Selahattin Demirtaş’ı “Solun yeni lideri” olarak selamlıyor.

Ne vardı Demirtaş’ın Türkiye tasavvurunda? Farklılıklara saygı, emeğe saygı, Türk’ü, Kürdü, Ermeni’si, Laz’ı, Çerkez’iyle, bütün renklerin el ele gönül gönüle Türkiye Cumhuriyeti’ne birlikte sahip çıkmaları vardı. Yerel yönetimlere yetki devri vardı. Yani aşağıdan yukarıya katılımcılık temelinde işleyen karar alma mekanizmaları üretmek, yaşamı birlikte kurmak vardı.

Sol hareketin değişik saflarında bir zamanlar yer tutmuş birileri güçlerini tüketen, gerçekleri görmeye engel olan Ulusalcı bağımlılıktan yakayı kurtarabilecekler mi?

CHP içindeki Yenilikçiler, Ulusalcıların direnicini kıracak gücü kendilerinde bulabilecekler mi?

CHP Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya koyduğu programın benzerini 2015 Genel Seçimlerinde seçim programına taşmaya cesaret edebilecek mi, kendini gerçekten yenileyebilecek mi?

Aynı ilkeler, benzer programlarla seçime giden sol, sosyal demokrat, sol liberal ve demokrat parti ve gruplar genel seçimlerde seçim ittifakı yapabilecekler mi?

2015 genel seçimi sonrasında nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız?  Nasıl bir parlamento ortaya çıkacak?

Bu soruların yanıtları gelecekte nasıl ortaya çıkar bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var: Köyden kente göçün yol açtığı kasabalılaşmadan kurtulmadan, yani olması gerektiği gibi kentleşemeden; yaşadığımız yere, ortak yaşama birlikte sahip çıkmayı becermeden hayallerimizi gerçekleştiremeyeceğiz.

Kimlik siyasetinin her türüne bu gün kafa tutanlar güçlerini birleştirmek, kafa kafaya verip uzun bir mücadeleye hazırlanmanın gereğini yapmak durumundalar.  Yarını kazanmak için çıkılacak yolda nasıl bir örgütlenmeye, desteğe, donanıma, moral dayanağa ihtiyacımız var? Belki de sorulması gereken asıl soru budur.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums