İki kopuk yüz..

  • 6.02.2016 00:00

Sık  olur kavramların içi faydaya, çıkara, konuma ve zamana göre doldurulur. Dillerde demokrasi kelimesi anlamdan anlama dolaşıyor.


İstişare, konsensüs, sandık, çoğunluk, millet iradesi, hakim değer sistemi, sosyolojik eşitlik son dönemde muhafazakar kesimde demokrasi tanımı için kullanılan ve iç içe sokulan referanslar haline geldi.

Madalyonunun bir de diğer yüzü var.

Demokrasinin, katılım, çoğulculuk, azınlık, özgürlük, insan hakkı, kuvvetler dengesi ve ayrımı gibi kavramlarla ele alındığı bir yüz bu.

Birbirinden ayrılmaz, ayrılmaması gereken iki yüz...

Bizde ise her zaman iki ayrı pist, iki ayrı anlam dünyası oluşturmuş iki hat...

Toplumsal kimi değerlerin, farklı yaşam biçimlerinin ya da kökenlerin meşruiyeti ve haklarını dikkate almayan, onları küçümseyen, hatta tehlikeli gören, özünde demokrasiyi kültürel bir ayrıcalık sistemi olarak algılayan bakış açısının sıkıntısını yıllarca çektik.

Bugün ise, katılım, talep, özgürlük, bireysellik, azınlık hakkı, farklılık gibi kavramlar ve onların işaret ettiği değer sistemleriyle çoğunluk, çoğunluğun değer sistemi adına kavgaya tutuşan, bunu toplumsal meşruiyet ile siyasi hegemonyayı iç içe sokarak yapan bakış açısının sıkıntısını soluyoruz.

Özgürlüğün sınırlı alan bulduğu, eleştirinin istenmediği ve risk taşıdığı, taleplerin rahatça dile getirilemediği, denetim fikrinin revaçta olmadığı, muhalif tavrın bir bedele dönüştüğü, itaatın ise bir değer ilan edildiği bir toplumsal düzenin demokrasiyle ilişkisi ne kadar olabilir?

O düzen tarihsel kimi eşitsizlikleri gidermiş, kimi adaletsizlikleri ortadan kaldırmış, sosyolojik bir imkan eşitlenmesinin önünü açmış olsa da, bu sorunun önemi ve değeri değişmez.

Demokrasi, insanların eşitlik peşinden koşmasından, “adam yerine konmak arayışı”ndan ve bunun meşruiyetinden ibaret değildir, aynı zamanda eşitliği ve adam yerine konulmayı sağlayan ve düzenleyen kuralların güvence altında olduğu bir düzendir.

Bu düzenin can damarı ise özgürlük ve özgür düşüncedir.

Demokrasinin bir anlamı da burada gizlidir.

Düşünceyi, özgür ve rekabetçi tartışma besler. Tartışmayı mümkün kılan ise demokrasidir.

Tartışmanın temel işlevi “ötekini” dinlemek ve anlamaksa, anlamak farklı görüşler arasında etkileşime yol açıyorsa, etkileşim de zengin ve yaratıcı bir kimlik üretiyorsa, bu, eşitlikçi, özgürlükçü ilke ve kurallar etrafında şekillenen bir toplumsal mutabakat demektir, demokrat bir zihniyet demektir...

Demokrasiden beslenen ve demokrasiyi besleyen de işte bu mutabakat ve zihniyettir...

Bu mutabakatın olmadığı, bu zihniyetin yerleşmediği diyarlarda, demokrasi yalnızca kendi çıkarlarımız adına kullanacağımız bir silaha dönüşür. Demokratlık, bir siyasi mücadele aracı haline, çıkar savunmak için edinilmiş geçici bir kimlik haline geliverir.

Oysa demokratlık, her şeyden önce kendini sorgulama ve mutlak kılmama çabasıdır. Ve bu çabanın ötekilerin, bizden farklı olanların varlığıyla, talepleriyle ilişki içinde olmasıdır.

Farklı olanı anlamak böyle mümkün olur ve bu, demokratlığın ana koşuludur. Yani farklı olanı anlamak yetmez, onunla birlikte bir şeyler inşa etmek iradesi gerekir. Bu nedenle, demokratın merceği topluma dönüktür, devlete, siyasi merkezlere değil.

Bunun içindir ki, demokratlık parçalı olmaz.

Demokratlık kimliğe göre, esasa göre şekil değiştirmez.

Bizde bu böyle olmasa da...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums