Kadın mı kız mı, demokrat mı otoriter mi ya da Türk hastalığı...

  • 9.06.2011 00:00

Bir ufuk turu yapalım...

"Siyasî iktidarın değişim hamleleri, bir yandan demokratik düzenin önündeki mayınları etkili bir şekilde temizleme işlemini ifade ederken; diğer yandan aynı iktidarın siyaset-toplum ilişkilerini tanımlama tarzı ve dili, siyasette muhafazakârlık ve faydacılık dozunun yükselmesine neden oluyor..."

Bu satırları bir makalede bundan 7 yıl önce, 2004 Genel Seçimleri sonrasında yazmışız...

Aynı makaleden başka bir cümle de şu:

"AKP toplumla barışık yapısına kimi evrensel değerleri ilave ederken, muhafazakârlığın dayanışmacı ve faydacı değerlerini birey-siyaset-sivil toplum düzeyinde artan bir hızla yeniden üretmektedir..."

Süreklilik mutlak...

Bugün tartışılan konu hala bu...

Doğaldır; zira bunlar AK Parti'nin yapısal paradokslarıdır...

Bunlar, aslında sadece AK Parti'nin de değil, kültürel ve yaşam biçimi gerginliklerini hala sırtından atamayan Türk toplumunun, Türk siyasal sisteminin paradokslarıdır.

Bugün seçim öncesi siyasi tavır almaya çalışanlar, AK Parti'yi sorgulayanlar, hatta CHP'ye nazar atanlar ister istemez bu çelişki girdabına kapılıyor.

AK Parti üzerinden gidelim...

Karşımızda bir yandan reformcu, sivilleşme sürecini başlatan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten, Kürt sorunu başta olmak üzere pek çok sorunda en azından siyaset mekanizmasının önünü açan bir AK Parti var.

Öte yanda kadın, beden, ahlak, sokak, içki, ilişki konusunda tutucu, eskiyi andıran gelenekçi bir AK Parti var.

Örnek pek çok: Başbakanın özel alan olarak, resmi eş ile yaşanan ilişki ve eve işaret etmesi, kadın mı kız mı sözleri, sokağa ve taleplere karşı takındığı sert tavır, içki satın alma yaşını 24'e çıkarmak, aile koruma çabasıyla ortaya çıkan yasakçı eğilimler...

Kabul etmek gerekir ki, AK Parti, örneğin devlete değen makro meselelerde, örneğin askerle ilişkili "makro politik" konu ve alanlarda, "tarihsel bir mağduriyetin" temsilcisi de olarak, değişimcidir, reformcudur, olabildiğince demokrattır.

Buna karşın aynı siyasi parti din, gelenek, örf, beden, kadın, ahlak gibi "mikro politik" konularda, tarihsel hâkimiyetinin bir sonucu olarak, gelenekçidir ve muhafazakârdır...

Söyledik, paradoks sadece AK Parti'nin değildir...

Farklı biçimlerde de olsa, DP'de, AP'de, RP'de aynı paradoks tarafından kuşatılmıştı...

Bu çelişki ilkeden uzak duran, kendisi için gerekli olduğu anda harekete geçen faydacı bir değişimciliği de açıklar, bir tür demokrasi arayışını da, elbet tutuculuğu da...

Karşı cepheye bakalım, sola, en azından sosyal demokrasiye...

Orada hiyerarşi tam tersinedir... Ortalama solda makro siyasi konularda statükoculuk, yerellik, muhafazakârlık, değişim karşıtlığı ana akıntıdır...

Buna karşılık evrensel değerler, değişim, demokratlığın sıkıştığı alan ise kadın meselesinden cinselliğe, gelenek karşıtlığına, din meselesine kadar mikro siyasi alan konularıdır.

Bu durum, sağ ile solun yer kaymalarını açıkladığı kadar, "parçalanmış bir siyaset algısı"nı anlatır... Makro ve mikro siyasi alanların birbirinden koptuğu, hatta karşı karşıya geldiği şizofrenik bir algıyı...

Bu bir hastalıktır aslında, Türk hastalığı diyelim...

Ve bugün hepimiz genlerimizde bu hastalığı taşıyoruz...

AK Parti'yi ya da diğerlerini anlamak istiyorsak, anlayarak oy kullanmak istiyorsak en azından zihnimizde bu iki yönü bir araya getirmek zorundayız...

Bir tercih değil, bir durum karşısındayız...

Değiştirmek zorunda olduğumuz bir parçalanmışlıkla malûlüz...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums