- 9.12.2013 00:00
Taraf'ın yaptığı gazetecilik 15 gündür siyasetin gündemini belirliyor.
Milli Güvenlik Kurulu 2004 Ağustos ayında “İrticai faaliyetlere karşı yürütülecek mücadele stratejisi” gündemiyle toplanıyor ve Gülen Cemaati’ne ait kurumların faaliyetlerini engellemek için eylem planları hazırlama kararı alıyor. Bu kararın altında Başbakanın, meclis başkanının, AKP'li bakanların imzaları var.
Meğer AKP, kendisini siyaset dışına atmak isteyen generalleri tasfiye etmek için bir zamanlar iş birliği yaptığı yol arkadaşlarından zamanı gelince kurtulmayı kafasına koymuş. Koymuşta, bunun için bir zamanlar kendisine karşı kullanılan yöntemleri kullanmış. Hem de bu yöntemleri kullanmakta deneyim sahibi generallerden destek alarak.
Üstelik MGK kararıyla hazırlanan eylem planları, başta MİT olmak üzere devlet kurumları eliyle de uygulanmış. İnsanlar fişlenmiş, fişlenenler etkili yerlere, gelmesinler diye kara propagandalar yürütülmüş. Bu fişlemelere bakarak bazı vatandaşların yetkili yerlere gelmelerinin, bazı ihaleleri almalarının önü kesilmiş.
Fakat bir yandan da AKP cemaatin etki alanındaki yargı, polis güçleri ile birlikte, ortak düşmana karşı mücadele sürdürmeyi de bilmiş. 2010’da Gülen Cemaati’ni MİT, birinci derecede izlenecekler listesine alırken, El Kaide’yi listeden çıkarmış.
Siyasetin böylesine şapka çıkartılmaz mı?
Mehmet Baransu ve Taraf Gazetesi bu belgeleri açıklamakla AKP'nin gardını kötü çökerttiler.
Demek sürdürülen bütün o mağduru oynama, demokrasinin bekçiliğine savunma sonuçta birer edebiyatmış. İnternet siteleri üzerinden yürütülen kara propagandaya karşı AKP isyanının da ilkesel bir yanı yokmuş. Bütün bunlar sonuçta duruma göre, siyaseten üstlenilmiş birer rolmüş.
Şimdi de yavuz hırsız misali, bunu ortaya çıkaranları “devlet sırrını” açıklamakla, devlete “ihanet etmekle” suçluyorlar. Bu belgeleri yayınlayan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu hakkında devletin güvenliğine ve siyasal yararına ilişkin yasaklanmış belgeleri temin etme, açıklama yoluyla siyasal ve askeri casusluk yapma suçlamasından soruşturma açıldığını öğreniyoruz. Sayın Başbakan belgeleri yayınlayanları vatana ihanetle cezalandırması için yargıyı göreve çağırıyor.
Yani bu ülkede insanların fişlenmesi, bu fişlemeler doğrultusunda kara propagandalar üretilmesi, insanların geleceği ile oynanması suç olmuyor. Bunları ortaya çıkarmak suç oluyor, hem de vatana ihanet suçu öylemi?
Bunun hukuk neresinde? Bu ülke hukukun neresinde?
O zaman insanın aklına şu soru geliyor: Acaba devlet adına işlenip de, devletin mahremiyeti kapsamına alınmış ve henüz ortaya çıkmamış daha ne suçlar var?
Bir yanda bunlar olurken bir yandan da hükümet “demokratikleşme paketi” adı altında 17 maddelik bir yasa tasarısı getirdi meclise.
Yasanın bir maddesi nefret suçlarını düzenliyor.
Bu maddeye göre tehdit, cebir ya da hukuka aykırı başka bir davranışla vatandaşların kamu hizmetlerinden yararlanmalarına engel olanlara iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası getiriyor. İnancın gereğini yerine getirmeyi tehdit, cebir ya da hukuka aykırı başka bir yolla engellemeye; dil, ırk, milliyet, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle vatandaşın kamu hizmetinden yararlanmasına engel olanlara; ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası geliyor.
Pardon, anlamadık şimdi.
İnsanları düşünce, inanç, din veya mezhep farklılıkları dolayısı ile fişler ve bu fişlemeleri kullanarak insanların kamu görevine gelmesine, ihalelere girmelerine engel olurken, bir taraftan da bu yasa değişikliği için hazırlık mı yaptınız? Açığa çıkmasını “ihanet” saydığınız bütün bu yaptıklarınız, yasalaşması için meclise getirdiğiniz bu maddeye göre suç değil mi?
Bütün bu icraatı “devletin mahremiyeti” ilan ediyorsunuz. Bu mahremiyeti ortaya çıkaranları da “vatan haini”, “casus” diye yargılaması için mahkemelere talimat veriyorsunuz öyle mi? Basın özgürlüğüne bu açık saldırı, yargıya yaptığınız bu müdahale suç değil mi?
Merak ediyorum acaba basınımız bu saldırıyı ne ölçüde birlikte göğüsleyebilecek?
Yaşayıp göreceğiz.
Yorum Yap