Bu siyasi partilerle hangi anayasa?

  • 14.05.2011 00:00

Bu ülkenin hep sıkıntıları oldu. Bu sıkıntılar sadece kararların nasıl alınacağına dair meşruiyet tartışmalarından, atanmış-seçilmiş, asker-sivil, çevre-merkez arasındaki gerginliklerden oluşmuyor.

Türkiye'nin somut sıkıntıları da var.

Tesettür meselesi, agresif laiklik anlayışı, Kürt ateşi, bunların önde gidenleri...

Bir derin ve somut sorun da, yukarıda saydığımız türden meseleler üzerinden ülkenin her daim bir yol ayrımında; bir kopuş, bir çöküş ya da yol ayrımı aşamasında bulunduğu havasına mahkum olmasıdır. Daha doğrusu sorun, siyasi çatışmaların bu havayı biteviye üretmesi ve buradan beslenmesidir.

Evet, Türkiye'deki sert kutuplaşma ve çatışmaların derin anlamlarından birisi de bu "yol ayrımı iklimi"nden kaynaklanır.

Zira bu iklim, "atılan siyasi adımların geri dönülmez ve Türkiye'yi sert değişmelere sürükleyecek nitelikte olduğu inancı" üzerine oturur.

Bu ruh hali "siyasete ve siyasetçiye duyulan derin ve yapısal güvensizlik" olarak da tanımlanabilir.

Örneğin devletin ve devlet etrafında kümelenen grup ve aktörlerin dışa açılma zorunluluğu ile içe kapanma refleksi arasında gidip gelmesinin, bu gidip gelişin Türk siyasetini ve toplumu kökten etkilemesinin ana nedeni de buradan kaynaklanır.

Peki, bu "derin anlam"ın kökünde ne yatar?

Asıl soru budur?

Bu derin anlam aslında başka iki gelişmenin sonucu olarak karşımızdadır...

İlk gelişme, Türk sisteminin modernleşme öyküsünün kritik aşamalarından birisini yaşamasıyla ilgilidir.

Başka bir deyişle, birbirinden ana çizgilerle ayrılmış olan toplumun çevresi ile (yani İslami kesim, Kürtler, gecekondular, vs) toplumun merkezi arasındaki mesafenin azalması, bu ikisi arasındaki temasların artmasına ilişkindir.

İdeolojik bir devlet aygıtının toplumsal merkezi kıskançlıkla koruduğu bir düzende, bu temasın, sentezden çok, yeni paylaşım kavgalarına, devlet ve kamusal alanı denetleme çatışmalarına yol açması; mevcut toplumsal mutabakatları altüst etmesi, toplumsal gruplar arasındaki ilişkileri gerginleştirmesi kaçınılmaz olur.

Nitekim Türkiye hâlâ toplumsal bütünleşme bunalımı ve bir tür siyaset krizi yaşıyor.

Devlet aktörleri ve CHP gibi kimi siyasi aktörler krizin panzehiri olan değişimci yeni bir demokrasi anlayışını dışladıkça, bütünleşme politikasından çok çatışma politikasına saptıkça, sanıldığı gibi siyasi iktidar ve uygulamaları değil sadece, ülkedeki tüm tartışma havası, tüm aktörleriyle sertleşiyor, otoriterleşiyor.

AK Parti'nin son dönem performansı da kimi sorular sorduruyor. Kürt meselesinde, Kürt sorunu yoktur, mesele terörden ibarettir demeye başlayan bir yaklaşım, değişimcilik yerine, kalkınmacılık kokulu bir Demirelleşme sürecinin ipuçları, her geçen gün iyice görünür hale gelmeye başlıyor.

Oysa beklentimiz farklı...

Diyoruz ki, haziran seçimlerinden sonra yeni bir sayfa açılacak ülke tarihinde, sivil bir anayasa hazırlanacak...

Bu aşama siyasi üslup açısından da yeni sayfalar üretebilir ve üretmelidir. Asabiyet sistemi değişmeli, otoriter kokulardan, korkulardan uzakta durmaya çalışmalıdır.

Umarız seçim kampanyası sırasındaki düşük profilli görüntü yerini yeniden değişim iklimine bırakır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums