Eğitim sisteminde yeni bir kadrolaşmaya doğru

  • 17.02.2014 00:00

 İktidar partisinin eğitim sisteminin yapısında köklü değişikliklere neden olacak bir yasa hazırladığı,  tasarıyı torba yasa şeklinde bir gece yarısı baskını ile meclisten geçirilebileceği haberi düştü geçen hafta basına.

Eğitim camiasında, sivil toplum içinde tartışmadan, partiler arasında uzlaşma arayacak komisyon çalışmasına dahi gerek görmeden, yangından mal kaçırır gibi Milli Eğitim Sisteminde köklü değişikliklere gitmenin kime ne yararı dokunur, diye sormak lazım.

Bu acele, bu telaş niye? Bu değişiklikler için nasıl bir hazırlık, ne gibi bir çalışma yaptınız? Şura mı topladınız, kime danıştınız, kime sordunuz?

Ama galiba işin özü şu: AKP, dershaneleri kapatırken, bir yandan da fırsattan istifade eğitim sisteminde ipleri elinde tutmayı sağlayacak bir düzenleme peşinde koşuyor.

Bugün yapılacak bir yatırımın ancak 15-20 yıl sonra katma değer ortaya çıkardığı eğitim gibi bir örgütsel yapı ile böylesine gelişi güzel oynanır, ayak üstü kararlar alınır mı? Sistemde bugün yaşanan karışıklıkta, moral değerlerde yıpranmada bu güne kadar böyle hareket etmenizin hiç mi payı yok? Bunun tarihsel bir sorumluluğu olduğu hiç aklınıza gelmiyor mu?

Dershaneleri kapatınca ortaya çıkan boşluk, bunların bazılarını devlete bağlı okul haline getirince dolacak mı?

Araştırma, Planlama, Koordinasyon Dairesini kapattınız? Milli Eğitim Şurası'nı örgütsel yapı, sürekli kurullar içinden, danışma organı olmaktan çıkardınız. Talim Terbiye Kurulunu pedagojik karar ve gözetim organı olmaktan çıkarıyor, görev verilen konuda görüş bildiren danışma organı haline getiriyorsunuz. Peki, Milli Eğitim Bakanlığı'nın pedogojik alanda sürekli bir bilimsel kurula artık ihtiyacı yok mu?  Geliştirilemediği için ihtiyaçlara cevap veremez hale gelen öğretim programlarını, ihtiyaç duyduğunda nasıl üreteceksiniz? Programların işleyişini, pedagojik alanı kim gözetecek? Milli Eğitim Bakanı'nın geçici olarak görevlendireceği müşavirler mi?

Bakanlık müfettişleri, il milli eğitim müfettişleri ayrımını kaldırıyorsunuz. Yirmi milyonu aşkın öğrencinin, sekiz yüz bini aşkın öğretmen kadrosunun istihdam edildiği Milli Eğitim Sisteminde genelgelere uyulup uyulmadığına, programların hayata geçip geçmediğine, işlerin yürüyüp yürümediğine, soruşturmalara Ankara’da bakanlık merkez teşkilatı içinde yer alan tek bir örgütsel yapı bakacak öyle mi? Üstüne üstlük bu yapı iş görenlerin bütün rehberlik, hizmet içi eğitim ihtiyaçlarını da karşılayacak. Bu örgütten beklediğinizin sihirbazlık olduğunun farkında mısınız?

Bir de illerde okul yöneticileri ve öğretmen atamalarının valiliklere bırakılması var.

Tasarı kanunlaşırsa görevinde dört yılını tamamlayan bütün okul yöneticilerinin görevlerine son verilecek. Okul müdürleri ve öğretmenlerin atamaları artık milli eğitim il müdürlükleri bünyesinde ve valilik onayı ile gerçekleşecek.

KPSS ile atanan, kapatılan dershanelerden okullara geçen öğretmenler bir yıllık aday öğretmenlik sonunda sözlü sınava tabi tutulacaklar. Amirlerine yaranmasını bilmişler, bir basın toplantısına, bir yürüyüşe katılmamışlarsa, yani küçük de olsa her hangi bir disiplin cezası almadan bir yıllarını doldurmayı başarabilirlerse emekli oluncaya kadar işleri garanti olacak, yaptıkları öğretmenlik olsa da olmasa da. İstediğiniz bu mu?

Anlaşılan o ki bu taslak yasalaşırsa zaten son derece merkeziyetçi olan Milli Eğitim Sistemi II. Abdülhamit’in yaptığına benzer biçimde yeniden düzenlenmiş olacak.

Tasarı kanunlaşırsa ortaya çıkan şey iddia edildiği gibi “yerelleşme” olmayacak, olsa olsa “kadrolaşma” olacak. Bu yasa tasarısının anlamı bu.

Eğitim bilimciler eğitim sisteminde esas olan devlet memurluğu değil, liderlik olmalı diyor. AKP ise bütün eğitim sistemi çalışanlarını “devletin” değil, iktidarın adamı haline haline getirme peşinde.  Kısa süre önce güvenlik teşkilatında, hukuk sisteminde yaptığını Milli Eğitim Teşkilatı içinde de gerçekleştirmeye çalışıyor.

Pes doğrusu. Pişkinliğin, gözü karalığın, partizanlığın böylesine bu güne kadar tanık olmamıştık.

Tehlike büyük. Öğretmeni, yöneticisi, akademisyeni, sendikacısıyla bu tasarıya karşı direnmek bütün eğitim emekçilerinin boyunlarının borcu olmalı.

Fakat sadece “karşıyım karşı” mantığı ile eğitim alanına yönelik bu müdahalenin önüne de geçilemez. Eğitim sisteminde örgütsel yapının, program geliştirme sisteminin yönetim anlayışının, ölçme değerlendirme, rehberlik ve denetim sistemlerinin çağdaş bir eğitim anlayışı ile yeniden ele alınıp yapılandırılması için kafa yormak gerekiyor.

Bu konularda önümüzdeki haftalarda sesli düşünmeye devam edeceğiz.

Fakat eğitim sisteminde bütünsel bir reformun kalıcı ve başarılı olabilmesi; tümüyle devletin, sosyal devlet, hukukun üstünlüğü, katılımcılık, güçler ayrılığı, yerelleşme, toplumsal mutabakat temelinde demokratik yeniden yapılandırılmasının bir parçası olabilmesine bağlıdır.

Bunu da görmek gerekiyor.

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums